Adana'daki 'Casusluk' Davası
Milli İstihbarat Teşkilatına (MİT) ait tırların durdurulmasına ilişkin davanın beşinci duruşması başladı.
Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve gizlilik kararı bulunan duruşmada, MİT'e ait tırların durdurulmasına yönelik "casusluk" soruşturması kapsamında haklarında müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan tutuksuz askeri personeller Ö.K, H.G, G.M, H.K, B.K, H.Ö, E.T, H.İ.K, A.Y, M.Ö, C.K, H.Ü. ve S.Y'nin yargılanmasına devam edildi.
Soruşturma kapsamında yargılanan bazı askeri personellerin avukatlarıyla adliyeye geldiği görüldü.
Bazı sanıkların mazeret bildirerek duruşmaya katılmadığı öğrenildi.
- İddianameden
MİT'e ait tırların Adana'da durdurulması olayının casusluk faaliyeti çerçevesinde ve önceden kurgulanmış mizansenle gerçekleştirildiği belirtilen ve söz konusu "mizansen ve operasyonun" amacının Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine casusluk faaliyeti olduğu ve devletin gizli sırlarının ortaya dökülmesinin amaçlandığının açıkça anlaşıldığı kaydedilen 48 sayfalık iddianamede, "İşlenen suç, başlangıcından sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti, MİT ve Dışişleri Bakanlığı aleyhine gerçekleştirilen, sonuçları itibariyle Suriye devleti lehine sonuçlar doğuran bir casusluk faaliyetidir" ifadesine yer veriliyor.
Şüpheliler hakkında, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" (TCK madde 328/1) suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla açıklama" (TCK 330/1) suçundan müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Kaynak: AA
Soruşturma kapsamında yargılanan bazı askeri personellerin avukatlarıyla adliyeye geldiği görüldü.
Bazı sanıkların mazeret bildirerek duruşmaya katılmadığı öğrenildi.
- İddianameden
MİT'e ait tırların Adana'da durdurulması olayının casusluk faaliyeti çerçevesinde ve önceden kurgulanmış mizansenle gerçekleştirildiği belirtilen ve söz konusu "mizansen ve operasyonun" amacının Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine casusluk faaliyeti olduğu ve devletin gizli sırlarının ortaya dökülmesinin amaçlandığının açıkça anlaşıldığı kaydedilen 48 sayfalık iddianamede, "İşlenen suç, başlangıcından sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti, MİT ve Dışişleri Bakanlığı aleyhine gerçekleştirilen, sonuçları itibariyle Suriye devleti lehine sonuçlar doğuran bir casusluk faaliyetidir" ifadesine yer veriliyor.
Şüpheliler hakkında, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" (TCK madde 328/1) suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla açıklama" (TCK 330/1) suçundan müebbet hapis cezası talep ediliyor.