Çocuklar Kadar Ebeveynler De Anne - Baba Olmak İçin Diploma Almalı
Çocuk Psikolojisi Uzmanı Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu yaklaşan yarıyıl tatilinde karne alacak öğrencilere ve ebeveynlere önemli uyarılarda bulundu.
Süreçte en önemli görevin ebeveynlere düştüğünü açıklayan Prof. Dr. Alisinanoğlu öğrenciler gibi çiftlerin de anne baba olması için diploma alması gerektiğini belirtti.
İstanbul Gelişim Üniversitesi Çocuk Psikolojisi Uzmanı Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu yaklaşan yarıyıl tatilinde öğrenciler karnelerini aldıklarında anne, baba ve yöneticilerin sadece karneye bakıp çocuklarını başarılı ya da başarısız olarak nitelendirmemeleri gerektiğini söyledi.
Bu tür durumlarda özellikle çocukları çeşitli sıfatlarla etiketleme usülünün yanlış olduğunu belirten Prof. Alisinanoğlu; “Başarısız olarak değerlendirilen ve bu etiketi yiyen çocukların ileride de başarısız olmaya devam etme ihtimali yüksektir” dedi.
“ETİKETLEMEK SORUNLARI ÇÖZMEZ”
Karnesinde notlarının düşük olması sebebiyle çoğu öğrencinin evlerine korkarak gittiklerini dile getiren Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu söz konusu durumda ebeveynleri uyardı. Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu şunları söyledi: “Karneyi aldıklarında çocuklar korkarak evlerine gitmemeli. Dönem boyunca ebeveynlerin zayıf getirirsen sana şöyle yaparım, karne günü görüşürüz gibi söylemleri oluyor. Yani etiketlemek sorunları çözmez. Sadece karneye bakarak tembel çocuk, başarısız çocuk demek ve gelecekle ilgili çıkarımlarda bulunmak sorunları çözmediği gibi sorunların daha da derinleşmesine neden olur. Çoğu ebeveyn çocuğu karne aldığı zaman eğer notları düşükse,‘Senden adam olmaz, senden bir baltaya sap olmaz’ gibi söylemlerde bulunuyor. Bu da çocuğun gelecekle ilgili hayattaki başarısını olumsuz yönde etkiliyor.”
“ANNE BABALAR DA DİPLOMA ALMALI”
Çiftlerin evliliğe adım atmadan önce doğru anne-baba olabilmenin de eğitiminden yararlanmaları gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu, “Anne baba olmak için hiçbir eğitimden geçmiyoruz. En iyi bildiğimiz yöntem, geçmişte anne ve babamız bize nasıl davrandıysa çocuklarımıza onlar gibi davranmak. Eşler evlilik için başvuru yaptıklarında 40-60 saatlik anne baba eğitimi diploması almadan kimseyi evlenmemeli. Çünkü sürücü belgesi almak için bile yığınla sınavdan geçiyor ve kurslara katılıyoruz” diye konuşu.
“KIYASLAMA YAPMAYIN”
Not ortalaması yüksek ya da başarılı karnenin çocuğun eğitim ve öğretim hayatını her alanda başarılı kılmayacağını aktaran Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu şunları söyledi: “ Eğer çocuğu bu şekilde etiketlerseniz o da anormal şekilde performansını arttırmak için kaygı duyacaktır. Çocuğunuzu her konuda kendisi ile kıyaslayın ne kardeşi, ne kuzeni, ne de komşusu ile kıyaslamayın. Şöyle düşünelim; bir araba 200 km hızla gitme potansiyeline sahipken 180 km’nin üstüne çıkamıyorsa bu araba başarılı değildir. Çünkü araba mevcut performansını göstermiyor. Aynı şekilde 180 km hızla gitme potansiyeline sahip bir aracın 200 km hızla gitmesini de beklemem. Bu sağlıklı bir beklenti değildir. Kaldı ki bizler insandan bahsediyoruz” dedi.
ÖDÜLLERDE TEKNOLOJİK ÜRÜNLERE DİKKAT
Başarılı karne getiren çocukların aileleri tarafından ödüllendirildiğini de hatırlatan Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu, özellikle hediye seçiminde teknolojik ürün seçilmemisi gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu seçilen hediyenin çocuğu hayata hazırlayacak nitelikte olması gerektiğini belirterek şu önerilerde bulundu: “Bu tarz ödüller çocuğu sosyallikten uzaklaştırıyor. Yani ödülümüz mutlaka çocuklarımıza yarar sağlayacak ve onu hayata hazırlayacak bir ödül olmalıdır” diye konuştu.
