Davutoğlu Canlı Yayında Açıklaması (7)
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Önümüzdeki dönemde, bütün bir yıl içinde yapmış olduğumuz çalışmalarda, daha önce Sayın Cumhurbaşkanımız döneminde başlayan Alevi Çalıştayları’nda gelinen noktada, beyannamede yer aldığı şekilde cemevlerinin hukuki statüleri dahil olmak üzere önemli 7-8 madde var ki bunların tek tek çözümü için hemen adım atacağız" dedi.
NTV ve Star televizyonu ortak yayınında "Liderler Konuşuyor" programına eşi Sare Davutoğlu ile konuk olan Başbakan Davutoğlu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Başbakan Davutoğlu, “Alevi dostlarınız var mı? Alevi Çalıştaylarının finalize olduğunu görebilecek miyiz? Belki oy gelmeyecek size onlardan, bilmiyorum yani oy için herhalde yapacak değilsiniz” sorusu üzerine, şöyle konuştu:
“Niye gelmesin? Bunlar oy kaygısıyla yapılacak şey değil. Vatandaşlık hukukuyla ilgili hiçbir şeye oy kaygısıyla bakmam ama Alevi vatandaşlarımızın da bize çok ciddi destek verdiklerini ve vereceklerini düşünüyorum. Hacı Bektaş’ta, Tunceli’de oradaki Alevi hanımların da Sare Hanım’a ve bana gösterdikleri nezaketi hatırlarım. Dolayısıyla bu bir karşıtlık ilişkisiyle değerlendirilecek husus değil. Tabi dostlarımız var. Çok öğrencim var, hiçbir zaman da onlara Alevi Sünni diye bakmadım. Öğrenci öğrencidir. Müslüman Hristiyan diye de bakmam.”
Alevi meselesiyle ilgili yapılan çalışmaları hatırlatan Davutoğlu, “Önümüzdeki dönemde, bütün bir yıl içinde yapmış olduğumuz çalışmalarda, daha önce Sayın Cumhurbaşkanımız döneminde başlayan Alevi Çalıştaylarında gelinen noktada, beyannamede yer aldığı şekilde cemevlerinin hukuki statüleri dahil olmak üzere önemli 7-8 madde var ki bunların tek tek çözümü için hemen adım atacağız” diye konuştu.
“Diyanet İşleri Başkanlığındaki durum biraz sorunlu görülüyor ama olabilir mi?” sorusuna Davutoğlu, “Bir kısmına ev sahipliği yaptığımız, Sare Hanım’ın da katıldığı, Alevi kanaat önderleriyle yemeklerimiz, sohbetlerimiz oldu. Herhangi bir şeyi karşı tarafta model olarak aktarmak, empoze etmek yerine herkesin mutabık kaldığı formül üzerinde çalışmayı doğru görürüm” ifadesini kullandı.
- "Zihnimde çok net oluşmuş fikirler var"
“Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Ahi Evran’ın, Mevlevi’nin yüzyılıdır o günlerden bugünlere kültürün sürekliliğini sağlayacak geleneğini koruyacak tedbirler almak lazım” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Bu anlamda Alevi Bektaşi kültürü çok zengin kültürdür ve bu kültürü yaşatacak şekilde, dedelerin eğitimi, Alevi Bektaşi kültürel geleneklerinin kitaplarının basımı da dahil olmak üzere eğitiminin sağlanması, bunlarla ilgili zihnimde çok net oluşmuş fikirler var, inşallah seçim sonrasında tekrar bunları birlikte en doğru yöntemlerle nasıl çözeriz diye Alevi kanat önderleriyle otururuz ama Diyanet’in kaldırılması ya da din derslerinin kaldırılması gibi bir şeyin kaldırılmasına da dönük değil. Bir şeylerin Alevi kültürünün de içinde olacağı şekilde inşasına dönük çalışmak lazım.”
