HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş Açıklaması

"Ülkemizde işçiyi, emekçiyi, çalışanı, üreteni insanca bir yaşama kavuşturmak istiyorsak, siyasetin, bütün siyasetçilerin artık risk üstlenmesi gerekir"

İSTANBUL - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Ülkemizde işçiyi, emekçiyi, çalışanı, üreteni insanca bir yaşama kavuşturmak istiyorsak, siyasetin, bütün siyasetçilerin artık risk üstlenmesi gerekir" dedi.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile Pendik'teki Serapool fabrikasında 137 gündür grevde olan işçileri ziyaret eden Demirtaş, burada yaptığı konuşmada, "Kendi alın teriyle helal lokma yemek, ülke yönetimine katkı sunmak, ülkeyi kalkındırmak adına emekçilerin ortaya koydukları çabanın karşılığı bu olmamalıydı" ifadelerini kullandı.

Medyayı işçilerin dramına gerektiği kadar yer vermemekle eleştiren Demirtaş, "Türkiye'de birçok yerde grev var ve Türkiye toplumu bunun farkında değil. Çoğu zaman bir mankenin o gün hangi restoranda yemek yediği kadar haber olmuyor işçilerin direnişi. Herhangi bir mankenin giydiği ayakkabının rengi ana haber bültenlerine konu olabiliyor ama sizlerin yaşadığı dram maalesef haber olmuyor" diye konuştu.

Demirtaş, bugünkü ziyaretinin amacının da bu konuya dikkati çekmek olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada sadece ücreti artsın diye uğraşmıyor insanlar. Türkiye'nin yüzde 80'i emekçidir. Çalışan nüfusun yüzde 80'i alın teriyle helal lokma kazanır. Az kazanır, öz kazanır ama helal lokmadır. Ülkenin hazinesinin kazancının yüzde 80'i de bu çalışan kesim üzerinden üretilir."

- Yeni anayasa

İşçinin emeğinin kutsal olduğunu dile getiren Demirtaş, "Hz. Peygamberimiz 'işçinin alın teri kurumadan onun hakkını verin' demiş. Ülkemizde işçiyi, emekçiyi, çalışanı, üreteni insanca bir yaşama kavuşturmak istiyorsak, siyasetin, bütün siyasetçilerin artık risk üstlenmesi gerekir. Parlamentonun bütün gidişatı değiştirecek, yeni bir anayasayla başlayarak radikal kararlar alması gerekir" şeklinde konuştu.

Demirtaş, Türkiye'nin dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu kaydederek, "Dünyanın hiç bir yerinde bu kadar zengin bir coğrafya yoktur. Fakat dünyanın en yoksul ülkelerinden biriyiz. İstatistikler yakın zamanda açıklandı. Bu açıdan sosyo-ekonomik gelişmişlik ve kalkınmışlık açısından dünyanın en alt sıralarındaki ülkelerinden biriyiz" görüşünü savundu.

Halkın gücünün her şeyin üzerinde olduğunu vurgulayan Demirtaş, "Biz aynı partide buluşmak zorunda değiliz ama aynı ilkelerde ve insanlık onurunda buluşabiliriz, buluşmak zorundayız. Bu işin Kürt'ü, Türk'ü, Alevisi, Sünnisi yok. Açız, yoksuluz, perişanız ama çoğuz, çoğunluk biziz. Ülkemizi bizler yönetelim" dedi.

- Dilek Doğan'ın ölümü

Selahattin Demirtaş, Sarıyer'de terör örgütü DHKP/C'ye yönelik operasyon sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Dilek Doğan'ın ölümüne ilişkin de "Dün yaşamını yitirdi. Yaşam hakkı ona yoktur. Hakkını kim arayacak mesela. Göreceksiniz ne dava, ne soruşturma. Eğer özgürlük, barış, demokrasi bir arada olmazsa bizler adaletli bir yaşamı sağlayamayız, özgürlüğü sağlayamayız" ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin Dilek Doğan'ın ailesine taziye ziyaretinde bulunup bulmayacağına ilişkin sorusuna Demirtaş, "Tabii taziye ziyaretine gideceğiz ama bildiğim kadarıyla 11.00' de cenazesi kaldırılacak, Armutlu'da cemevinde. Memleketi Maraş'a gönderilecek. Çok büyük bir dram, şimdi Başbakan çıkıp bunu yuhalatacak mı acaba merak ediyorum yoksa acısını mı paylaşacak, sorumluları açığa mı aldıracak. Annesini duydunuz 'biz Maraş'tan ölümden kaçtık buraya geldik, evladımızı burada dizimizin dibinde öldürdüler' diyor. Her gün Türkiye'nin her yerinde bu tür dramlar yaşanıyor. Ortada siyasi sorumlu yok. Herhalde bir bakana sorsanız yine sırıtacaktır. Fakat bunların hepsinin yargı karşısında, hukuk karşısında hesabı sorulacaktır" şeklinde cevap verdi.

Demirtaş, gazetecilerin çözüm sürecine ilişkin sorularını ise cevaplamayacağını söyledi.
Kaynak: AA