TÜRSAB 3 Genişletilmiş Bölgesel Yürütme Kurulu Toplantısı Trabzon'da Yapıldı

Toplantıda 81 il 38 bölgeden gelen yaklaşık 350 üyeye 2 saat kadar seslenen Başaran Ulusoy, önümüzdeki günlerde yapılacak olan seçimle ilgili desteklerini isterken hakkında söylenen iddialara da belgelerle cevap verdi.

Ulusoy, TÜRSAB’da görevde bulunduğu 16 yıl içinde TÜRSAB’ı hep iyi yerlere taşımayı çalıştığını ifade ederek, bu yolda yılmadan yoluna devam edeceğini kaydetti.

Konuşmasının ardından kısa bir değerlendirme yapan Ulusoy, turizm anlamında Trabzon’un 30 yıl öncesiyle bugünkü konumunun çok farklı olduğunu ifade ederek “İnanıyorum ki Trabzon uluslararası arenada kendini gösterecektir. Ulusal marka içerisinden çıkıp uluslararası bir marka olacaktır. Trabzon moda değil bir markadır. Bu camia kimi seçip kimi seçmeyeceğini iyi bilir. Sandıktan çıkana biz evet deriz olur biter. Trabzon 30 yıl önce bir zeytin ağacıydı şimdi zeytin vermeye başlayan bir ağaç oldu. Turistin Arap’ı olmaz. Turistin ülkesi olur. Trabzon bu ülkenin sporunda, kültüründe, idaresinde, bürokrasisinde söz sahibi olmuş, kökünde mazisinde etik değerleri olan geleceğe iyi bakan bir ülke insanının yetiştiği bir bölgedir” dedi.

SÜMELA MANASTIRINA İKİNCİ BİR PROJE HAZIRLANIYOR

Daha sonra söz alan Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Sümela Manastırına ikinci bir proje hazırlandığını belirterek, “Trabzon son yıllarda Karadeniz’de yeni gelişen turizm anlayışının inanç turizmi, doğa turizmi anlayışının özellikle Gürcistan’daki yeni açılım ile birlikte lokomotifi olan önemli bölge ve illerimizden birisi. Seyahat acentalarımız Trabzon’u hem içerde hem dışarıda tanıtılmasında turizmin geliştirilmesinde önemli katkıları var. Türkiye belirli bölgelerimizde mesafeler alıyor ama almamız gereken daha çok mesafeler var. Doğu Karadeniz Bölgesi ve Trabzon olarak bizim almamız gereken çok daha fazla mesafeler var. Mutlaka eksiklerimiz var. Biz Kültür varlıklarımızı restore ederek bunları daha fonksiyonel kullanmak için gayret gösteriyoruz. Ulaşım ve alt yapı yatırımlarımızı geliştirerek daha ulaşabilir şehir ve bölge oluşturmak istiyoruz. Havaalanı ve diğer ulaşım alanlarında sıkıntılarımız var biliyoruz. Yer güzergahlarında sıkıntılarımız var. Şehir içerisinde turizm destinasyonu olabilecek güzergahlarla ilgili çalışmalarımız var.

Sümela Manastırının yıllardır beri restorasyon ile ilgili proje hazırlandı. Bilir Kurulundan ve Kültür Varlıkları Kurulundan geçti. Bakanlıktan biz ihale onayını beklediğimiz aşamada bizim düşüncemiz ‘bir yandan restorasyon devam etsin, diğer yandan ziyaretler devam etsin’ düşüncemiz vardı. Son yıllarda yoğunlaşan kaya düşmesi olayları nedeniyle Bakanlığımız ile birlikte uzmanlarla birlikte inceleme yaptırmayı ihtiyacı ortaya çıktı. Yapılan incelemenin ardından kaya düşmelerinin her geçen gün daha riskli hale geldiği ve orta ölçekli kayaların önümüzdeki süreçte büyük ölçekliler ile de söz konusu olabileceği raporu ortaya konulunca biz bu riski daha fazla göze alamadık. Şimdi Sümela Manastırına ikinci bir proje hazırlanıyor. Bu kayaların mümkün olan kısımlarının temizlenmesi, mümkün olmayan kısımlarının da çelik hasırlarla bu kaya düşmeleri önleyecek mekanizmanın kurulmasıyla ilgili proje hazırlanıyor. Biz bu projenin birkaç ay içerisinde tamamlanarak, kurul onayıyla bu sürecinde eş zamanlı yürütülmesine gayret gösteriyoruz. Bu iki unsur bir araya gelince Sümela Manastırını malesef 22 Eylül tarihi itibariyle ziyarete kapatmak durumda kaldık. Bakanlığımız ile görüşmemizde bu kaya düşmesi ile ilgili sorunu mümkün olan en kısa sürede çözüp, restorasyonda kontrollü bir şekilde devam edersek, manastırı ziyarete açabilir miyiz diye düşünüyoruz gayretimiz bu şekilde olacaktır. Çalışmamıza bu şekilde devam etmeyi düşünüyoruz. Gelen ziyaretçi sayısı ile şehrin kapasitesini kıyasladığımız zaman bazı çıkmazlarımız var. Bunları beraberce aşmak için gayret gösteriyoruz”dedi.