3. Sendikal Kadın Eğitimi Programı
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, kadınların sendikalarda daha çok yer almasının, daha fazla etkinliklerde bulunmasının disiplinli ve düzenli çalışmayı beraberinde getireceğine inandığını söyledi.
Arslan, Hak-İş Kadın Komitesi tarafından "Sendikal Harekete Kadın Katılımını Artırma Projesi" kapsamında Dedeman Park Otel'de düzenlenen, "3. Sendikal Kadın Eğitimi Programı"nda yaptığı konuşmada, en büyük arzusunun genel başkanlığı bir kadına devretmek olduğunu söyledi.
Hem genel kurul kararları hem de tüzükte yapılan değişikliklerle fiilen kadın komitesi başkanlıklarını sembolik de olsa ekonomik yönden de bağımsız hale getirmeye çalıştıklarını kaydeden Arslan, "Bütün bunları niçin yapıyoruz? Toplumun yarısı kadın. Sendikal mücadelede kadının elinin değmesi gerektiğini hep söyledik. Kadınların sendikalarda daha çok yer alması, daha fazla etkinliklerde bulunması, daha çok sendikacı olması disiplini getirecektir, düzenli çalışmayı getirecektir. Konfederasyon başkanlığını bir kadına devretmeyi çok arzu ederim. Sendikamdaki genel başkanlık görevimi bir kadın sendikacı başkanımıza devretmeyi çok arzu ederim" dedi.
- "Rezidans yapanlar, ne kadar kazanacağını hesaplıyor, oradaki insanların iş güvenliğini değil"
İş sağlığı ve güvenliği konusuna değinen Arslan, geçtiğimiz hafta yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının çalışma hayatı, iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili konulara ayrıldığına işaret etti. İş sağlığı ve güvenliği konusunda bütün mevzuat düzenlemelerine rağmen hala ölümlerin devam ettiğini, Türkiye'nin dünyanın en çok ölümlü iş kazalarının yaşandığı ülke olduğunu vurgulayan Arslan şunları söyledi:
"Artık biz bunlara kaza demeyi bıraktık, bunlara iş cinayetleri diyoruz. İnanın rezidans yapanlar, rezidansın ne kadar kazanacağını hesaplıyor, oradaki insanların iş güvenliğini değil. Kömür çıkaranlar ne kadar daha fazla kömür çıkaracağız da kazanacağız diye düşünüyorlar, orada kömür çıkaran insanları bir araç olarak görüyorlar. Bir araç olarak görülmekten gerçekten utanıyoruz. Yeni bir yaklaşıma ihtiyaç var, insan odaklı. İnsan odaklı bir yaklaşımı eğer inşa edemezsek bu kazalar devam eder, ölümlerin arkasından ağlamaya devam ederiz" şeklinde konuştu.
- "Bölge bataklığında bizi mahvetmek isteyen bir kesim var"
Konuşmasında, koalisyon güçlerinin IŞİD'e yönelik operasyonuna ilişkin değerlendirmelere de yer veren Arslan şunları söyledi:
"Özellikle güney bölgemizde yaşanan IŞİD terörüyle ilgili dünyada yeni bir zihniyet değişimini zorluyorlar. Türkiye'de de bu algıya teslim olan bir kısım güçler var. Kayıtsız şartsız batılı güçlerin oluşturduğu koalisyona Türkiye'yi sokup bu bölge bataklığında bizi mahvetmek isteyen bir kesim var. Ama Suudi Arabistan'daki o ortak bildiriye imza atmamak bile gerçekten bizi sevindirdi, bunu devam ettirmesi gerekiyor bu hükümetin. Eğer batılılar, Birleşmiş Milletler, NATO, AB, ABD başta olmak üzere batılı emperyalist güçler çıkarlarına zarar gelmeseydi inanın IŞİD diye bir şeyden yine bahsetmezlerdi. Petrol tehlikeye girince harekete geçtiler. Buradan emperyalist güçlere şunu sormamız gerekiyor. Mısır'da seçimle gelmiş hükümetin darbe ile devrilmesinden sonra binlerce insanı katleden Sisi rejimine karşı niye sesiniz çıkmadı? Gazze'de bombaların altında her gün yüzlerce insan katledilirken niye sessiz kaldınız, eğer sorun insan haklarıysa, sorun insanlarsa Gazze'de neredeydiniz, Suriye'de neredeydiniz, niye sesiniz çıkmıyordu. Ukrayna parçalanırken neredeydiniz? Türkiye'ye yönelik bir algı operasyonu yapılıyor. Türkiye'yi baskı ile bu sürece dahil etmek ve IŞİD'le bizi karşı karşıya getirip Mehmekcikle IŞİD militanlarını savaştırmak istiyorlar. Bu oyuna gelmemeliyiz, bunun sonu felaketimiz olur."
Toplantıya katılan TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi ve AK Parti Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak ise devlet olarak kadının iş hayatında bulunduğu süre içerisinde yükü omuzlarından alabilme görevlerinin olduğunu belirterek bunun için şimdiye kadar birçok düzenlemeler yapıldığını ifade etti.