- “Farklı düşünsek de aynı geminin içindeyiz”
Başbakan Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu da “7 Haziran seçimlerinden sonra siyasi liderler arasında bir diyalog ortamı ortaya çıktı. Aslında sizin de Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi hanımefendiyle bir diyaloğunuz oldu. Başsağlığına gittiniz. Hem o ziyareti sizden dinlemek isteriz hem de acaba liderlerin eşleri arasında da bir diyalog olmaz mı, olsa iyi olur mu?” sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Taziyeye gitmiştim. Selvi Hanım da sağolsun, çok zarif bir ev sahipliğiyle beni karşıladı. Daha sonra amcamı kaybettiğimde sağolsun taziye için telefonla aradı. Aslında olmalı. Çünkü biz farklı düşünsek de aynı geminin içindeyiz. Temel nezaket paydasında buluşarak mutlaka beraber olmalıyız. Umarım bundan sonra buna yönelik daha güzel şeyler de yaşarız. Fakat hakikaten bazen söylemler o kadar yaralayıcı olabiliyor ki bir sonraki adımda zorlanabiliyorsunuz. Bu toplumda da böyle. Buna hepimizin katkıda bulunması gerekiyor. Tabii siyasilerden belki başlayarak ama medya dahil olmak üzere. Fakat hep tek taraflı değil belki herkesin katkıda bulanacağı bir süreçle inşallah. Bunu düşünmüştük, özellikle koalisyon görüşmelerinde, Ahmet Bey de Kemal Bey’e teklif etmişti; ‘ailecek de görüşmeler yapsak’ diye.”
-“İstanbul’dayken, devlet erkanının çok sık bir araya geldiğini düşünürdüm”
Başbakan Davutoğlu da liderler arasında ailece görüşmelere ilişkin değerlendirmede bulunurken, şunları söyledi:
“Aslında sadece muhalefet arasında değil. Ben Ankara’da, eskiden İstanbul’dayken, devlet erkanının çok sık bir araya geldiğini, formel ve informel görüştüğünü düşünürdüm. Bir kere informel görüşme neredeyse hiç yok, çok az. Yani formel görüşmeler dahi bu dönemde düzene girdi. Bunu takdirle anmak için söylüyorum, Necdet Özel, Genelkurmay Başkanıyken ilk defa Başbakan ile Genelkurmay Başkanının karşılıklı ziyaretleri oldu, evlerinde. Bu çok önemli bir şey. O zaman Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakan. O kadar mutlu olmuştuk ki, bundan. Daha sonra, ben Başbakan olduğumda, ben de gittim, onlar da bize geldi. Mesela bizim kızımızla Sayın Necdet Özel Paşa’nın eşi, ikisi kedi çok seviyor, oturduk kediyi konuştuk. Şimdi bir aile ortamında çocuklarla birlikte kedi sevgisi üzerinden konuştuğunda artık 71’de, 80’de, 28 Şubat dönemindeki o çatık kaşlıları, Milli Güvenlik Kurulu’nu düşünün. Çatık kaşla herkesin birbirine baktığı bir tablo...”
Sare Davutoğlu, “Toplumsal kutuplaşmanın çok konuşulduğu bugünlerde, aslında böyle görüntülere çok daha fazla ihtiyacımız var mı? Bu toplumsal kutuplaşmanın geleceğini siz nasıl görüyorsunuz? Burada kadınlara düşen rolü size sormak isterim” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Kadın fıtratı, hakikaten yaşatmak üzere yaşıyor kadınlar. Terör bağlamında da aslında belki oradan başlayarak, dünyada çatışma çözümlerinde kadınların olumlu katkısını aslında birçok yerde görüyoruz. Pazartesi günü böyle bir toplantı hazırlamıştı, Türk İş Kadınları Derneği. Toplumun her kesiminde şehit aileleri de vardı iş kadınları vardı, çocuğu dağa kaçırılmış bir kaç annemiz vardı. Doğudan, bölgeden, Batman'dan, Mardin’den iş kadınlarımız vardı. Biz orada da bunu fark ettik. Hakikaten kadınların katkısı belki o noktada ön açıcı olabilir. Belki en ortak noktalardan başlayarak ilerlememiz gerekiyor.
