'Yeni Türkiye Yolunda İç ve Dış Ekonomik İlişkiler' Toplantısı
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Bursa Şubesince düzenlenen Müstakil Düşünceler Konferansı'na katılan 3. Dönem MÜSİAD Genel Başkanı Doç. Dr. Ömer Bolat ile 4. Dönem MÜSİAD Genel Başkanı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye ekonomisinin gelişim sürecini "Yeni Türkiye Yolunda İç ve Dış Ekonomik İlişkiler" konulu toplantıda değerlendirdi.
MÜSİAD Bursa Şubesi'nden yapılan yazılı açıklamada, önceki gün gerçekleştirilen toplantının Şube Başkanı Hasan Çepni'nin moderatörlüğünde gerçekleştirildiği belirtildi.
Vardan, toplantıda yaptığı konuşmada, DEİK'in, farklı ülkelerle Türkiye arasında devletler tarafından belirlenen iş konseylerinin yatırım ve üretim konularında karşılıklı istişareler yaparak, projeler üreten bir oluşum olduğunu kaydetti.
Türkiye ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmelere de değinen Vardan, "DEİK, farklı ülkelerle Türkiye arasında devletler tarafından belirlenen iş konseylerinin yatırım ve üretim konularında karşılıklı istişareler yaparak, projeler üreten bir oluşumdur. 1986 yılında merhum Turgut Özal'ın ekonomiyi toparlama ihtiyacından kaynaklı olarak kurulan DEİK, günümüzde yapısını farklılaştırarak, ülke ekonomisine katkı sağlamak ve dış ekonomik ilişkilere yön vermek amacıyla hareket etmektedir. DEİK olarak, birçok ülkedeki yatırım olanaklarını inceledik. Mevcut ihracatı artırmak için yoğun mesai harcadık." diye konuştu.
Dünyada 2008 yılından bu yana yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendiren 3. Dönem MÜSİAD Genel Başkanı Doç. Dr. Ömer Bolat da, şunları aktardı:
"Türkiye, son 40 yıllık süre içerisinde birçok kez ekonomik kriz yaşamış iken neredeyse tüm dünyanın olumsuz etkilendiği 2008 krizinden yara almadan çıkmıştır. Son 12 yıllık süreçte güven ve istikrarın ülkemizde hakim olmasıyla, ekonomimiz hızla gelişmeye ve büyümeye başlamıştır. Avrupa Birliği ülkelerinin 2008 krizinin etkisinden kurtulamadığı bir yıl olarak geride bıraktığımız 2014'de Türkiye, yılı yüzde 3 oranında bir büyüme performansı ile kapamıştır. Çevre ülkelerde bir takım olumsuzlukların baş gösterdiği ve devam ettiği bir yılda bu büyüme olumlu karşılanabilir fakat 2023 hedeflerine giden yolda yeterli değildir. Bu tabloya bakıldığında 2014 yılında İslam coğrafyasında ve çevre ülkelerde yaşanan sıkıntıların büyümemizi en az 1 puan etkilediği de göz ardı edilmemelidir. Ben 2015 yılının yazıp çizilen korku senaryolarının aksine daha da iyi geçeceğini düşünüyorum. Türkiye'de güven ve istikrarın hakim olması, ekonomideki eski kırılganlıkları ortadan kaldırmıştır. Bu yüzden bizler, devletimize güvenmeli, ihracatı nasıl artırabilirizi düşünmeliyiz."
Çepni, de Türkiye ekonomisinin son 12 yılda önemli bir gelişme kaydettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Ülkemiz ekonomisi geçmiş yıllarda büyük sıkıntılar çekmesine rağmen son 12 yılda oldukça iyi bir performans sergileyerek, bugün Batı ülkelerinin gıpta ettiği bir konuma gelmiştir. Burada hükümetimizin uyguladığı ciddi ekonomi politikaları olmuştur. Bu politikaların en büyük destekçisi kuşkusuz, MÜSİAD'tır. Gelişmesini ve büyümesini önümüzdeki yıllarda da sürdürecek olan Türkiye ekonomisi, ihracata dayalı büyüme modeli ve yüksek katma değerli ürün üretme politikasını benimsemiş olması sebebiyle dünyadaki yerini üst sıralara çıkaracaktır. 'Yeni Türkiye' güven, istikrar, birlik, beraberlik en önemlisi de memleket sevdalısı işadamlarının omuzlarında yükselecektir."
