Başbakan Davutoğlu Açıklaması (3)
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bizim yaptığımız bu operasyonlar demokrasi için yapılıyor. Halkımızın özgür iradesini ortaya koyabileceği şartların sağlanması için yapılıyor. Onun için rahatsız oluyorlar. İstiyorlar ki yine ev ev dolaşıp, 'Biz sizi biliyoruz, İstanbul'da da şöyle akrabalarınız var zaten' ya da İstanbul'daki akrabalarına gidip, 'Biz sizin de şurada akrabalarınız var...' deyip örtülü tehdit yapacak şekilde ev ziyaretleri yapacaklar. Şehirlerin, ilçelerin kenarlarında mezarlıklar görüntüsü altında insanları hesaba çekecekler, sonra da özgür seçim ve iradeden bahsedecekler. Bunları yapamayacaklar bu seçimde" dedi.
Başbakan Davutoğlu, Kanal 7'de yayınlanan İskele Sancak programına özel konuk olarak katılarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Seçim güvenliğinin kesin surette sağlanacağına dikkati çeken Davutoğlu, seçimin işleyişi ile ilgili nihai kararın Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) vereceğine işaret etti. Davutoğlu, hükümetin de YSK'nın vereceği bu kararların gereği olan tedbirleri almakla görevli olduğunu söyledi.
- "Sorumluluk almayanların eleştiri getirmeye hakları yok"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildiğini anımsatan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hükümetin yapısı da bir parti hükümeti değil, ben başbakanlık görevini AK Parti genel başkanı olarak deruhte ediyor değilim. Sayın Cumhurbaşkanımızın suhuletle seçime götürme görevi vererek kurmamı istediği bir hükümetin başındayım. Dolayısıyla iki şapkayla ayrı ayrı ifade etmek gerekirse, bizim görevimiz mesela gerçekten CHP, MHP, HDP eğer bu sorumluluğu hissetselerdi, Türkiye'nin seçim güvenliği bağlamında ve Türkiye'nin suhuletle seçime gitmesi gerektiği konusunda bir sorumluluk hissetselerdi bu hükümete milletvekillerinin bakan olarak girmelerine itiraz etmezlerdi. Eminim o milletvekilleri eğer partilerinden bir blokaj olmasaydı, çoğu Sayın Türkeş gibi bu onurlu görevi kabul ederlerdi. Ama bir baskı uygulandı, milletvekillerinin iradesi üzerine bir baskı uygulandı ve bulunulması gereken yerde değil onlar şimdi. Bunu birlikte yapmamız gerekirdi.
Şimdi bunu dedikten sonra Türkiye'de seçimlere gidişle ilgili bir takım eleştirilerde hükümete yönelik ciddi bir çelişkidir. Madem CHP'ye, MHP'ye beş, üç hepsine teklifte bulunduk madem bu konuda kaygılıydınız, madem bu konuda bazı söyleyecek sözünüz vardı madem bu konuda demokrasiye sadakat ve demokrasi ile demokratik seçimlere Türkiye'yi götürme sorumluluğu konusunda duyarlılığınız vardı niçin hükümete katılmadınız? Neden elinizi taşın altına koymadınız. Terörle mücadele ederken biz bir taraftan, bir taraftan ülkeyi seçime götürürken Allah aşkına kim Türkiye'de hükümetsiz bir tablo istiyor? Biz Türkiye'yi hükümetsiz bırakmadık. Evet işimiz zor oldu, evet jet lag bile yaşamaya hakkım yok benim, dış temsildi, içerideki mücadeleydi, bir taraftan seçim beyannamesi çalışması yapıyorum, bir taraftan dün gece yarısı İçişleri Bakanımızı, Adalet Bakanımızı kabul ettim geç vakit, operasyonlarla ilgili bilgi aldım. Nusaybin'de, Silvan'da ne oluyor ilçe ilçe takip ediyorum. Neden? Çünkü bu ülkenin suhuletle seçime gitmesi lazım. Bu sorumluluğu almayanların seçim güvenliği konusunda eleştiri getirmeye hakları yok."