Toplumsal hafızamızda çok derin olumsuz tecrübeler yaşamışız. Bizim kendi hayatımızda da maalesef yaşadığımız çok acı tecrübeler var. Terörden başlayabiliriz, çevreden başlayabiliriz, hayvan sevgisinden başlayabiliriz, bunun gibi mesela madde bağımlığıyla ilgili, hemen hemen her ailenin, toplumun her kesimin ortak problemi, bundan başlayarak ama hakikaten samimi şekilde başlayarak. Bu konuda da AK Parti camiasının aslında çok şey yaptığını, toplumun diğer kesimlerine birçok alanda güzel el uzattığını düşünüyorum. Umarım karşılık da bulur ve güzel noktalara geliriz.”
- “Eve iş getirir misiniz?”
Sare Davutoğlu, “Eve iş getirir misiniz” sorusu üzerine de şöyle konuştu:
“Eve iş getirmek bence doğal bir şey. Çünkü işiniz, hayatınızın önemli parçası. Hanım için de erkek için de. Fakat bunu nasıl getirdiğiniz önemli. Mesela işte kızgın olup, eve gelip, o öfkeyi eşinden, çocuklarınızdan çıkarmak, o kötü bir şey. Ama üzgün gelebiliriz, onu paylaşırsınız. Bence de olması gerekir. Benim de çok olmuştur. Ahmet Bey’in bu kadar stres içinde biraz keyifsiz gelip ama hiçbir şekilde bize bunu olumsuz davranışla yansıtmayıp, bizim de onun ‘ne var işte üzüldüğün bir şey var mı’ paylaşmaya çalışmamız ya da benim yaşadığım komplikasyon nedeniyle çok üzgün olduğum dönemde, onların bana ‘üzülme sen elinden geleni yapmışsındır’ demesi, bu, güzel bir süreç.”
- “Evlendikten sonra, 7 sene sobalı evde oturduk”
Başbakan Ahmet Davutoğlu da eve iş getirip getirmediği yönündeki soruya, şu yanıtı verdi:
“İş deyince, şimdi benim siyasi kimliğimle siyaset işi zannediliyor. Biz yaklaşık 7 sene evlendikten sonra sobalı evde oturduk ve evimizde soba, benim kütüphane kısmında yoktu. Kış sert geçerdi. Bir de yatak odamda kütüphane vardı. Tez de yazıyorum gece gündüz, çalışıyorum. Düşünebiliyor musunuz, Sare Hanım gibi düzenli hanım için yatağın hemen yanında masa, masanın üstünde onlarca kitap, daktilo, kitapların bir kısmı yatağa doğru açılmış şekilde serilmiş, geldiği anda, nöbetten geliyor, doktor, gördüğü tablo bu. Şimdi buna Sare Hanım’ın nasıl katlandığını, şimdi geriye dönüp baktığımda ne büyük fedakarlık olduğunu daha iyi anlıyorum.”
Davutoğlu, kendisinin de eşi Sare Davutoğlu’nun işi dolayısıyla katlandığı bazı durumlar olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gece dediğim gibi ikide, üçte bazen hastaneye gideriz. Başbakan olarak gidemiyorum da Dışişleri Bakanı olarak çok başıma geldi. Bırakamıyordum yalnız. Gidiyorum, Sare Hanım da içeride doğum yaptırıyor ben de dışarıda kitap okuyorum. Birçok öğrencim, ‘hocam ne yapıyorsunuz?’ sorar, “kitap okuyorum’ derdim. ‘‘Niye burada?’, ‘hanım içeride’. Şimdi bazı becerileri de kazanıyorsunuz, latife olsun diye söyleyeyim, bazen Sare Hanımın hastası arar, hasbel kader benim çıktığım olur. Sare Hanım, ‘telaşla ben gideceğim’ der, ben ‘merak etme ben sesinden onun 7-8 saati var’ diyorum ya da ‘4 saati var, 3 saati var.’ Genellikle çıkabilir. Bazen işleri bu anlamda tatlı bir latifeyle de işinizi kolaylaştırabilirsiniz.”
