Sanayiciler Müşterek Toplantısı
ŞANLIURFA - Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Adayı Faruk Çelik, HDP'ye yönelik, "Eğer tavır koysaydı, 'ben demokratik yolla hakkımı arayacağım, milletin hukukunu koruyacağım, bazı eksik haklarımı da alacağım' deseydi, biz de desteklemeseydik, biz namert olurduk" dedi.
Çelik, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk-İş Genel Başkan Ergün Atalay ve bazı sanayiciler ile Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) ve Şanlıurfa Ticaret Borsasının (ŞUTB) ortaklaşa düzenlediği "Sanayiciler Müşterek Toplantısı"na katıldı.
ŞUTSO binasında düzenlenen toplantıda Çelik, Şanlıurfa'nın Çözüm Süreci ile sanayide ciddi gelişme gösterdiğini ve bunun arkasında güçlü bir siyasi iradenin olduğunu söyledi.
Doğu ve Güneydoğu'ya Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmayan yatırımların son yıllarda yapıldığına dikkati çeken Çelik, amaçlarının bölgeyi hem siyasi hem de ekonomik anlamda kalkındırmak olduğunu ifade etti.
AK Parti'nin 14 yıl önce kurulduğunu anımsatan Çelik, parlamentoda güçlü olmak için silaha değil, demokratik yollara başvurduklarını vurguladı.
HDP'nin milletin iradesine saygı göstermediğini ve silaha sarıldığını aktaran Çelik, milletin iradesine saygı duymayanın hiçbir zaman başarılı olamayacağını ve tarih boyunca büyük vebal altında kalacağını vurguladı.
Demokratik yolu tercih etmeyip silahı tercih etmenin, tamamen ilgili partinin acziyeti olduğunu dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
"Eğer tavır koysaydı, 'ben demokratik yolla hakkımı arayacağım, milletin hukukunu koruyacağım, bazı eksik haklarımı da alacağım' deseydi, biz de desteklemeseydik, biz namert olurduk. Bu demokratik mücadelede biz yalnız bıraksaydık, son derece büyük yanlış yapardık ama bunlar daha 7 Haziran seçimlerinden önce bağımsız hareket edememenin getirmiş olduğu sorunla karşı karşıya kaldırlar. Silah çözüm değildi. Çözüm süreci çözümdür. Biz çözüm sürecinden yanayız. Onun için orada barış lafını kullanmak kolay. Önemli olan yürekten barışı söylemektir. Silah elinde varken barışı söylemenin ne mantığı var? 'Bıraktım silahı' diyeceksin, bak bakalım huzur oluyor mu olmuyor mu? Askerden silah bırakmasını bekleme. O devleti, o milletini ve toprağını korumak durumunda"
- "Güçlü ekonomi için istikrar ve huzur gerekli"
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da kentin son yıllarda sanayi ve tarımda elde ettiği başarılara değinerek Şanlıurfa'nın teşvikte altıncı bölgede olduğunu hatırlattı.
TOBB Başkanı olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi olmadığı halde 2009 yılında Avrupa Borsalar Birliği Başkan Yardımcılığı görevine seçildiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, bunun tarihte bir ilk olduğu ve bu başarının güçlü ekonomiden geldiğini belirtti.
Güçlü ekonominin kaynağında siyasi istikrar ve huzurun olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Bizim isteğimiz yalnızca huzur. Huzur olmadan ticaret de olmaz, zenginlik de olmaz. İşin başı huzur. Zengin olmak istiyorsak, ticaretin önünü açacağız ama ticaret ne ister? Huzur ister. Ne diyorlar, huzur bozuldu, gelen yatırımcı korktu. Suruç nere Şanlıurfa'nın merkezi nere? Ama hiç kimse oraya bakmaz. Hepsi birbiriyle bağlantılı. Onun için biz diyoruz ki 78 milyonun biz kardeşliğine talibiz. Bütün mesele bu. Allah hepimizi ayrı ayrı yaratmış. Allah diyor ki 'Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap vardır' diyor. Kim ayrı baş çekerse, onun başı cefadan, beladan kurtulmaz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından ŞUTSO Başkanı Eyüp Sabri Ertekin, Çelik ve Hisarcıklıoğlu'na çeşitli hediyeler ve plaket sundu.
