Muğla'da 'Anadolu Enerji Sempozyumu'
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, Türkiye'nin enerji bakamından sınırlı imkanlara sahip olduğu ve yeteri kadar doğal kaynakları bulunmadığı için enerjiyi daha verimli kullanması gerektiğini söyledi.
MSKÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen 3. Anadolu Enerji Sempozyumu'na çok sayıda üniversiteden 200'e yakın bilim adamı katıldı.
Toplantının açılışında konuşan MSKÜ Rektörü Harmandar, Türkiye'de enerji tüketiminde büyük artış yaşandığını kaydetti.
Dünyada ve Türkiye'de enerjiye olan gereksinime dikkati çeken Harmandar, enerjinin daha güzel bir hayat ve refah seviyesi yüksek bir toplum için olmazsa olmazlardan olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin enerjiyi en pahalı kullanan ülkelerden olduğunu belirten Harmandar, "Ülkemiz maalesef enerji bakımından sınırlı imkanlara sahip. Yeteri kadar doğal kaynaklarımız yok. Bu nedenle enerjiyi daha verimli kullanmalıyız. Enerjiyi daha verimli kullanabilmek için özellikle bilim insanlarının çözüm üretmesi gerekiyor. Ülke olarak neredeyse dünyada enerjiyi en pahalı kullanan ülkelerden birisiyiz" dedi.
Prof. Dr. Harmandar, hayatı kolaylaştırmak için enerjinin ulaşılabilir ve ucuz olması gerektiğini ifade ederek "Ülkemizde de enerjiyi çeşitlendirmemiz gerekiyor. Biz bilim insanları, yöneticiler ve sivil toplum kuruluşları ile biraraya gelerek enerjiyi nasıl daha fazla üretir ve halka nasıl daha ucuza sunabiliriz ve nasıl tasarruflu kullanabiliriz bunun çalışmasını yapmalıyız. Bu nedenle bu sempozyumun sonuçları çok önemli" diye konuştu.
-"Dünyadaki dengeler değişiyor"
Sempozyum Başkanı Doç. Dr. Ali Keçebaş ise enerjide dünyadaki dengelerin değişmekte olduğu bir döneme girildiğini söyledi.
Türkiye'nin, ihtiyacı olan enerjinin yüzde 37'sini doğalgaz, yüzde 31'ini kömür, yüzde 2'sini petrol ve yüzde 30'unu yenilenebilir kaynaklardan sağladığına işaret eden Keçebaş, şöyle konuştu:
"Rüzgar, jeotermal ve biyogaz kaynaklar ise enerji bileşenimizin sadece yüzde 5'ini oluşturmaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı projeksiyonları, gelecek 25 yıl içerisinde dünya enerji tüketiminin yüzde 60'ın üzerinde artacağını öngörüyor. Bu gelişmelere paralel olarak 2020 yılına kadar Türkiye'nin enerji tüketiminin de dünya ortalamasının üzerinde artacağını öngörüyor. Artan enerji tüketimimizin gerektireceği enerji yatırımlarının 2020 yılına kadar 100 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Böylece artan enerji ihtiyacımızın ucuz, sürekli ve güvenli bir şekilde karşılanmasında yaşanan sıkıntılar ülkemizin en önemli problemlerinden biridir."
Keçebaş, gerekli önlemlerin alınmaması halinde Türkiye'nin yakın bir gelecekte enerji dar boğazı ile karşı karşıya kalacağını savundu.
Kaynak: AA
Toplantının açılışında konuşan MSKÜ Rektörü Harmandar, Türkiye'de enerji tüketiminde büyük artış yaşandığını kaydetti.
Dünyada ve Türkiye'de enerjiye olan gereksinime dikkati çeken Harmandar, enerjinin daha güzel bir hayat ve refah seviyesi yüksek bir toplum için olmazsa olmazlardan olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin enerjiyi en pahalı kullanan ülkelerden olduğunu belirten Harmandar, "Ülkemiz maalesef enerji bakımından sınırlı imkanlara sahip. Yeteri kadar doğal kaynaklarımız yok. Bu nedenle enerjiyi daha verimli kullanmalıyız. Enerjiyi daha verimli kullanabilmek için özellikle bilim insanlarının çözüm üretmesi gerekiyor. Ülke olarak neredeyse dünyada enerjiyi en pahalı kullanan ülkelerden birisiyiz" dedi.
Prof. Dr. Harmandar, hayatı kolaylaştırmak için enerjinin ulaşılabilir ve ucuz olması gerektiğini ifade ederek "Ülkemizde de enerjiyi çeşitlendirmemiz gerekiyor. Biz bilim insanları, yöneticiler ve sivil toplum kuruluşları ile biraraya gelerek enerjiyi nasıl daha fazla üretir ve halka nasıl daha ucuza sunabiliriz ve nasıl tasarruflu kullanabiliriz bunun çalışmasını yapmalıyız. Bu nedenle bu sempozyumun sonuçları çok önemli" diye konuştu.
-"Dünyadaki dengeler değişiyor"
Sempozyum Başkanı Doç. Dr. Ali Keçebaş ise enerjide dünyadaki dengelerin değişmekte olduğu bir döneme girildiğini söyledi.
Türkiye'nin, ihtiyacı olan enerjinin yüzde 37'sini doğalgaz, yüzde 31'ini kömür, yüzde 2'sini petrol ve yüzde 30'unu yenilenebilir kaynaklardan sağladığına işaret eden Keçebaş, şöyle konuştu:
"Rüzgar, jeotermal ve biyogaz kaynaklar ise enerji bileşenimizin sadece yüzde 5'ini oluşturmaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı projeksiyonları, gelecek 25 yıl içerisinde dünya enerji tüketiminin yüzde 60'ın üzerinde artacağını öngörüyor. Bu gelişmelere paralel olarak 2020 yılına kadar Türkiye'nin enerji tüketiminin de dünya ortalamasının üzerinde artacağını öngörüyor. Artan enerji tüketimimizin gerektireceği enerji yatırımlarının 2020 yılına kadar 100 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Böylece artan enerji ihtiyacımızın ucuz, sürekli ve güvenli bir şekilde karşılanmasında yaşanan sıkıntılar ülkemizin en önemli problemlerinden biridir."
Keçebaş, gerekli önlemlerin alınmaması halinde Türkiye'nin yakın bir gelecekte enerji dar boğazı ile karşı karşıya kalacağını savundu.