-“En önemli şey aile içinde huzurun olması”
Dedesinin, “eğer benim evimde huzur varsa dışarıda kıyamet kopsa onunla boğuşabilirim” sözünü aktaran Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
“En önemli şey aile içinde huzurun olması. Daha önemlisi aile içinde huzurun olması, kişilerin kendi içinde huzurun olması önemli. Kendisiyle barışık olan birinden daha güçlü hiç kimse tanımam ben. Kendisiyle de kavgalı olan birinden de istediği makamda, nerede olursa olsun ondan daha zayıf biri yoktur. Çünkü o zayıflığın ne zaman çıkacağını bilmez.”
Başbakan Davutoğlu, geç saatte bile olsa gece eve gittiğinde çocuklarını uykuda öptüğünü ifade ederek, “Bazen fark ederler, kalkarlar sarılırlar bazen fark etmezler. Ama öptüğümde duyduğu huzuru hissederim. Aynı şey bizim için geçerli. Ailede girdiğim anda gördüğüm tebessüm bütün her şeyi unutturur. Allah acıların göstermesin. Üzüntülü şeyler yaşatmasın ama esası bu. Ailede bunu hissetmek lazım” ifadesini kullandı.
Sare Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'dan, çok sık da görüştüğünüzü biliyoruz, ailece. Lider eşi olmak konusunda bir tavsiye aldınız mı?" sorusuna, "Evet... Çok güzel tavsiyeleri oldu tabii" karşılığını verdi.
- Emine Erdoğan'ın Sare Davutoğlu'na tavsiyesi
Emine Erdoğan'ın, çok uzun süre siyasi hayatın içinde ve daima Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında olduğuna dikkati çeken Sare Davutoğlu, Ahmet Davutoğlu'nun başdanışmanken, "Hoca'yı burada yalnız bırakıyorsunuz' diye hakikaten çok sitem etmiştir, bizi düşündüğü için, Ahmet Bey'i düşündüğü için" diye konuştu.
Sare Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerine ilişkin Emine Erdoğan'ın kendisine verdiği tavsiyeyi şöyle anlattı:
"Ahmet Bey'in Başbakan olarak gireceği ilk seçim. Doğrusu bana bu tavsiyesi çok faydalı geldi. Dedi ki 'Bu dönemde, çok fazla kişiyle randevular çok sıklaşır, çok kimse görüşmek ister, genellikle adaylıkla ilgili olur.' Ben doğrusu hiç öyle düşünmemiştim, çok yeni bir süreç olduğu için Başbakanlık. Bunun gibi hakikaten çok faydalı tavsiyeleri oldu."
(Bitti)
Kaynak: AA
Başbakan Davutoğlu, “Alevi dostlarınız var mı? Alevi Çalıştaylarının finalize olduğunu görebilecek miyiz? Belki oy gelmeyecek size onlardan, bilmiyorum yani oy için herhalde yapacak değilsiniz” sorusu üzerine, şöyle konuştu:
“Niye gelmesin? Bunlar oy kaygısıyla yapılacak şey değil. Vatandaşlık hukukuyla ilgili hiçbir şeye oy kaygısıyla bakmam ama Alevi vatandaşlarımızın da bize çok ciddi destek verdiklerini ve vereceklerini düşünüyorum. Hacı Bektaş’ta, Tunceli’de oradaki Alevi hanımların da Sare Hanım’a ve bana gösterdikleri nezaketi hatırlarım. Dolayısıyla bu bir karşıtlık ilişkisiyle değerlendirilecek husus değil. Tabi dostlarımız var. Çok öğrencim var, hiçbir zaman da onlara Alevi Sünni diye bakmadım. Öğrenci öğrencidir. Müslüman Hristiyan diye de bakmam.”
Alevi meselesiyle ilgili yapılan çalışmaları hatırlatan Davutoğlu, “Önümüzdeki dönemde, bütün bir yıl içinde yapmış olduğumuz çalışmalarda, daha önce Sayın Cumhurbaşkanımız döneminde başlayan Alevi Çalıştaylarında gelinen noktada, beyannamede yer aldığı şekilde cemevlerinin hukuki statüleri dahil olmak üzere önemli 7-8 madde var ki bunların tek tek çözümü için hemen adım atacağız” diye konuştu.
