Ali İsmail Korkmaz davasında karar
Ali İsmal Korkmaz davasında karar açıklandı.
Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın, Eskişehir'deki Gezi Parkı odaklı eylemde darbedilerek hayatını kaybettiği iddiasıyla açılan davanın yedinci duruşması karar verildi.
POLİS MEMURLARINA 10 YIL HAPİS CEZASI
Davada mahkeme heyeti sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan'a 'ölüme sebebiyet vermek' suçundan 13 yıl hapis cezası verirken bunu 10 yıl 10 ay hapse çevirdi.
Diğer polis memuru Yalçın Akbulut'a ise önce 12 yıl hapis cezası verilirken ceza 10 yıla indirildi.
Diğer sanıklar fırıncı İsmail ve Ramazan Koyuncu ile Muhammet Vatansever'e verilen 8'er yıl hapis cezaları 6'şar yıl 8'er ay hapis cezasına indirildi.
Ebubekir Harlar adlı sanığa ise 8 yıl hapis cezası verilirken suç yardım düzeyinde kaldığından 3 yıl 4 aya indirildi. Bu sanığın tutukluluk süresi göz önüne alınarak tahliyesi kararlaştırıldı.
Tutuksuz yargılanan sanık polis memurları; Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin ise kanıt yetersizliğinden beraat etti.
SALDOĞAN TELEKONFERANSLA KATILDI
Tutuklu polis memuru Mevlüt Saldoğan ise tedavi gördüğü Ankara Numune Hastanesinden telekonferans yöntemiyle duruşmaya katıldı.
SALDOĞAN'DAN TEPKİ ÇEKEN SAVUNMA
Saldoğan, bugüne kadar darp ettiği kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığının yüzde 100 net bir şekilde tespit edilemediğini öne sürerek, şunları kaydetti:
'Sadece sözde tanık Semih Berkay Yapıcı'nın ekşi sözlük isimli bir internet sitesinde devlete, millete, polise kin ve nefret dolu yazısından oradaki kişi Ali İsmail Korkmaz olarak yorumlanmıştır. Bu şahıs 6 değişik ifade vermiştir. Burada çelişkilerle dolu 6 ifadesini de kabul ettiniz. Sanığın lehine ve aleyhine delil toplamakla görevli cumhuriyet savcısı susmuş, avukatlar da esen rüzgara göre bu şahsı yönlendirerek ifade verdirmişlerdir. Benim zor kullandığım şahıs Ali İsmail olsaydı o saatlerde beyin kanaması geçiriyor olması lazımdı. Ali İsmail 18-20 saat sonra beyin kanaması geçirmiştir. Gezi olayı darbe girişimi miydi, değil miydi? Demokratik hak girişimiyse devletin malına kast etmek, polisine, ambulansına zarar vermek hangi yasada belirtilmiştir. Bunun demokratik bir hak kullanımı olmadığı ortadır. Sizin vicdanınıza bırakıyorum.'
'GERÇEK KATİL TEŞKİLATIM DEĞİL'
Saldoğan, 'Gerçek katil benim teşkilatımda değil o sanık sandalyesinde oturan arkadaşlarımın arasında değil. Öldürecek kadar cesareti olmayanlar, bu güzelim gençleri sokağa düşürenler asıl katillerdir' dedi.
Yıllarca namusuyla bu ülkede görev yaptığını dile getiren Saldoğan, 'Ben kimseyi kasten yaralama, öldürme kastıyla hareket etmedim. Bir polis memurunun mesleğe atılırken yaptığı yemine sadık kalarak, amirlerimin emirlerini yerine getirerek ben de zor kullanma yetkimi kullandım. Telsiz konuşmalarını biliyorsunuz, Allah rızası için lütfen buna göre değerlendirin' diye konuştu.
BAŞKAN SALDOĞAN'IN SESİNİ KISTI
Savunması sırasında Emel Korkmaz ve salondaki avukatlar Saldoğan'a tepki gösterdi. Salondaki bazı avukatlar, mahkeme başkanına yönelik, 'Tahrik edici bir konuşma yapıyor. Orada neden duruyorsun, müdahale etsene' dedi.
Mahkeme başkanı ise yaptığı uyarılara rağmen Saldoğan'ın savunmasını bitirmemesi üzerine bağlantının sesini kesti.
DURUŞMAYA YOĞUN İLGİ
Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, Adliye binasının zemin katındaki konferans salonunda yapılıyor. Çeşitli illerden gelen ve müdahil olmak isteyen avukatlar, salonda yerini aldı. Yoğun ilgi nedeniyle salonda oturacak yer kalmadığı için çok sayıda kişi de duruşmayı ayakta izledi.
Tutuksuz yargılanan polisler Hüseyin Engin, Şaban Gökpınar ve Yalçın Akbulut, tutuklu sanıklardan Muhammed Vatansever, Ebubekir Harlar, Ramazan ve İsmail Koyuncu duruşmada hazır bulundu.