Soma'daki Maden Faciası Davası

MANİSA - Soma'daki maden faciasına ilişkin 8'i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, mağdur ve tanıkların dinlenmesine devam edildi.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın 25'inci oturumunda ifade veren tanık Erkan Kılıç, 1998 yılından beri maden işçisi olduğunu, 2003 yılında girdiği Eynez Ocağında bantçı olarak görev yaptığını söyledi.

Olay günü anayol 3. bandın kuyruğunda çalıştıklarını anlatan Kılıç, saat 14.00 gibi dinamit atıldığını, ardından alanda çalışma yaptıklarını, saat 14.30'ta da oradan ayrıldığını aktardı.

Kılıç, dinamit atımı sırasına elinde sensörle gaz ölçümü yapan emniyetçi görmediğini ifade ederek, "Sonra insan nakil bandına bindik, 15-20 metre ilerledik bir koku geldi. Lastik kokusuna benziyordu. Bu nedenle temiz havaya çıktık. Duman önce zayıftı, sonra her yeri kapladı. Olaydan önce 4. bantta elektriksel bir sıkıntı oluyordu. Bant o gün de 3-4 kez çekmemezlik yaptı. Bantta 2-3 aydır böyle bir problem vardı. Ama olayın banttan kaynaklanmış olacağını düşünmüyorum" diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, Kılıç'ın savcılık, iş müfettişleri ve mahkemedeki ifadeleri arasında çelişkiler bulunduğunu belirtti.

Ballı'nın sorusu üzerine hala Eynez Ocağında çalıştığını söyleyen Kılıç, sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit'in bantlarla ilgisi sorusu üzerine, "Bandın tahriklerden yanmadığını siz de gördünüz bir kaç ay önce ocağa geldiğinizde. Tahriklerden yangın çıksa orada lastik kalmazdı. Lastikleri olaydan sonra biz kestik" cevabını verdi.

Tanık olarak ifade veren Serkan Arslan da 2007 yılından beri madenlerde kaynakçılık yaptığını, Eynez Ocağına 2009 yılında başladığını dile getirdi.

Ocakta 3'üncü bant civarındayken saat 14.40 - 14.50 civarında elektrik kesildiğini anlatan Arslan, şunları söyledi:

"Telefonla birilerini aramaya çalıştım, telefon çalışmıyordu. Yaklaşık 5 dakika sonra amirler geldi. Bir patlama sesi duymadım. Olaydan önce 15-20 gündür ocak genelinde sıcaklık vardı. Yangın tüplerinin bazıları boştu. Ben boş tüple kaynak yapmazdım, boş tüp bulunca yukarı çıkarırdım, değiştirildi. Yangın tüpü olmadan emniyetçi kaynak yaptırmazdı. Gaz maskemi 6 yıldır kullanıyorum, hiç bakım yapılmadı. Bir iki defa akşam alındı, ertesi gün verildi."

Arslan ocakta üretim baskısı olduğunu, bu nedenle 1-2 saatte giderilecek arızaların erken tamamlanmasının istendiğini öne sürerek, ancak işi erken bitirmediği için herhangi bir ceza almadığını ifade etti. Madene gelecek müfettişten bir hafta - 10 gün önce haberlerinin olduğunu dile getiren Arslan, önceden yapılmayan işlerin müfettiş geleceği zaman gerçekleştirildiğini, müfettişlerin de anayolda ilerledikten sonra geri döndüklerini iddia etti.

-Köse tekrar dinlendi

Olay günü Arslan'la yan yana çalışan Mustafa Köse'yle Arslan'ın ifadeleri arasında fark olması üzerine Mahkeme Başkanı Ballı daha önce ifade veren Köse'yi de huzura çağırdı.

Mahkemede verdiği önceki ifadesinde "Şiddetli bir ses duydum" diyen Köse'ye, Arslan'ın "Patlama duymadım" ifadesi soruldu. Köse bunun üzerine, "Şiddetli patlama yoktu ama basınç hissettim. Serkan beni yukarı gönderdi, kendisi de aşağıya indi, bir yakını mı vardı yoksa başka bir şey için mi indi hatırlamıyorum" dedi.

Arslan da, "Eğer bir patlama olsaydı benim duymamam imkansızdı, elektrik kesildikten sonra ona 'Dışarı çık' dedim, ben de aşağıya indim. Amirlerim çağırmasa ben niye aşağı ineyim?"  diye konuştu.

Duruşmaya öğle arası verildi.

Kaynak: AA