Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Ümit ederim ki çok daha kalabalık bir göçmen dalgasıyla karşı karşıya kalmayız. Kalırsak da her türlü tedbirimizi almış vaziyetteyiz. Gerekirse buradaki insanların, daha uzak, daha emin yerlere nakledilmesi çalışmalarıyla ilgili de bütün detaylar hazırlanmıştır" dedi.

Japonya-Türkiye Ortak Sempozyumu'na katılan Kurtulmuş, çıkışta gazetecilerin, IŞİD'in saldırılarından kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerle ilgili sorularını yanıtladı.
Kurtulmuş, Perşembe gecesinden itibaren Kobani bölgesinden kaçan Kürt kökenlilerin Türkiye'ye yoğun giriş yaptığını, Perşembe gecesi Cuma sabahına kadar 4 bin 500 kişinin geldiğini, ancak IŞİD birliklerinin çok yakın bir noktaya gelmesinin çok hızlı bir kaçışın başlamasına neden olduğunu anlattı.
Kaçan insanlarla ilgili ilk planlarının, onları sınır dışında ağırlamak, orada insani yardımda bulunmak olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Ama taşıdıkları insani risk, hayati tehlike göz önünde bulundurularak kapımız açıldı. Kapı derken de bildiğiniz sınır kapısı anlamında değil. Yaklaşık 30 kilometrelik bir alanda, 8 ayrı noktada tel örgüler kesilerek bu insanların Türkiye'ye girmesine müsaade edildi. Cuma günü yaklaşık saat 13.00'te kapı açılmıştı. Cumartesi sabahına kadar, 24 saat dolmadan yaklaşık 70 bin Suriyeli, Kobani bölgesinden Şanlıurfa'nın Suruç ilçesi ve çevresindeki yerlere gelmiş oldu. İlk andan itibaren Suriyelilerin, kendi akrabaları yanına yerleştirilmesi kontrollü olarak sağlandı."
Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile sınır bölgesinde incelemelerde bulunduklarını anlattı. Numan Kurtulmuş, akrabaları olmayanların yatılı bölge okuluna ve okulun bahçesinde yeni oluşturulan çadır kente yerleştirildiğini kaydetti.

Sınır bölgesinden ayrıca gelenlerin de kontrollü şekilde kayıt altına alınarak içeri alındığını belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Perşembe gecesi yaptığımız toplantıda, en kötü senaryoya da hazırlıklıydık. En kötü senaryo, yüz binleri bulan bir göçmen dalgası olursa ne yapacağız. Bununla ilgili her türlü hazırlığımızı yaptık. Lojistik desteklerimiz, AFAD'ın yardımları, gelenlerin güvenliklerinin sağlanması konusunda en ufak ayrıntıyı da ihmal etmeden hazırlıklar yapıldı. Çok şükür beklediğimiz oranda bir göç dalgası olmadı. Ümit ederiz, şimdiye kadar göç etmiş olanlar da en kısa zamanda barış ortamı sağlanarak, kendi memleketlerine dönmeyi başarırlar.
Cumartesi günü bizim orada gördüğümüz, daha düzenli bir hale geçilmesi gerekiyordu. Bir taraftan o bölgede bir taraftan insanlar geliyor, bir kalabalık, kargaşa vardı. Önceden de tespit ettiğimiz şeyi uyguladık. Dün itibarıyla sınırın yanındaki bölge, insansız bölge haline getirildi.

Sadece Suriye'den gelenler oraya girebildiler ve tamamıyla kayıt altına alınarak ilgili yerlere aktarılmış oldular. Daha iç bölgelerdeki kamplarımıza aktarılmış oldular. Suruç'un merkezinde Süleyman Şah parkının içinde açılan yerleşim yerinde de göçmenler barındırılmaya başlandı. Ciddi bir şekilde, en ufak detay ihmal edilmeksizin, gelenler kontrollü bir şekilde Türkiye'ye kabul edildi."
IŞİD'in saldırıları devam ederse, bölgeden Türkiye'ye daha yoğun gelişlerin söz konusu olabileceğini kaydeden Kurtulmuş, bunlarla ilgili de hazırlıkların devam ettiğini bildirdi.
Kurtulmuş, "Ümit ederim ki çok daha kalabalık bir göçmen dalgasıyla karşı karşıya kalmayız. Kalırsak da her türlü tedbirimizi almış vaziyetteyiz. Gerekirse buradaki insanların, daha uzak, daha emin yerlere nakledilmesi çalışmalarıyla ilgili de bütün detaylar hazırlanmıştır" diye konuştu.

-Sempozyum konuşması
Numan Kurtulmuş, sempozyumdaki konuşmasında da Suriye'den gelenlerle ilgili bilgi vererek, bir an önce Suriye'deki istikrarın sağlanması ve insanların yurtlarına dönmelerini temenni ettiklerini söyledi.

IŞİD'in bir sebep değil, bir sonuç olduğu kanaatinde olduklarını söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bölgedeki siyasi istikrarsızlık, özellikle Suriye'de son 3 yıldır devam eden istikrarsızlık, devlet terörü ve Suriye'de büyük kitleyi oluşturan Sünnilerin, siyasal süreçlerin bütünüyle dışına itilmiş olması, üçe bölünmüş bir Irak, farklı uygulamalarla Irak'taki Sünnilerin de farklı katılım süreçleri dışına itilmiş olması aslında IŞİD benzeri yapılanmaların ana rahmini oluşturmuştur.
Varsayalım ki dünyadaki koalisyon ülkeleri karar verdiler ve IŞİD'in işini bitirmeye niyetlendiler ve varsayım ki IŞİD ortadan kaldırıldı. Ama Suriye'deki ve Irak'taki siyasi durum düzeltilmedikçe, IŞİD'ı bugün bitirirsiniz, yarın başka bir örgüt ortaya çıkar. Biz Türkiye olarak diyoruz ki bizim en temel meselemiz, bu bölgede barışı, adaleti, istikrarı sağlamaktır. Bizim hangi ülkede, kimin iş başında olacağıyla ilgili bir görüşümüz yok. Bizim söylediğimiz şey şudur; Suriye'de de Irak'ta da Suriye halkı ve Irak halkı egemen olsun; sandık, demokrasi ortada olsun. Kim kimi iş başına getiriyorsa getirsin."
Türkiye ve Japonya'nın iki dost ülke olarak dünya barışına katkı sağlayacağına inandığını dile getiren Kurtulmuş, Japonların, "En iyi kılıç, kınında duran kılıçtır" atasözünü hatırlattı. Kurtulmuş, "Biz, bütün savaşların sona ermesini, bütün kılıçların kınında durmasını istiyoruz" dedi.

(Bitti)


Kaynak: AA