“Diyanet İşleri Başkanlığındaki durum biraz sorunlu görülüyor ama olabilir mi?” sorusuna Davutoğlu, “Bir kısmına ev sahipliği yaptığımız, Sare Hanım’ın da katıldığı, Alevi kanaat önderleriyle yemeklerimiz, sohbetlerimiz oldu. Herhangi bir şeyi karşı tarafta model olarak aktarmak, empoze etmek yerine herkesin mutabık kaldığı formül üzerinde çalışmayı doğru görürüm” ifadesini kullandı.
- "Zihnimde çok net oluşmuş fikirler var"
“Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Ahi Evran’ın, Mevlevi’nin yüzyılıdır o günlerden bugünlere kültürün sürekliliğini sağlayacak geleneğini koruyacak tedbirler almak lazım” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Bu anlamda Alevi Bektaşi kültürü çok zengin kültürdür ve bu kültürü yaşatacak şekilde, dedelerin eğitimi, Alevi Bektaşi kültürel geleneklerinin kitaplarının basımı da dahil olmak üzere eğitiminin sağlanması, bunlarla ilgili zihnimde çok net oluşmuş fikirler var, inşallah seçim sonrasında tekrar bunları birlikte en doğru yöntemlerle nasıl çözeriz diye Alevi kanat önderleriyle otururuz ama Diyanet’in kaldırılması ya da din derslerinin kaldırılması gibi bir şeyin kaldırılmasına da dönük değil. Bir şeylerin Alevi kültürünün de içinde olacağı şekilde inşasına dönük çalışmak lazım.”
- “Farklı düşünsek de aynı geminin içindeyiz”
Başbakan Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu da “7 Haziran seçimlerinden sonra siyasi liderler arasında bir diyalog ortamı ortaya çıktı. Aslında sizin de Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi hanımefendiyle bir diyaloğunuz oldu. Başsağlığına gittiniz. Hem o ziyareti sizden dinlemek isteriz hem de acaba liderlerin eşleri arasında da bir diyalog olmaz mı, olsa iyi olur mu?” sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Taziyeye gitmiştim. Selvi Hanım da sağolsun, çok zarif bir ev sahipliğiyle beni karşıladı. Daha sonra amcamı kaybettiğimde sağolsun taziye için telefonla aradı. Aslında olmalı. Çünkü biz farklı düşünsek de aynı geminin içindeyiz. Temel nezaket paydasında buluşarak mutlaka beraber olmalıyız. Umarım bundan sonra buna yönelik daha güzel şeyler de yaşarız. Fakat hakikaten bazen söylemler o kadar yaralayıcı olabiliyor ki bir sonraki adımda zorlanabiliyorsunuz. Bu toplumda da böyle. Buna hepimizin katkıda bulunması gerekiyor. Tabii siyasilerden belki başlayarak ama medya dahil olmak üzere. Fakat hep tek taraflı değil belki herkesin katkıda bulanacağı bir süreçle inşallah. Bunu düşünmüştük, özellikle koalisyon görüşmelerinde, Ahmet Bey de Kemal Bey’e teklif etmişti; ‘ailecek de görüşmeler yapsak’ diye.”
-“İstanbul’dayken, devlet erkanının çok sık bir araya geldiğini düşünürdüm”
Başbakan Davutoğlu da liderler arasında ailece görüşmelere ilişkin değerlendirmede bulunurken, şunları söyledi:
“Aslında sadece muhalefet arasında değil. Ben Ankara’da, eskiden İstanbul’dayken, devlet erkanının çok sık bir araya geldiğini, formel ve informel görüştüğünü düşünürdüm. Bir kere informel görüşme neredeyse hiç yok, çok az. Yani formel görüşmeler dahi bu dönemde düzene girdi. Bunu takdirle anmak için söylüyorum, Necdet Özel, Genelkurmay Başkanıyken ilk defa Başbakan ile Genelkurmay Başkanının karşılıklı ziyaretleri oldu, evlerinde. Bu çok önemli bir şey. O zaman Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakan. O kadar mutlu olmuştuk ki, bundan. Daha sonra, ben Başbakan olduğumda, ben de gittim, onlar da bize geldi. Mesela bizim kızımızla Sayın Necdet Özel Paşa’nın eşi, ikisi kedi çok seviyor, oturduk kediyi konuştuk. Şimdi bir aile ortamında çocuklarla birlikte kedi sevgisi üzerinden konuştuğunda artık 71’de, 80’de, 28 Şubat dönemindeki o çatık kaşlıları, Milli Güvenlik Kurulu’nu düşünün. Çatık kaşla herkesin birbirine baktığı bir tablo...”