- "Bu tedbirleri almakta da kusur etmeyeceğiz"
"Yüksek Seçim Kurulu kararları alır, hükümet de bu kararların gereği olan tedbirleri alır. Bu tedbirleri almakta da kusur etmeyeceğiz" diyen Davutoğlu, "Sonra şuna dönüp de özellikle HDP cihetinden gelen bazı seslere hitaben söylüyorum terör saldırıları olacak, milletvekilleriniz gidip o terör saldırılarını yapan teröristlerin cenazelerinde devlete meydan okuyacak, sonra siz dönüp bu ülkede seçim güvenliği bağlamında sanki hiçbir risk yokmuş gibi alınan bazı tedbirleri eleştireceksiniz" şeklinde konuştu.
AK Parti Genel Başkanı olarak 81 ile yine gidebileceğini ancak süre kısıtlamasından dolayı bunu yapamayacağını ifade eden Davutoğlu, "Her yerde propaganda yapacağız, her yerde demokratik bir seçim yarışına gireceğiz ama Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Başbakanı olarak Cumhurbaşkanımızın tevdi ettiği görevi yerine getirirken bir an dahi tereddüt, ihmal kabul etmeyecek şekilde her türlü tedbirleri alacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Seçim güvenliğine ilişkin alınan tedbirler konusunda ise Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Tedbirlerden birini söyleyeyim, dün Bitlis'te Ölek denilen mahalde ki onları tek tek biliyoruz nerede olduklarını. Çok ciddi bir operasyon yapıldı. Muş'un Varto'nun yakınında mezarlık denilen yerde operasyon yapıldı. Niye biliyor musunuz? Hatırlarsınız belki başka bir programda ben bir işe girerken resmi zihnimde tam canlandırmadan girmem. 23 Temmuz'de güvenlik zirvesi yapıp da bütün birimlerden brifing aldığımızda ve talimat verdiğimizde yazılı talimat da verildi Genelkurmay'a, her yere. Bir Kandil var, dört ayak diyelim. Kandil'de eğitilen militanlar, teröristler içeri gelip kırsal kesimde yapanlar var, sonra şehri çembere alan işte bu Bitlis Ölek denilen yerde olduğu gibi Varto'nun kenarında çoğunda da bunları mezarlık görüntüsü altında, mezarlığın hemen yanında bir yapı oluşturuyorlar. Orada haraç alınıyor, baskı uygulanıyor, seçim için çağrılıyor, 'şuradan sizden tam oy almazsak şöyle yaparız' deniliyor. Sonra bir de şehir içinde yapılanmalar var. Biz bunların bağlarını birer birer koparıyoruz. Ne zaman ne gerekiyorsa, bedeli ne olursa olsun halkımızın huzuru için siyaseti bedeli ne olursa olsun gereğini yaparız.
Burada seçim güvenliği bağlamında alınan tedbirlerden biridir. Cizre operasyonu, Nusaybin'i, Silvan'da, Varto'da, Bitlis'te, Ölek'te. Ölek'te uçak savar bulunuyor, doçkalar yakalanıyor, kime karşı, kimin uçaklarına karşı Beytüşşebab'ta değişik yerlerde. Kimlere karşı bu silahlar biriktiriliyor. Niçin bizden yani hükümetten ayrılıp giden bakanlardan biri Varto'da mezarlık dediği yerde, mezarlığın hemen yanında yapılan binalarda onlarca kalaşnikof, yüzlerce mermi, dört terörist başlarında, doçkalar vesaire bir sürü şeyler. Bunlar niçin depolanmış."
- "Operasyonlar demokrasi için yapılıyor"
Operasyonların demokrasi için yapıldığına vurgu yapan Davutoğlu, "Halkımızın özgür iradesini ortaya koyabileceği şartların sağlanması için yapılıyor. Onun için rahatsız oluyorlar. İstiyorlar ki yine ev ev dolaşıp 'Biz sizi biliyoruz, İstanbul'da da şöyle akrabalarınız var zaten' ya da İstanbul'daki akrabalarına gidip 'Biz sizin de şurada akrabalarınız var..' deyip örtülü tehdit yapacak şekilde ev ziyaretleri yapacaklar. Şehirlerin, ilçelerin kenarlarında mezarlıklar görüntüsü altında insanları hesaba çekecekler, sonra da özgür seçim ve iradeden bahsedecekler. Bunları yapamayacaklar bu seçimde. Risk olacak şu anlamda 2011 seçimlerine de biz girerken terörle mücadeleyle birlikte girdik. Ben 2011 seçimleri öncesinde çok şehit cenazesine gittim. 2011'de Silvan, 2007'de de Dağlıca, biz 2007 seçimlerini de bu şartlarda yaptık. Seçimler yapıldı. 90'lı yılların seçimleri çok daha zor şartlarda yapıldı. 90'lı yıllarla biz hiçbir zaman karşılaştırmadık ama kolay olmadı" ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Seçim güvenliğinin kesin surette sağlanacağına dikkati çeken Davutoğlu, seçimin işleyişi ile ilgili nihai kararın Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) vereceğine işaret etti. Davutoğlu, hükümetin de YSK'nın vereceği bu kararların gereği olan tedbirleri almakla görevli olduğunu söyledi.
