Yüksek Topuklu Ayakkabılara Veda Edin

Antalya Hastane Kompleksi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünde görevli Op.Dr. Niyazi Öztürk, halk arasında ayak başparmağında kemik çıkıntısı olarak adlandırılan ‘halluks valgus’ hastalığına dikkat çekerek "Genetik yatkınlık ve uygun olmayan ayakkabı kullanımı bu hastalığın oluşum nedenleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yüksek Topuklu Ayakkabılara Veda Edin
Ailesinde bu tür rahatsızlığı olan hastalarda risk oranı fazladır” dedi.


Ayakkabının çeşidi ve markasına göre numarasının değişebileceğini ve bu nedenle ayakkabıların denenerek alınması gerektiğini belirten Op.Dr. Öztürk, “Yaş ilerledikçe ayaklarınızın büyüklüğü ve şekli değişebilir. İki ayağın numarası birbirinden farklı olabilir, büyük olan ayağa göre ayakkabı alınmalıdır. Akşama doğru ayaklarda şişlik olabileceğinden alınacak ayakkabı akşam saatlerinde denenmelidir. Ayak başparmağının ayakkabının uç kısmına temas etmediğinden ve ayak taraklarının ayakkabının en geniş kısmına uyduğundan emin olunmalıdır” diye konuştu.

Ayakkabıların ayağa uygun olduğundan emin olmak için yürüyerek test etmenin gerekli olduğunun altını çizen Op.Dr. Öztürk, şunları söyledi:
“Uç kısmı dar ve sivri yüksek topuklu ayakkabılar mümkün olduğu kadar tercih edilmemelidir. Tüm bu önerilere dikkat edilse bile genetik nedenler nedeniyle başparmakta eğrilik oluşabilir. Ağrının hafif olduğu durumlarda ameliyatsız tedavi uygulanır ama ameliyatsız tedavi eğriliği düzeltemez, ağrının azalmasına yardımcı olur, ilerlemeyi de bir miktar engelleyebilir.”
Ameliyatsız tedavide uç kısmı geniş rahat ayakkabılar, parmak arası makara ve gece atellerinin kullanıldığını belirten Op. Dr. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cerrahi tedavide amaç ayak parmağındaki eğriliği düzeltmek ve kemik çıkıntısının alınmasıdır. Halk arasında kemik çıkıntısının tekrar oluşacağı gibi yaygın bir inanç vardır. Sadece kemik çıkıntısının alındığı eğriliğin düzeltilmediği ameliyatlarda bu doğru bir inanıştır ama 1. parmaktaki eğriliğin düzeltildiği ameliyatlarda tekrarlama riski oldukça azdır.”
Ameliyat tekniği ve eğriliğin derecesine bağlı olmakla birlikte genel olarak ameliyattan sonra hastaya yarım alçı yapıldığını söyleyen Op.Dr. Öztürk, “Hasta ameliyatın ikinci günü üzerine basmadan koltuk değneğiyle yürümeye başlar. 15’inci gün dikiş alınır, ateli ise 3 hafta kullanır. Üçüncü haftanın sonunda atel çıkarılır ve başparmağa yük vermeden topuk ve ayağın diğer kısmına basarak yürümeye izin verilir. Altıncı haftanın sonunda hastanın ayağının tümüne basarak yürümesine izin verilir” diye konuştu.

Kaynak: İHA