Merkez Bankası PPK Toplantı Özeti Açıklaması (2)

İSTANBUL -  Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, gelecek dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacağı bildirildi.

PPK'nın 22 Eylül 2015 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından izleneceği ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruşun sürdürüleceği belirtildi.

Özette, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredilerin yıllık büyüme hızlarının makul düzeylerde seyrettiği belirtilerek, Kurul'un, yakın dönemde finansal koşullarda yaşanan sıkılaşmanın da etkisiyle kredilerin büyüme eğiliminde kayda değer bir düşüş olduğuna dikkati çektiği vurgulandı.

Özellikle, yabancı para cinsi ticari krediler ile tüketici kredilerinde son haftalarda belirgin bir ivme kaybının gözlendiği aktarılan özette, Kurul'un, söz konusu gelişmenin büyük ölçüde talep kaynaklı olduğunu değerlendirdiği bildirildi.

Özette, yılın ilk yarısında dış talepteki zayıf seyrin korunurken, iç talebin büyümeye ılımlı düzeyde katkı verdiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:

"Tüketici güveninin düşük seviyeleri ve yakın dönemdeki satış verileri yılın ikinci yarısında tüketim talebinde bir yavaşlama gözlenebileceğine işaret etmektedir. Son dönemde yatırım ve dayanıklı tüketim mallarının göreli fiyatlarında gözlenen yükseliş, ithal bileşeni yüksek olan bu sektörlerde talebi azaltıcı etki yapacaktır. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde ithalatın yavaşlaması beklenmektedir. İhracat tarafında ise jeopolitik faktörlerin olumsuz etkisine rağmen Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracatımızı olumlu etkilemesi beklenmektedir.

Bütün bu değerlendirmeler çerçevesinde Kurul, önümüzdeki dönemde büyüme kompozisyonunun kademeli olarak net ihracat lehine değişeceğini öngörmektedir. Bu gelişmenin cari dengeye olumlu olarak yansıması beklenmektedir. Ayrıca, dış ticaret hadlerindeki gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri de cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. Bu doğrultuda, ağustos verisi ile birlikte cari işlemler dengesinde iyileşme eğiliminin belirginleşeceği öngörülmektedir."

Özette, enerji fiyatlarındaki gelişmelerin enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam ettiği dile getirilerek, yılbaşından bu yana gözlenen birikimli döviz kuru gelişmelerinin enflasyon görünümü üzerindeki olumsuz etkisinin petrol fiyatlarındaki düşüşle kısmen telafi edildiği belirtildi.

Bununla birlikte, döviz kurunda gözlenen birikimli hareketlerin çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi geciktirdiğine işaret edilerek, "Öncü göstergeler döviz kurundan yurt içi fiyatlara geçiş etkisinin enflasyonu olumsuz etkilemeye devam ettiğine işaret etmektedir. Kurul, son dönemde enflasyon beklentilerinde gözlenen artışı da dikkate alarak genel fiyatlama davranışlarının yakından izlenmesi gerektiğini ifade etmiştir" denildi.

- "Gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar verildi"

Özette, gıda fiyatlarındaki oynaklığın devam ettiğine değinilerek, her ne kadar yılın son çeyreğinde işlenmemiş gıda fiyatlarının bir miktar düzeltme yapması beklense de fiyatların eylül ayı itibarıyla izlediği seyrin yıl sonu gıda enflasyon tahminine dair yukarı yönlü risk oluşturduğuna işaret edildi.

Ayrıca, küresel piyasalarda süregelen oynaklıkların para politikasında temkinli bir duruş gerektirdiği belirtilerek, bu değerlendirmeler çerçevesinde Kurul'un, yurt içi ve küresel piyasalardaki belirsizliklerin enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri ile enerji ve gıda fiyatlarındaki oynaklıkları dikkate alarak, gerekli görülen süre boyunca likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasına karar verdiği bilgisine yer verildi.

Özette, gelecek dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacağı bildirilerek, enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından izleneceği ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruşun sürdürüleceği ifade edildi.

Kurul'un, toplantıda "küresel para politikalarının normalleşme sürecinde yol haritası" kapsamında alınan ve alınması öngörülen önlemlerini de değerlendirdiği kaydedilerek, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Yol haritasında kamuoyuyla paylaşılan tedbir paketinin son bir ay içinde büyük ölçüde uygulanmaya başlandığı belirtilmiştir. Bu doğrultuda, son dönemde döviz likiditesini, çekirdek yükümlülükleri ve uzun vadeli borçlanmayı destekleyici yönde adımlara devam edilmiştir. Ayrıca likidite politikasının operasyonel çerçevesi sadeleştirilmiştir. Bu doğrultuda piyasa yapıcısı bankalara tanınan borçlanma imkanı faiz oranı kaldırılırken teminat koşullarında sadeleştirmeye gidilmiştir.

Kurul, Türk lirası işlemler için teminata döviz depo getirilmesine dair yapılan düzenlemelerin bankaların likidite yönetimini etkinleştireceğini ifade etmiştir. Atılan bütün bu adımların küresel şoklara karşı ekonominin dayanıklılığını artırdığı belirtilmiştir. Merkez Bankasının mevcut politika duruşunun enflasyon görünümüne karşı sıkı, döviz likiditesinde dengeleyici ve finansal istikrarı destekleyici nitelikte olduğu tekrar vurgulanmıştır."

Özette, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmelerin enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edildiği dile getirilerek, "Para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir" denildi.

Özette, son yıllarda mali disiplinin sürdürülmesinin Türkiye ekonomisinin olumsuz dış şoklara karşı duyarlılığını azaltan temel unsurlardan biri olduğu üzerinde durularak, "Küresel belirsizliklerin yüksek olduğu mevcut konjonktürde bu kazanımların korunarak daha da ileriye götürülmesi önem taşımaktadır. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak her türlü tedbir makroekonomik istikrarı destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır" açıklamasına yer verildi.

(Bitti)

Kaynak: AA