Sare Davutoğlu, “Toplumsal kutuplaşmanın çok konuşulduğu bugünlerde, aslında böyle görüntülere çok daha fazla ihtiyacımız var mı? Bu toplumsal kutuplaşmanın geleceğini siz nasıl görüyorsunuz? Burada kadınlara düşen rolü size sormak isterim” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Kadın fıtratı, hakikaten yaşatmak üzere yaşıyor kadınlar. Terör bağlamında da aslında belki oradan başlayarak, dünyada çatışma çözümlerinde kadınların olumlu katkısını aslında birçok yerde görüyoruz. Pazartesi günü böyle bir toplantı hazırlamıştı, Türk İş Kadınları Derneği. Toplumun her kesiminde şehit aileleri de vardı iş kadınları vardı, çocuğu dağa kaçırılmış bir kaç annemiz vardı. Doğudan, bölgeden, Batman'dan, Mardin’den iş kadınlarımız vardı. Biz orada da bunu fark ettik. Hakikaten kadınların katkısı belki o noktada ön açıcı olabilir. Belki en ortak noktalardan başlayarak ilerlememiz gerekiyor.
Toplumsal hafızamızda çok derin olumsuz tecrübeler yaşamışız. Bizim kendi hayatımızda da maalesef yaşadığımız çok acı tecrübeler var. Terörden başlayabiliriz, çevreden başlayabiliriz, hayvan sevgisinden başlayabiliriz, bunun gibi mesela madde bağımlığıyla ilgili, hemen hemen her ailenin, toplumun her kesimin ortak problemi, bundan başlayarak ama hakikaten samimi şekilde başlayarak. Bu konuda da AK Parti camiasının aslında çok şey yaptığını, toplumun diğer kesimlerine birçok alanda güzel el uzattığını düşünüyorum. Umarım karşılık da bulur ve güzel noktalara geliriz.”
- “Eve iş getirir misiniz?”
Sare Davutoğlu, “Eve iş getirir misiniz” sorusu üzerine de şöyle konuştu:
“Eve iş getirmek bence doğal bir şey. Çünkü işiniz, hayatınızın önemli parçası. Hanım için de erkek için de. Fakat bunu nasıl getirdiğiniz önemli. Mesela işte kızgın olup, eve gelip, o öfkeyi eşinden, çocuklarınızdan çıkarmak, o kötü bir şey. Ama üzgün gelebiliriz, onu paylaşırsınız. Bence de olması gerekir. Benim de çok olmuştur. Ahmet Bey’in bu kadar stres içinde biraz keyifsiz gelip ama hiçbir şekilde bize bunu olumsuz davranışla yansıtmayıp, bizim de onun ‘ne var işte üzüldüğün bir şey var mı’ paylaşmaya çalışmamız ya da benim yaşadığım komplikasyon nedeniyle çok üzgün olduğum dönemde, onların bana ‘üzülme sen elinden geleni yapmışsındır’ demesi, bu, güzel bir süreç.”
- “Evlendikten sonra, 7 sene sobalı evde oturduk”
Başbakan Ahmet Davutoğlu da eve iş getirip getirmediği yönündeki soruya, şu yanıtı verdi:
“İş deyince, şimdi benim siyasi kimliğimle siyaset işi zannediliyor. Biz yaklaşık 7 sene evlendikten sonra sobalı evde oturduk ve evimizde soba, benim kütüphane kısmında yoktu. Kış sert geçerdi. Bir de yatak odamda kütüphane vardı. Tez de yazıyorum gece gündüz, çalışıyorum. Düşünebiliyor musunuz, Sare Hanım gibi düzenli hanım için yatağın hemen yanında masa, masanın üstünde onlarca kitap, daktilo, kitapların bir kısmı yatağa doğru açılmış şekilde serilmiş, geldiği anda, nöbetten geliyor, doktor, gördüğü tablo bu. Şimdi buna Sare Hanım’ın nasıl katlandığını, şimdi geriye dönüp baktığımda ne büyük fedakarlık olduğunu daha iyi anlıyorum.”