- "Sorumluluk almayanların eleştiri getirmeye hakları yok"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hükümeti kurmakla görevlendirildiğini anımsatan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hükümetin yapısı da bir parti hükümeti değil, ben başbakanlık görevini AK Parti genel başkanı olarak deruhte ediyor değilim. Sayın Cumhurbaşkanımızın suhuletle seçime götürme görevi vererek kurmamı istediği bir hükümetin başındayım. Dolayısıyla iki şapkayla ayrı ayrı ifade etmek gerekirse, bizim görevimiz mesela gerçekten CHP, MHP, HDP eğer bu sorumluluğu hissetselerdi, Türkiye'nin seçim güvenliği bağlamında ve Türkiye'nin suhuletle seçime gitmesi gerektiği konusunda bir sorumluluk hissetselerdi bu hükümete milletvekillerinin bakan olarak girmelerine itiraz etmezlerdi. Eminim o milletvekilleri eğer partilerinden bir blokaj olmasaydı, çoğu Sayın Türkeş gibi bu onurlu görevi kabul ederlerdi. Ama bir baskı uygulandı, milletvekillerinin iradesi üzerine bir baskı uygulandı ve bulunulması gereken yerde değil onlar şimdi. Bunu birlikte yapmamız gerekirdi.
Şimdi bunu dedikten sonra Türkiye'de seçimlere gidişle ilgili bir takım eleştirilerde hükümete yönelik ciddi bir çelişkidir. Madem CHP'ye, MHP'ye beş, üç hepsine teklifte bulunduk madem bu konuda kaygılıydınız, madem bu konuda bazı söyleyecek sözünüz vardı madem bu konuda demokrasiye sadakat ve demokrasi ile demokratik seçimlere Türkiye'yi götürme sorumluluğu konusunda duyarlılığınız vardı niçin hükümete katılmadınız? Neden elinizi taşın altına koymadınız. Terörle mücadele ederken biz bir taraftan, bir taraftan ülkeyi seçime götürürken Allah aşkına kim Türkiye'de hükümetsiz bir tablo istiyor? Biz Türkiye'yi hükümetsiz bırakmadık. Evet işimiz zor oldu, evet jet lag bile yaşamaya hakkım yok benim, dış temsildi, içerideki mücadeleydi, bir taraftan seçim beyannamesi çalışması yapıyorum, bir taraftan dün gece yarısı İçişleri Bakanımızı, Adalet Bakanımızı kabul ettim geç vakit, operasyonlarla ilgili bilgi aldım. Nusaybin'de, Silvan'da ne oluyor ilçe ilçe takip ediyorum. Neden? Çünkü bu ülkenin suhuletle seçime gitmesi lazım. Bu sorumluluğu almayanların seçim güvenliği konusunda eleştiri getirmeye hakları yok."
- "Bu tedbirleri almakta da kusur etmeyeceğiz"
"Yüksek Seçim Kurulu kararları alır, hükümet de bu kararların gereği olan tedbirleri alır. Bu tedbirleri almakta da kusur etmeyeceğiz" diyen Davutoğlu, "Sonra şuna dönüp de özellikle HDP cihetinden gelen bazı seslere hitaben söylüyorum terör saldırıları olacak, milletvekilleriniz gidip o terör saldırılarını yapan teröristlerin cenazelerinde devlete meydan okuyacak, sonra siz dönüp bu ülkede seçim güvenliği bağlamında sanki hiçbir risk yokmuş gibi alınan bazı tedbirleri eleştireceksiniz" şeklinde konuştu.
