Yerli Otomobile YÖK Başkanı Saraç Da Talip

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "Yerli otomobil çıktığında mutlulukla alıcı, talip olanlardan biri olacağım. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı son yıllarda bu hususta gayret sarf ediyor. Bilim camiası olarak biz de kendilerini takdirle izliyoruz, onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yerli otomobili biz de heyecanla takip ediyoruz" dedi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, AA Editör Masası'na konuk oldu.

Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı'nın (ÖYP) kaldırılmasına ilişkin soru üzerine Saraç, konunun bazı partilerin seçim açıklamalarında bile yer aldığını belirtti.

Üniversitelerin her yıl devlet tarafından verilen ÖYP kadrolarına son dönemde itibar etmemeye başladığını dile getiren Saraç, Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ gibi üniversitelerin ÖYP kadrosu istemediklerine dikkat çekti.

ÖYP'nin merkezi sistemle yerleştirme yaptığının altını çizen Saraç, "Siz 20 senelik bir hocasınız, bir gün kapıyı biri çalıyor ve diyor ki 'Muhterem hocam, ben yeni asistanınız. Bundan sonra benimle, çalışacaksınız. Sizden sonra ben burada kalacağım.' Bunun, üniversitelerin kimyasını bozduğu şeklinde ciddi bir eleştiri var" diye konuştu.

Üniversitelerden taleplerini aldıklarını aktaran Saraç, ÖYP kadrolarında yetkiyi üniversitelere bıraktıklarında devletin tahsis ettiği kadroların yanma ihtimali bulunduğunu, üniversitelerin zorlaması halinde de yükseköğretim kurumlarının kimyasının bozulma riskinin ortaya çıktığını söyledi.

Bu nedenle, "bundan sonra cari usulle devam edelim" dediklerini aktaran Saraç, şunları kaydetti:

"Şöyle bir suçlamayla karşılaşıldı, 'Cari usulle yandaş  öğretim üyeleri gelecek.' Peki 5-6 sene öncesine kadar, Türk yükseköğretim sistemine giren öğretim üyelerinin hepsi yandaş mı? Şu an bölüm başkanları, öğretim üyeleri, hepsi yandaş mı? ÖYP'de yabancı dil şartı yokken cari usul dediğimiz diğer alımlarda yabancı dil şartı da var. Yani daha zorlayıcı. Dolayısıyla biz bu iddiaları ve suçlamaları  gerçekçi, samimi bulmuyoruz. Halbuki bakıldığında anlaşılacak hususlar, 'siyasete ne şekilde alet edilebilir' diye düşünülüyor. Üniversitelerin talepleri doğrultusunda ÖYP'nin kaldırılması yönünde bir teklif hazırladık. Maliye Bakanlığına gönderdik. ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ gibi başarı sıralamasında yer alan üniversiteler ÖYP'yi istemiyor. Hiç almadılar. Dolayısıyla biz üniversitelerimizin kimyasını bozucu bu uygulamadan artık vazgeçilmesi gerektiğini düşündük."

- "Bir önceki yıla göre temel bilimlere kaydolan öğrenci sayısını artırdık"

Geçen yıl bazı üniversitelerin temel bilim programlarının kapatılması kararı aldıklarının hatırlatılması ve bunun sonuçlarını değerlendirmesinin istenmesi üzerine Saraç, bu konunun da  7 Haziran seçimlerinde "Temel bilimler kapatılıyor, üniversiteler asıl işlevinden uzaklaştırılıyor" denilerek seçim malzemesi haline getirildiğini belirtti.

Her yıl fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi temel bilimlere ilginin azaldığını vurgulayan Saraç, 20 öğretim üyesinin bulunduğu ve sıfır öğrencinin kaydolduğu programa öğrenci alımını durdurduklarını anımsattı.

Rasyonel kontenjan politikası takip ettiklerine işaret eden Saraç, "Toplamda 90 küsur program kapatmış olmamıza rağmen, bir önceki yıla göre temel bilimlere kaydolan öğrenci sayısını artırdık. Aldığımız kararla temel bilimlerdeki doluluk oranı, mühendisliklerdeki doluluk oranıyla mukayese edilemeyecek düzeyde iyi oldu. Puanları da yükseldi. Hukuk gibi doluluk oranı oluştu. Şu an mühendisliklerden daha iyi durumda" değerlendirmesini yaptı.

TÜBİTAK'ın temel bilimleri tercih eden 25 bin öğrenciye burs verdiğini hatırlatan Saraç, desteklerinden dolayı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'a teşekkür etti.