Ayrıca çocuğumuza ayıracak vakitlerimizi bilgisayar başında, tabletlerimizde ya da cep telefonlarında geçirmememiz gerektiğini belirten Alisinanoğlu, çocukların tatilde dinlenerek günde hiç değilse 1 saat kitap okuyup notlarını değerlendirmelerini ve diğer zamanlarda da eğlenebilirler.”
Kaynak: İHA
İstanbul Gelişim Üniversitesi Çocuk Psikolojisi Uzmanı Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu yaklaşan yarıyıl tatilinde öğrenciler karnelerini aldıklarında anne, baba ve yöneticilerin sadece karneye bakıp çocuklarını başarılı ya da başarısız olarak nitelendirmemeleri gerektiğini söyledi.
Bu tür durumlarda özellikle çocukları çeşitli sıfatlarla etiketleme usülünün yanlış olduğunu belirten Prof. Alisinanoğlu; “Başarısız olarak değerlendirilen ve bu etiketi yiyen çocukların ileride de başarısız olmaya devam etme ihtimali yüksektir” dedi.
“ETİKETLEMEK SORUNLARI ÇÖZMEZ”
Karnesinde notlarının düşük olması sebebiyle çoğu öğrencinin evlerine korkarak gittiklerini dile getiren Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu söz konusu durumda ebeveynleri uyardı. Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu şunları söyledi: “Karneyi aldıklarında çocuklar korkarak evlerine gitmemeli. Dönem boyunca ebeveynlerin zayıf getirirsen sana şöyle yaparım, karne günü görüşürüz gibi söylemleri oluyor. Yani etiketlemek sorunları çözmez. Sadece karneye bakarak tembel çocuk, başarısız çocuk demek ve gelecekle ilgili çıkarımlarda bulunmak sorunları çözmediği gibi sorunların daha da derinleşmesine neden olur. Çoğu ebeveyn çocuğu karne aldığı zaman eğer notları düşükse,‘Senden adam olmaz, senden bir baltaya sap olmaz’ gibi söylemlerde bulunuyor. Bu da çocuğun gelecekle ilgili hayattaki başarısını olumsuz yönde etkiliyor.”
“ANNE BABALAR DA DİPLOMA ALMALI”
Çiftlerin evliliğe adım atmadan önce doğru anne-baba olabilmenin de eğitiminden yararlanmaları gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu, “Anne baba olmak için hiçbir eğitimden geçmiyoruz. En iyi bildiğimiz yöntem, geçmişte anne ve babamız bize nasıl davrandıysa çocuklarımıza onlar gibi davranmak. Eşler evlilik için başvuru yaptıklarında 40-60 saatlik anne baba eğitimi diploması almadan kimseyi evlenmemeli. Çünkü sürücü belgesi almak için bile yığınla sınavdan geçiyor ve kurslara katılıyoruz” diye konuşu.
“KIYASLAMA YAPMAYIN”
Not ortalaması yüksek ya da başarılı karnenin çocuğun eğitim ve öğretim hayatını her alanda başarılı kılmayacağını aktaran Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu şunları söyledi: “ Eğer çocuğu bu şekilde etiketlerseniz o da anormal şekilde performansını arttırmak için kaygı duyacaktır. Çocuğunuzu her konuda kendisi ile kıyaslayın ne kardeşi, ne kuzeni, ne de komşusu ile kıyaslamayın. Şöyle düşünelim; bir araba 200 km hızla gitme potansiyeline sahipken 180 km’nin üstüne çıkamıyorsa bu araba başarılı değildir. Çünkü araba mevcut performansını göstermiyor. Aynı şekilde 180 km hızla gitme potansiyeline sahip bir aracın 200 km hızla gitmesini de beklemem. Bu sağlıklı bir beklenti değildir. Kaldı ki bizler insandan bahsediyoruz” dedi.
ÖDÜLLERDE TEKNOLOJİK ÜRÜNLERE DİKKAT
Başarılı karne getiren çocukların aileleri tarafından ödüllendirildiğini de hatırlatan Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu, özellikle hediye seçiminde teknolojik ürün seçilmemisi gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Fatma Alisinanoğlu seçilen hediyenin çocuğu hayata hazırlayacak nitelikte olması gerektiğini belirterek şu önerilerde bulundu: “Bu tarz ödüller çocuğu sosyallikten uzaklaştırıyor. Yani ödülümüz mutlaka çocuklarımıza yarar sağlayacak ve onu hayata hazırlayacak bir ödül olmalıdır” diye konuştu.
Ayrıca çocuğumuza ayıracak vakitlerimizi bilgisayar başında, tabletlerimizde ya da cep telefonlarında geçirmememiz gerektiğini belirten Alisinanoğlu, çocukların tatilde dinlenerek günde hiç değilse 1 saat kitap okuyup notlarını değerlendirmelerini ve diğer zamanlarda da eğlenebilirler.”