AK Parti Genel Başkanı olarak 81 ile yine gidebileceğini ancak süre kısıtlamasından dolayı bunu yapamayacağını ifade eden Davutoğlu, "Her yerde propaganda yapacağız, her yerde demokratik bir seçim yarışına gireceğiz ama Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Başbakanı olarak Cumhurbaşkanımızın tevdi ettiği görevi yerine getirirken bir an dahi tereddüt, ihmal kabul etmeyecek şekilde her türlü tedbirleri alacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Seçim güvenliğine ilişkin alınan tedbirler konusunda ise Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Tedbirlerden birini söyleyeyim, dün Bitlis'te Ölek denilen mahalde ki onları tek tek biliyoruz nerede olduklarını. Çok ciddi bir operasyon yapıldı. Muş'un Varto'nun yakınında mezarlık denilen yerde operasyon yapıldı. Niye biliyor musunuz? Hatırlarsınız belki başka bir programda ben bir işe girerken resmi zihnimde tam canlandırmadan girmem. 23 Temmuz'de güvenlik zirvesi yapıp da bütün birimlerden brifing aldığımızda ve talimat verdiğimizde yazılı talimat da verildi Genelkurmay'a, her yere. Bir Kandil var, dört ayak diyelim. Kandil'de eğitilen militanlar, teröristler içeri gelip kırsal kesimde yapanlar var, sonra şehri çembere alan işte bu Bitlis Ölek denilen yerde olduğu gibi Varto'nun kenarında çoğunda da bunları mezarlık görüntüsü altında, mezarlığın hemen yanında bir yapı oluşturuyorlar. Orada haraç alınıyor, baskı uygulanıyor, seçim için çağrılıyor, 'şuradan sizden tam oy almazsak şöyle yaparız' deniliyor. Sonra bir de şehir içinde yapılanmalar var. Biz bunların bağlarını birer birer koparıyoruz. Ne zaman ne gerekiyorsa, bedeli ne olursa olsun halkımızın huzuru için siyaseti bedeli ne olursa olsun gereğini yaparız.
Burada seçim güvenliği bağlamında alınan tedbirlerden biridir. Cizre operasyonu, Nusaybin'i, Silvan'da, Varto'da, Bitlis'te, Ölek'te. Ölek'te uçak savar bulunuyor, doçkalar yakalanıyor, kime karşı, kimin uçaklarına karşı Beytüşşebab'ta değişik yerlerde. Kimlere karşı bu silahlar biriktiriliyor. Niçin bizden yani hükümetten ayrılıp giden bakanlardan biri Varto'da mezarlık dediği yerde, mezarlığın hemen yanında yapılan binalarda onlarca kalaşnikof, yüzlerce mermi, dört terörist başlarında, doçkalar vesaire bir sürü şeyler. Bunlar niçin depolanmış."
- "Operasyonlar demokrasi için yapılıyor"
Operasyonların demokrasi için yapıldığına vurgu yapan Davutoğlu, "Halkımızın özgür iradesini ortaya koyabileceği şartların sağlanması için yapılıyor. Onun için rahatsız oluyorlar. İstiyorlar ki yine ev ev dolaşıp 'Biz sizi biliyoruz, İstanbul'da da şöyle akrabalarınız var zaten' ya da İstanbul'daki akrabalarına gidip 'Biz sizin de şurada akrabalarınız var..' deyip örtülü tehdit yapacak şekilde ev ziyaretleri yapacaklar. Şehirlerin, ilçelerin kenarlarında mezarlıklar görüntüsü altında insanları hesaba çekecekler, sonra da özgür seçim ve iradeden bahsedecekler. Bunları yapamayacaklar bu seçimde. Risk olacak şu anlamda 2011 seçimlerine de biz girerken terörle mücadeleyle birlikte girdik. Ben 2011 seçimleri öncesinde çok şehit cenazesine gittim. 2011'de Silvan, 2007'de de Dağlıca, biz 2007 seçimlerini de bu şartlarda yaptık. Seçimler yapıldı. 90'lı yılların seçimleri çok daha zor şartlarda yapıldı. 90'lı yıllarla biz hiçbir zaman karşılaştırmadık ama kolay olmadı" ifadelerini kullandı.
(Sürecek)