- "Yerli otomobilin alıcılarından biri olacağım"

"Yerli otomobille alakalı mısınız?" sorusuna ise Saraç, şöyle cevap verdi:

"Ben de o haberleri takip ediyorum. Yerli otomobil çıktığında mutlulukla alıcı, talip olanlardan biri olacağım. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı son yıllarda bu hususta gayret sarf ediyor. Bilim camiası olarak biz de kendilerini takdirle izliyoruz, onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Üniversite-Sanayi İşbirliği Komisyonu kurduk. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla birlikte oluşturduk. Orada hem akademik kurumlar hem kamu kurumları hem sanayi temsilcileri bulunuyor. Bu gibi hususlar o komisyonlarda da gündeme geliyor. Yerli otomobili biz de heyecanla takip ediyoruz."

Saraç, üniversitelerin de bu konudaki çalışmalarını takdirle karşıladıklarını ve yakından takip ettiklerini söyledi.

- "Başbakan'ın akademisyen oluşu işlemlerimize sürat getirdi"

Yükseköğretimin meselelerinin uzmanlık gerektirdiğini ve terminolojinin bilinmesinin zorunlu olduğunu belirten Saraç, "Başbakan'ın akademisyen oluşu aynı dili kullanmamız dolayısıyla işlemlerimizde süratlilik getirdi. Nasıl iyileştirileceği hususunda hemen müzakereye geçebiliyoruz. Aynı dili kullanmanın yararını gördük. Akademik Teşvik Programı yönetmeliğinin hayata geçirilmesi noktasında katkılarının olacağını kendileri de ifade ettiler. Onu da hızlandıracaklar" dedi.

Yurtdışı seyahatlerine ilişkin soru üzerine de Saraç, yurtdışına seyahat için değil, iş amacıyla gittiklerinin altını çizdi. Gitmeden önce ülkelerle ilgili çalışma yaptıklarını kaydeden Saraç, kısa bir sürede Tunus, Cibuti ve Fas'ı içeren bir Afrika ziyareti gerçekleştirdiklerini  ifade etti.

Ziyaretlerde, 4 ilgili bakanla mutabakat imzaladıklarını hatırlatan Saraç, Türkiye'de düzenlenecek olan tüm rektörlerin katılacağı bir konferansa Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov'u da davet ettiklerini bildirdi. Saraç, seyahatlerinin yurtdışından öğrenci çekmeye yönelik olduğunu kaydetti.

Suriyeli sığınmacılara yükseköğretim kurumlarında verilen eğitime ilişkin soruya karşılık Saraç, YÖK'e atandığında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk talimatının "Suriyeli yükseköğretim öğrencilerine gerekli kolaylığın gösterilmesi ve Türkiye'deki eğitim öğretimin niteliğini zedelemeyecek ölçüde yeni düzenlemelerin yapılması" olduğunu aktardı.

Bu çerçevede Çukurova, Kahramanmaraş, Kilis, Harran, İçel, Mustafa Kemal, Osmaniye ve Gaziantep üniversitelerinin dahil olduğu 8 üniversiteyi belirlediklerini anımsatan Saraç, Suriyeli öğrenciler için yeni programlar açılması yönünde bir çalışma yürüttüklerinin altını çizdi.

Yeni programlar açılması çalışmalarında Türkiye'ye sığınan akademisyenlerden de istifade ettiklerini söyleyen Saraç, "Suriyeli öğrenciler deyince sadece Arap öğrenciler düşünülmesin, Türkmen öğrencilere de yönelik bir çalışma" diye konuştu.

- "Ülkelerin ve Şam yönetimin bilgi edinme talebi var"

Türkiye'de okuyan Suriyeli öğrencilerin ve akademisyenlerin sayısıyla ilgili araştırma yapmak isteyen ülkeler olduğuna dikkat çeken Saraç, bu konuda İçişleri Bakanlığınca yazılan yazının yanlış anlaşıldığını ifade etti.

Yazıda, Suriyeli öğrencilerle ilgili araştırma yapılırken bakanlıktan izin alınması gerektiğinin belirtildiğini hatırlatan Saraç, "Aslında o yazının gerekçesi kişisel bilgilerin... Evrensel hukukta mültecilerin kişisel bilgilerinin toplanması hususunda belli kısıtlar var. Bunun zedelenmemesi yönünde idi. Mevcut Şam yönetiminin yetkili kurumlarının ve başka ülkelerin, yükseköğretimde okuyan Suriyeli  öğrenciler ve öğretim elemanlarıyla ilgili bilgi edinme taleplerinin ve çalışmalarının olduğunu da ifade etmek isteriz" şeklinde konuştu.

Kaynak: AA