Kaynak: AA
ŞUTSO binasında düzenlenen toplantıda Çelik, Şanlıurfa'nın Çözüm Süreci ile sanayide ciddi gelişme gösterdiğini ve bunun arkasında güçlü bir siyasi iradenin olduğunu söyledi.
Doğu ve Güneydoğu'ya Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmayan yatırımların son yıllarda yapıldığına dikkati çeken Çelik, amaçlarının bölgeyi hem siyasi hem de ekonomik anlamda kalkındırmak olduğunu ifade etti.
AK Parti'nin 14 yıl önce kurulduğunu anımsatan Çelik, parlamentoda güçlü olmak için silaha değil, demokratik yollara başvurduklarını vurguladı.
HDP'nin milletin iradesine saygı göstermediğini ve silaha sarıldığını aktaran Çelik, milletin iradesine saygı duymayanın hiçbir zaman başarılı olamayacağını ve tarih boyunca büyük vebal altında kalacağını vurguladı.
Demokratik yolu tercih etmeyip silahı tercih etmenin, tamamen ilgili partinin acziyeti olduğunu dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
"Eğer tavır koysaydı, 'ben demokratik yolla hakkımı arayacağım, milletin hukukunu koruyacağım, bazı eksik haklarımı da alacağım' deseydi, biz de desteklemeseydik, biz namert olurduk. Bu demokratik mücadelede biz yalnız bıraksaydık, son derece büyük yanlış yapardık ama bunlar daha 7 Haziran seçimlerinden önce bağımsız hareket edememenin getirmiş olduğu sorunla karşı karşıya kaldırlar. Silah çözüm değildi. Çözüm süreci çözümdür. Biz çözüm sürecinden yanayız. Onun için orada barış lafını kullanmak kolay. Önemli olan yürekten barışı söylemektir. Silah elinde varken barışı söylemenin ne mantığı var? 'Bıraktım silahı' diyeceksin, bak bakalım huzur oluyor mu olmuyor mu? Askerden silah bırakmasını bekleme. O devleti, o milletini ve toprağını korumak durumunda"
- "Güçlü ekonomi için istikrar ve huzur gerekli"
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da kentin son yıllarda sanayi ve tarımda elde ettiği başarılara değinerek Şanlıurfa'nın teşvikte altıncı bölgede olduğunu hatırlattı.
TOBB Başkanı olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi olmadığı halde 2009 yılında Avrupa Borsalar Birliği Başkan Yardımcılığı görevine seçildiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, bunun tarihte bir ilk olduğu ve bu başarının güçlü ekonomiden geldiğini belirtti.
Güçlü ekonominin kaynağında siyasi istikrar ve huzurun olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Bizim isteğimiz yalnızca huzur. Huzur olmadan ticaret de olmaz, zenginlik de olmaz. İşin başı huzur. Zengin olmak istiyorsak, ticaretin önünü açacağız ama ticaret ne ister? Huzur ister. Ne diyorlar, huzur bozuldu, gelen yatırımcı korktu. Suruç nere Şanlıurfa'nın merkezi nere? Ama hiç kimse oraya bakmaz. Hepsi birbiriyle bağlantılı. Onun için biz diyoruz ki 78 milyonun biz kardeşliğine talibiz. Bütün mesele bu. Allah hepimizi ayrı ayrı yaratmış. Allah diyor ki 'Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap vardır' diyor. Kim ayrı baş çekerse, onun başı cefadan, beladan kurtulmaz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından ŞUTSO Başkanı Eyüp Sabri Ertekin, Çelik ve Hisarcıklıoğlu'na çeşitli hediyeler ve plaket sundu.