Fed Başkanlarından Çelişen Açıklamalar
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bölgesel başkanlarından Narayana Kocherlakota ve Eric Rosengren finansal istikrar konusunda birbiriyle çelişen açıklamalarda bulundu.
Boston kentinde düzenlenen "Makro ihtiyati Para Politikası" başlıklı konferansta konuşan Boston Fed Başkanı Eric Rosengren ve Minneapolis Fed Başkanı Kocherlakota, finansal istikrarın Fed'in hedeflerine eklenmesi konusunda birbirine zıt görüşler dile getirdi.
Rosengren finansal istikrarın Fed'in hedefleri arasına eklenmesini destekleyerek, "Para politikalarını yapanların, finansal istikrarı açıkça göz önünde tutması için geçerli nedenler var" dedi.
Geçmişteki Fed yönetimlerinin, politika kararlarını alırken finansal istikrara yönelik endişeleri hesaba kattığını öne süren Rosengren, ayrıca İngiltere Merkez Bankası'nın piyasalardaki istikrarsızlıkla mücadeleye uygun araçları olduğuna işaret etti.
Rosengren, konuşmasında faiz artışına ilişkin direkt bir yorumda bulunmazken, finansal istikrar konusundaki görüşleri, ilk artışın piyasalar istikrar kazanana kadar ertelenmesini desteklediği şeklinde değerlendirildi.
Kocherlakota ise Fed'in tam istihdam ve yüzde 2 enflasyon hedeflerine yönelik belirsizliğin halihazırda çok yüksek olduğuna dikkati çekerek, "Fed'in hedeflerine finansal istikrarın da eklenmesi, kamuoyunda politika tercihleri ve bunların ekonomik sonuçları konusunda daha fazla belirsizlik yaratır" uyarısında bulundu.
Fed'in yeni bir hedef koymak yerine mevcut hedeflerine odaklanması gerektiğini savunan Kocherlakota, bu noktada enflasyonun gelecek 2 yıl içinde yüzde 2 hedefine ulaşacağına dair söz verilmesini önerdi.
Kocherlakota ve Rosengren, Fed'in para politikalarını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi'nde (FOMC) bu sene oy hakkına sahip değil. Ancak, tüm bölgesel Fed başkanları FOMC toplantılarına katılarak, kendi bölgelerindeki gelişmeleri Komite üyelerine aktarıyor ve faiz kararı konusundaki görüşlerini dile getiriyor.
Kaynak: AA
Rosengren finansal istikrarın Fed'in hedefleri arasına eklenmesini destekleyerek, "Para politikalarını yapanların, finansal istikrarı açıkça göz önünde tutması için geçerli nedenler var" dedi.
Geçmişteki Fed yönetimlerinin, politika kararlarını alırken finansal istikrara yönelik endişeleri hesaba kattığını öne süren Rosengren, ayrıca İngiltere Merkez Bankası'nın piyasalardaki istikrarsızlıkla mücadeleye uygun araçları olduğuna işaret etti.
Rosengren, konuşmasında faiz artışına ilişkin direkt bir yorumda bulunmazken, finansal istikrar konusundaki görüşleri, ilk artışın piyasalar istikrar kazanana kadar ertelenmesini desteklediği şeklinde değerlendirildi.
Kocherlakota ise Fed'in tam istihdam ve yüzde 2 enflasyon hedeflerine yönelik belirsizliğin halihazırda çok yüksek olduğuna dikkati çekerek, "Fed'in hedeflerine finansal istikrarın da eklenmesi, kamuoyunda politika tercihleri ve bunların ekonomik sonuçları konusunda daha fazla belirsizlik yaratır" uyarısında bulundu.
Fed'in yeni bir hedef koymak yerine mevcut hedeflerine odaklanması gerektiğini savunan Kocherlakota, bu noktada enflasyonun gelecek 2 yıl içinde yüzde 2 hedefine ulaşacağına dair söz verilmesini önerdi.
Kocherlakota ve Rosengren, Fed'in para politikalarını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi'nde (FOMC) bu sene oy hakkına sahip değil. Ancak, tüm bölgesel Fed başkanları FOMC toplantılarına katılarak, kendi bölgelerindeki gelişmeleri Komite üyelerine aktarıyor ve faiz kararı konusundaki görüşlerini dile getiriyor.