Gebelik Şekeri Bebeğin Yaşamını Tehdit Ediyor
KAYSERİ - Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü hekimi Doç. Dr. Gökalp Öner, gebeliğe bağlı diyabet nedeniyle anne adaylarının şeker düzeyleri kontrol altına alınamadığında, bebeklerin yüzde 10'unun ani şeker yükselmesi ya da düşmesi sonucu kaybedilme tehlikesi ile karşı karşıya kalındığını belirtti.
Öner, yaptığı yazılı açıklamada, gebelik döneminde vücutta bazı değişiklikler yaşandığını ve özellikle hamileliğin son üç ayında bebeğin kilo alabilmesi için kan şekerini yükselten birçok hormonun bu dönemde üretildiğini kaydetti.
Anne adayının şeker düzeyinin, bebeğin büyüme ve gelişimi açısından çok önemli olduğunu, şeker seviyesinin yüksek olmasının direkt olarak anne karnındaki bebeğe yansıdığını ve bebeğin kan şekerinin yükselmesine neden olduğunu ifade eden Öner, aynı zamanda yüksek şeker seviyesinin, bebeğin pankreasını uyararak daha fazla insülin salgılanmasına yol açtığını belirtti.
İnsülinin büyümeyi hızlandıran bir hormon olduğu için anne karnındaki bebeğin de çok kilo alacağını ifade eden Öner, şunları kaydetti:
"Gebeliğe bağlı diyabet nedeniyle anne adaylarının şeker düzeyleri kontrol altına alınamadığında, bebeklerin yüzde 10'u ani şeker yükselmesi ya da düşmesi sonucu kaybedilme tehlikesi ile karşı karşıya kalınıyor. Gebeliğe bağlı diyabet nedeniyle, doğum sonrasında bebeklerin yüzde 25'i, annelerin ise yüzde 33,3'ü şeker hastası olabiliyor. Doğum sırasında 4 kilonun üzerinde olan bebeklerde önlem alınmazsa, omuz çıkması ve kol sinirlerinde felç gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Doğum sonrasında plasenta yolu ile gelen yüksek şeker akışı azalacağından, bebekte hipoglisemi atakları gelişebilir. Yeni doğan sarılığı da bu komplikasyona bağlı olarak ortaya çıkabilir. Annenin gebelikte şekeri olup olmadığı, yapılacak 50 gram şeker yükleme testi ile anlaşılır. Şeker testi yaptırılmazsa hem bebek hem de anne, şeker hastası olmaya adaydır."
Öner, gebelik süresince kan şekerinin düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini, bu sayede düşük riskinin azaltılarak bebeğin sağlıklı gelişiminin kontrol altında tutulabileceğini belirtti.
Kaynak: AA
Anne adayının şeker düzeyinin, bebeğin büyüme ve gelişimi açısından çok önemli olduğunu, şeker seviyesinin yüksek olmasının direkt olarak anne karnındaki bebeğe yansıdığını ve bebeğin kan şekerinin yükselmesine neden olduğunu ifade eden Öner, aynı zamanda yüksek şeker seviyesinin, bebeğin pankreasını uyararak daha fazla insülin salgılanmasına yol açtığını belirtti.
İnsülinin büyümeyi hızlandıran bir hormon olduğu için anne karnındaki bebeğin de çok kilo alacağını ifade eden Öner, şunları kaydetti:
"Gebeliğe bağlı diyabet nedeniyle anne adaylarının şeker düzeyleri kontrol altına alınamadığında, bebeklerin yüzde 10'u ani şeker yükselmesi ya da düşmesi sonucu kaybedilme tehlikesi ile karşı karşıya kalınıyor. Gebeliğe bağlı diyabet nedeniyle, doğum sonrasında bebeklerin yüzde 25'i, annelerin ise yüzde 33,3'ü şeker hastası olabiliyor. Doğum sırasında 4 kilonun üzerinde olan bebeklerde önlem alınmazsa, omuz çıkması ve kol sinirlerinde felç gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Doğum sonrasında plasenta yolu ile gelen yüksek şeker akışı azalacağından, bebekte hipoglisemi atakları gelişebilir. Yeni doğan sarılığı da bu komplikasyona bağlı olarak ortaya çıkabilir. Annenin gebelikte şekeri olup olmadığı, yapılacak 50 gram şeker yükleme testi ile anlaşılır. Şeker testi yaptırılmazsa hem bebek hem de anne, şeker hastası olmaya adaydır."
Öner, gebelik süresince kan şekerinin düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini, bu sayede düşük riskinin azaltılarak bebeğin sağlıklı gelişiminin kontrol altında tutulabileceğini belirtti.