Ebrularda Esma-İ Hüsna Sergisi

Ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, Allah'ın 99 ismini Akkase Ebrusu tekniğiyle sergileyecek

Ebru sanatını yurtiçi ve yurtdışında açtığı sergiler ve yaptığı çalışmalarla tanıtan, Ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, 110. kişisel sergisini Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisi’nde açacak.

Hikmet Barutçugil'in Ebristan İstanbul Ebru Evi'nden yapılan açıklamaya göre sanatçı, yıllar süren çalışmalarının ürünü olan "Esma-i Hüsna” sergisi ile Allah’ın 99 güzel ismini, sanatseverlerle paylaşacak.

Hikmet Barutçugil tarafından gerçekleştirilen bu sergide, Hattat Ahmet Zeki Yavaş'ın hatları, eski bir tarz olan Akkase yöntemiyle Barut Ebruları üzerine uygulandı.

Bu sergi için, özel olarak ebrulanmış zerefşanlı paspartular kullanıldı. Geleceğin nadide eserler listesinde yer alacak nitelikteki bu eserler için, ayrıca bir albüm ve katalog da hazırlandı.

Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisi'nde 23 Ekim Cuma günü saat 18.00'de açılacak sergide, Esma-i Hüsna’ nın deruni anlamına ulaşabilme yolculuğunda, nefsin 7 mertebesini simgeleyen tek parçadan oluşan, (5x2 m) “nefsin 7 kapısı” adlı eseri de, Türkiye de ilk defa  sergilenecek.

Sergi, 23-31 Ekim tarihleri arasında sanatseverlerin takdirine sunulacak.

- Hikmet Barutçugil kimdir?

1952′de Malatya’da doğan Hikmet Barutçugil, 1973′de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu’nda tekstil eğitimine başladı. Yüksek öğreniminin ilk yılında tanıdığı ve öğrencisi olduğu Prof. Emin Barın’ın teşvikiyle hat sanatına ilgi duydu. Hat sanatı ile ilgili çalışmalarına başladığı sırada ebru sanatını fark eden ve içindeki dinamizmi keşfeden Barutçugil’in bu sanata duyduğu sevgi kısa zamanda tüm benliğini sardı. Öğrencilik yıllarında araştırmalarını tek başına sürdürüp kendisini geliştirdi.

1977’de Akademi’den tekstil desinatörü olarak mezun olduktan sonra çalışmalarını ebru üzerine yoğunlaştırdı. 1978-1981 yılları arasında ihtisas için gittiği Londra’da araştırma ve çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Akademik eğitimden aldığı sanat altyapısını gelenekli sanatlarla birleştirerek yepyeni ufuklar açtı. Geleneği geçmişten geldiği gibi yaşatırken, çağdaş yorumları ile ilgi alanını son derece farklı mecralara çekti.

Türk Ebru Sanatı'nı tanıtmak ve yaymak amacı ile yurtiçi ve yurtdışında 108 kişisel ve 103 karma sergi ile 169 kurs ve seminer, 99 konferans ve uygulamalı ebru gösterimi ile 6 sanat terapisi gerçekleştirdi.

Royal College Of Art (Londra), Internationale Gesellschaft für Musik-Ethnologie und Kunsttherapie Forschung (Viyana), Otonom University (Madrid), University of Graz (Avusturya), Basel Paper Museum (İsviçre), University of Massachusetts (Boston, ABD) ve Lok Virsa Museum'da (Islamabad) ve birçok Sanat Akademisi’nde dersler verdi. Hikmet Barutcugil'in eğitim faaliyetleri halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü; Ebristan, Salacak (İstanbul Ebru Evi), TCBMM Milli Saraylar Geleneksel Sanatlar merkezi ve bazı eğitim kurumlarında devam etmektedir. Uluslararası birçok ödülleri olan Barutcugil'in bunlara ek olarak, London British Museum başta olmak üzere dünyaca ünlü müzelerde ve bazı özel koleksiyonlarda sürekli olarak sergilenen eserleri bulunmaktadır. Hikmet Barutçugil, London School of Economic sience ın düzenlediği Art in Action sanat festivalinde “BEST OF THE BEST” 2012, ödülünü alan ilk ve tek Türk sanatçı unvanını taşıyor.

Hikmet Barutçugil’in “Renklerin Sonsuzluğu”,  “Suyun Renklerle Dansı”, “Suyun Rüyası Ebru”, “The Dream of Water”, “Efsun Çiçeği”, “Ebristanbul”, “Siyah Beyaz Ebru”, “O’nun Şefkati”, “Simetri”, “Battaldan Baruta Ebruvan”, “Ebristan’dan Yeşerenler”, “Türklerin Ebru Sanatı”, “Ebrulî Mardin”, “Hikmet Barutcugil Minyatür Kitap”, “Ebrularda Mardin”, “Dostluk Defteri” ve “Traume auf Wasser (Almanca, İngilizce)” , “Elif ” (4 baskı) ve “ Ebrunun Mermer Yüzü”, The Dream of water, Helsinki segi katalogu, ''Esma-i Hüsna'' (2 baskı) adlı yayınlanmış  yirmi dört kitabı bulunmaktadır.

Gelecek yüzyılların sanatçılarına yön ve ilham verecek eserleri bu günden planlamak amacıyla 1830 lu yıllardan kalan tarihi bir konağı Ebru evi haline getirip yaşayan bir “müze galeri”ye dönüştürdü.

“Ebristan” İstanbul Ebru Evi’nde halen kâğıt, kumaş, seramik, cam, ahşap gibi malzemeler üzerine ebru çalışmalarına devam eden Barutçugil, hat, tezhip, minyatür, cilt gibi diğer geleneksel sanatları da uygulamaya devam ediyor.

Kaynak: AA