Dalbudak, "Sendikal anlamda kadınların daha yoğun olması gerekiyor. Kadınların el atmadığı bir iş yavandır, ortada kalmıştır. Kadının el attığı her bir örgütlenme, her bir hareket muhakkak çok büyük yol kat etmiştir. O yüzden kadının gücünü almak çok önemlidir" dedi.
Kaynak: AA
Hem genel kurul kararları hem de tüzükte yapılan değişikliklerle fiilen kadın komitesi başkanlıklarını sembolik de olsa ekonomik yönden de bağımsız hale getirmeye çalıştıklarını kaydeden Arslan, "Bütün bunları niçin yapıyoruz? Toplumun yarısı kadın. Sendikal mücadelede kadının elinin değmesi gerektiğini hep söyledik. Kadınların sendikalarda daha çok yer alması, daha fazla etkinliklerde bulunması, daha çok sendikacı olması disiplini getirecektir, düzenli çalışmayı getirecektir. Konfederasyon başkanlığını bir kadına devretmeyi çok arzu ederim. Sendikamdaki genel başkanlık görevimi bir kadın sendikacı başkanımıza devretmeyi çok arzu ederim" dedi.
- "Rezidans yapanlar, ne kadar kazanacağını hesaplıyor, oradaki insanların iş güvenliğini değil"
İş sağlığı ve güvenliği konusuna değinen Arslan, geçtiğimiz hafta yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının çalışma hayatı, iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili konulara ayrıldığına işaret etti. İş sağlığı ve güvenliği konusunda bütün mevzuat düzenlemelerine rağmen hala ölümlerin devam ettiğini, Türkiye'nin dünyanın en çok ölümlü iş kazalarının yaşandığı ülke olduğunu vurgulayan Arslan şunları söyledi:
"Artık biz bunlara kaza demeyi bıraktık, bunlara iş cinayetleri diyoruz. İnanın rezidans yapanlar, rezidansın ne kadar kazanacağını hesaplıyor, oradaki insanların iş güvenliğini değil. Kömür çıkaranlar ne kadar daha fazla kömür çıkaracağız da kazanacağız diye düşünüyorlar, orada kömür çıkaran insanları bir araç olarak görüyorlar. Bir araç olarak görülmekten gerçekten utanıyoruz. Yeni bir yaklaşıma ihtiyaç var, insan odaklı. İnsan odaklı bir yaklaşımı eğer inşa edemezsek bu kazalar devam eder, ölümlerin arkasından ağlamaya devam ederiz" şeklinde konuştu.
- "Bölge bataklığında bizi mahvetmek isteyen bir kesim var"
Konuşmasında, koalisyon güçlerinin IŞİD'e yönelik operasyonuna ilişkin değerlendirmelere de yer veren Arslan şunları söyledi:
"Özellikle güney bölgemizde yaşanan IŞİD terörüyle ilgili dünyada yeni bir zihniyet değişimini zorluyorlar. Türkiye'de de bu algıya teslim olan bir kısım güçler var. Kayıtsız şartsız batılı güçlerin oluşturduğu koalisyona Türkiye'yi sokup bu bölge bataklığında bizi mahvetmek isteyen bir kesim var. Ama Suudi Arabistan'daki o ortak bildiriye imza atmamak bile gerçekten bizi sevindirdi, bunu devam ettirmesi gerekiyor bu hükümetin. Eğer batılılar, Birleşmiş Milletler, NATO, AB, ABD başta olmak üzere batılı emperyalist güçler çıkarlarına zarar gelmeseydi inanın IŞİD diye bir şeyden yine bahsetmezlerdi. Petrol tehlikeye girince harekete geçtiler. Buradan emperyalist güçlere şunu sormamız gerekiyor. Mısır'da seçimle gelmiş hükümetin darbe ile devrilmesinden sonra binlerce insanı katleden Sisi rejimine karşı niye sesiniz çıkmadı? Gazze'de bombaların altında her gün yüzlerce insan katledilirken niye sessiz kaldınız, eğer sorun insan haklarıysa, sorun insanlarsa Gazze'de neredeydiniz, Suriye'de neredeydiniz, niye sesiniz çıkmıyordu. Ukrayna parçalanırken neredeydiniz? Türkiye'ye yönelik bir algı operasyonu yapılıyor. Türkiye'yi baskı ile bu sürece dahil etmek ve IŞİD'le bizi karşı karşıya getirip Mehmekcikle IŞİD militanlarını savaştırmak istiyorlar. Bu oyuna gelmemeliyiz, bunun sonu felaketimiz olur."
Toplantıya katılan TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi ve AK Parti Denizli Milletvekili Nurcan Dalbudak ise devlet olarak kadının iş hayatında bulunduğu süre içerisinde yükü omuzlarından alabilme görevlerinin olduğunu belirterek bunun için şimdiye kadar birçok düzenlemeler yapıldığını ifade etti.
Dalbudak, "Sendikal anlamda kadınların daha yoğun olması gerekiyor. Kadınların el atmadığı bir iş yavandır, ortada kalmıştır. Kadının el attığı her bir örgütlenme, her bir hareket muhakkak çok büyük yol kat etmiştir. O yüzden kadının gücünü almak çok önemlidir" dedi.