Davutoğlu, kendisinin de eşi Sare Davutoğlu’nun işi dolayısıyla katlandığı bazı durumlar olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gece dediğim gibi ikide, üçte bazen hastaneye gideriz. Başbakan olarak gidemiyorum da Dışişleri Bakanı olarak çok başıma geldi. Bırakamıyordum yalnız. Gidiyorum, Sare Hanım da içeride doğum yaptırıyor ben de dışarıda kitap okuyorum. Birçok öğrencim, ‘hocam ne yapıyorsunuz?’ sorar, “kitap okuyorum’ derdim. ‘‘Niye burada?’, ‘hanım içeride’. Şimdi bazı becerileri de kazanıyorsunuz, latife olsun diye söyleyeyim, bazen Sare Hanımın hastası arar, hasbel kader benim çıktığım olur. Sare Hanım, ‘telaşla ben gideceğim’ der, ben ‘merak etme ben sesinden onun 7-8 saati var’ diyorum ya da ‘4 saati var, 3 saati var.’ Genellikle çıkabilir. Bazen işleri bu anlamda tatlı bir latifeyle de işinizi kolaylaştırabilirsiniz.”
-“En önemli şey aile içinde huzurun olması”
Dedesinin, “eğer benim evimde huzur varsa dışarıda kıyamet kopsa onunla boğuşabilirim” sözünü aktaran Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
“En önemli şey aile içinde huzurun olması. Daha önemlisi aile içinde huzurun olması, kişilerin kendi içinde huzurun olması önemli. Kendisiyle barışık olan birinden daha güçlü hiç kimse tanımam ben. Kendisiyle de kavgalı olan birinden de istediği makamda, nerede olursa olsun ondan daha zayıf biri yoktur. Çünkü o zayıflığın ne zaman çıkacağını bilmez.”
Başbakan Davutoğlu, geç saatte bile olsa gece eve gittiğinde çocuklarını uykuda öptüğünü ifade ederek, “Bazen fark ederler, kalkarlar sarılırlar bazen fark etmezler. Ama öptüğümde duyduğu huzuru hissederim. Aynı şey bizim için geçerli. Ailede girdiğim anda gördüğüm tebessüm bütün her şeyi unutturur. Allah acıların göstermesin. Üzüntülü şeyler yaşatmasın ama esası bu. Ailede bunu hissetmek lazım” ifadesini kullandı.
Sare Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'dan, çok sık da görüştüğünüzü biliyoruz, ailece. Lider eşi olmak konusunda bir tavsiye aldınız mı?" sorusuna, "Evet... Çok güzel tavsiyeleri oldu tabii" karşılığını verdi.
- Emine Erdoğan'ın Sare Davutoğlu'na tavsiyesi
Emine Erdoğan'ın, çok uzun süre siyasi hayatın içinde ve daima Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında olduğuna dikkati çeken Sare Davutoğlu, Ahmet Davutoğlu'nun başdanışmanken, "Hoca'yı burada yalnız bırakıyorsunuz' diye hakikaten çok sitem etmiştir, bizi düşündüğü için, Ahmet Bey'i düşündüğü için" diye konuştu.
Sare Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerine ilişkin Emine Erdoğan'ın kendisine verdiği tavsiyeyi şöyle anlattı:
"Ahmet Bey'in Başbakan olarak gireceği ilk seçim. Doğrusu bana bu tavsiyesi çok faydalı geldi. Dedi ki 'Bu dönemde, çok fazla kişiyle randevular çok sıklaşır, çok kimse görüşmek ister, genellikle adaylıkla ilgili olur.' Ben doğrusu hiç öyle düşünmemiştim, çok yeni bir süreç olduğu için Başbakanlık. Bunun gibi hakikaten çok faydalı tavsiyeleri oldu."
(Bitti)