Kaynak: AA
Vardan, toplantıda yaptığı konuşmada, DEİK'in, farklı ülkelerle Türkiye arasında devletler tarafından belirlenen iş konseylerinin yatırım ve üretim konularında karşılıklı istişareler yaparak, projeler üreten bir oluşum olduğunu kaydetti.
Türkiye ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmelere de değinen Vardan, "DEİK, farklı ülkelerle Türkiye arasında devletler tarafından belirlenen iş konseylerinin yatırım ve üretim konularında karşılıklı istişareler yaparak, projeler üreten bir oluşumdur. 1986 yılında merhum Turgut Özal'ın ekonomiyi toparlama ihtiyacından kaynaklı olarak kurulan DEİK, günümüzde yapısını farklılaştırarak, ülke ekonomisine katkı sağlamak ve dış ekonomik ilişkilere yön vermek amacıyla hareket etmektedir. DEİK olarak, birçok ülkedeki yatırım olanaklarını inceledik. Mevcut ihracatı artırmak için yoğun mesai harcadık." diye konuştu.
Dünyada 2008 yılından bu yana yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendiren 3. Dönem MÜSİAD Genel Başkanı Doç. Dr. Ömer Bolat da, şunları aktardı:
"Türkiye, son 40 yıllık süre içerisinde birçok kez ekonomik kriz yaşamış iken neredeyse tüm dünyanın olumsuz etkilendiği 2008 krizinden yara almadan çıkmıştır. Son 12 yıllık süreçte güven ve istikrarın ülkemizde hakim olmasıyla, ekonomimiz hızla gelişmeye ve büyümeye başlamıştır. Avrupa Birliği ülkelerinin 2008 krizinin etkisinden kurtulamadığı bir yıl olarak geride bıraktığımız 2014'de Türkiye, yılı yüzde 3 oranında bir büyüme performansı ile kapamıştır. Çevre ülkelerde bir takım olumsuzlukların baş gösterdiği ve devam ettiği bir yılda bu büyüme olumlu karşılanabilir fakat 2023 hedeflerine giden yolda yeterli değildir. Bu tabloya bakıldığında 2014 yılında İslam coğrafyasında ve çevre ülkelerde yaşanan sıkıntıların büyümemizi en az 1 puan etkilediği de göz ardı edilmemelidir. Ben 2015 yılının yazıp çizilen korku senaryolarının aksine daha da iyi geçeceğini düşünüyorum. Türkiye'de güven ve istikrarın hakim olması, ekonomideki eski kırılganlıkları ortadan kaldırmıştır. Bu yüzden bizler, devletimize güvenmeli, ihracatı nasıl artırabilirizi düşünmeliyiz."
Çepni, de Türkiye ekonomisinin son 12 yılda önemli bir gelişme kaydettiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Ülkemiz ekonomisi geçmiş yıllarda büyük sıkıntılar çekmesine rağmen son 12 yılda oldukça iyi bir performans sergileyerek, bugün Batı ülkelerinin gıpta ettiği bir konuma gelmiştir. Burada hükümetimizin uyguladığı ciddi ekonomi politikaları olmuştur. Bu politikaların en büyük destekçisi kuşkusuz, MÜSİAD'tır. Gelişmesini ve büyümesini önümüzdeki yıllarda da sürdürecek olan Türkiye ekonomisi, ihracata dayalı büyüme modeli ve yüksek katma değerli ürün üretme politikasını benimsemiş olması sebebiyle dünyadaki yerini üst sıralara çıkaracaktır. 'Yeni Türkiye' güven, istikrar, birlik, beraberlik en önemlisi de memleket sevdalısı işadamlarının omuzlarında yükselecektir."