'Tablet Çağı'Nda Daktiloyla Arzuhalcilik Yapıyor
Bursa'da yaşayan 45 yıllık arzuhalci Bekir Bakaroğlu (64), son yıllarda gelişen ve tablet bilgisayar, akıllı telefon gibi cihazlarla hayatın her alanına giren teknolojiye rağmen daktiloyla adliyenin karşısındaki dükkanında müşterilerinin dilekçelerini yazıyor.
Bakaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleği babasının yanında 19 yaşındayken öğrendiğini ve 45 yıldır bu işi yaptığını söyledi.
"Arz-ı hal"in Arapça kökenli bir kelime olduğunu ve halini anlatma anlamına geldiğini hatırlatan Bakaroğlu, "Vatandaş derdini anlatıyor, biz de yazıyoruz. Boşanma, veraset, vasiyet tayini, temyiz, icra, iş mahkemeleri ile ilgili her türlü dilekçeyi yazabiliyorum" dedi.
Eskiden arzuhalcilerin işlerinin çok daha iyi olduğunu vurgulayan Bakaroğlu, bilgisayarların yaygınlaşmasıyla durumlarının bozulduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bilgisayar çıktıktan sonra işlerimiz epey bir düşüşe geçti. Eskiden daha iyiydi. Şu gerçek var ki elektrikler kesildiğinde bilgisayarlar bir işe yaramıyor. Mecburen buraya gelip daktiloyla dilekçe yazdırıyorlar. İnsanlar, evlerinde bilgisayar olmasına rağmen dilekçelerini yazamıyor. Yazamayanlar bize geliyor. Eskiden herkes arzuhalcilere dilekçe yazdırırdı. Herkesin daktilo alma imkanı yoktu. Şimdi her evde en az bir bilgisayar var. Okuma yazma bilen çok. İnsanlar, arzuhalcilere artık çok ihtiyaç duymuyor. Bilgisayarla yazmayı hiç düşünmedim. Daktiloya alıştığım için bilgisayar bana çok ters geliyor."
Bugüne kadar 6-7 daktilo eskittiğini dile getiren Bakaroğlu, şimdi kullandığı makinenin ise 30 yıllık olduğu bilgisini verdi.
Bursa'da eskiden bitişik barakalarda 11 arzuhalci bulunduğunu aktaran Bakaroğlu, "Çok güzel iş yapardık. Birbirimizi kıskanmazdık. Bir arkadaşımız boşanmayla ilgili dilekçe yazarken diğeri verasetle ilgili yazardı. Çok güzel günler geçirdik. Şimdi o günleri çok arıyoruz. İşlerimiz çok yoğundu. Şimdi günde ortalama 15- 20 dilekçe yazıyorum. Eskiden bu sayının 4 katı dilekçe yazardık" ifadesini kullandı.
- "Bir nevi danışmanlık hizmeti de yapıyoruz"
Bakaroğlu, bugüne kadar yazdığı dilekçe sayısını hatırlamadığını ancak müşterilerine elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştığını bildirdi.
Müşterilerinin, kendisine sadece derdini anlattığını söyleyen Bakaroğlu, şunları kaydetti:
"Yazdığım dilekçeleri bazıları beğeniyor, bazıları beğenmiyor. Beğenmeyenlerin dilekçelerini yeniden yazıyorum. Burada bir nevi danışmanlık hizmeti de yapıyoruz. Vatandaşlar buraya geldiğinde ilk önce ne istediklerini öğreniyoruz. Daha sonra onlara gerekli bilgileri verip yönlendirmeyi yapıyoruz. Bunu bir avukata yaptırsa ücrete tabidir. Örneğin, vatandaşın veraset dilekçesi için sadece kimliğini alıp biz onun verdiği birkaç bilgi dahilinde istediğini yazıya döküyoruz. Sadece dilekçe parası alıyoruz. Bazen parası olmayanlara da ücretsiz dilekçe yazıyorum. Belli bir ücret talebinde bulunmuyorum. Dilekçe yazdıranlar ne kadar verirse onu alıyorum."
Kaynak: AA
"Arz-ı hal"in Arapça kökenli bir kelime olduğunu ve halini anlatma anlamına geldiğini hatırlatan Bakaroğlu, "Vatandaş derdini anlatıyor, biz de yazıyoruz. Boşanma, veraset, vasiyet tayini, temyiz, icra, iş mahkemeleri ile ilgili her türlü dilekçeyi yazabiliyorum" dedi.
Eskiden arzuhalcilerin işlerinin çok daha iyi olduğunu vurgulayan Bakaroğlu, bilgisayarların yaygınlaşmasıyla durumlarının bozulduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bilgisayar çıktıktan sonra işlerimiz epey bir düşüşe geçti. Eskiden daha iyiydi. Şu gerçek var ki elektrikler kesildiğinde bilgisayarlar bir işe yaramıyor. Mecburen buraya gelip daktiloyla dilekçe yazdırıyorlar. İnsanlar, evlerinde bilgisayar olmasına rağmen dilekçelerini yazamıyor. Yazamayanlar bize geliyor. Eskiden herkes arzuhalcilere dilekçe yazdırırdı. Herkesin daktilo alma imkanı yoktu. Şimdi her evde en az bir bilgisayar var. Okuma yazma bilen çok. İnsanlar, arzuhalcilere artık çok ihtiyaç duymuyor. Bilgisayarla yazmayı hiç düşünmedim. Daktiloya alıştığım için bilgisayar bana çok ters geliyor."
Bugüne kadar 6-7 daktilo eskittiğini dile getiren Bakaroğlu, şimdi kullandığı makinenin ise 30 yıllık olduğu bilgisini verdi.
Bursa'da eskiden bitişik barakalarda 11 arzuhalci bulunduğunu aktaran Bakaroğlu, "Çok güzel iş yapardık. Birbirimizi kıskanmazdık. Bir arkadaşımız boşanmayla ilgili dilekçe yazarken diğeri verasetle ilgili yazardı. Çok güzel günler geçirdik. Şimdi o günleri çok arıyoruz. İşlerimiz çok yoğundu. Şimdi günde ortalama 15- 20 dilekçe yazıyorum. Eskiden bu sayının 4 katı dilekçe yazardık" ifadesini kullandı.
- "Bir nevi danışmanlık hizmeti de yapıyoruz"
Bakaroğlu, bugüne kadar yazdığı dilekçe sayısını hatırlamadığını ancak müşterilerine elinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştığını bildirdi.
Müşterilerinin, kendisine sadece derdini anlattığını söyleyen Bakaroğlu, şunları kaydetti:
"Yazdığım dilekçeleri bazıları beğeniyor, bazıları beğenmiyor. Beğenmeyenlerin dilekçelerini yeniden yazıyorum. Burada bir nevi danışmanlık hizmeti de yapıyoruz. Vatandaşlar buraya geldiğinde ilk önce ne istediklerini öğreniyoruz. Daha sonra onlara gerekli bilgileri verip yönlendirmeyi yapıyoruz. Bunu bir avukata yaptırsa ücrete tabidir. Örneğin, vatandaşın veraset dilekçesi için sadece kimliğini alıp biz onun verdiği birkaç bilgi dahilinde istediğini yazıya döküyoruz. Sadece dilekçe parası alıyoruz. Bazen parası olmayanlara da ücretsiz dilekçe yazıyorum. Belli bir ücret talebinde bulunmuyorum. Dilekçe yazdıranlar ne kadar verirse onu alıyorum."