Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Dinçer Açıklaması
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Türkiye ekonomisinin bir üst lige çıkması için cesur reform günlerine geri dönülmesi gerektiğini belirtti.
Akbank'tan yapılan açıklamaya göre, dünyanın önde gelen kanaat önderleri ve analistler, Chatham House'un İstanbul Toplantısı'nda Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki değişen düzeni, çözülen sınırları, bölgesel aktörlerin çıkar çatışmalarını ve büyük güçlerin yaklaşımlarını tartıştı.
Uluslararası siyaset, ekonomi, medya ve iş dünyasının temsilcileri, Akbank'ın ev sahipliğinde, İngiltere Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House'un, dün ve bugün Sakıp Sabancı Müzesi The Seed'de gerçekleştirilen toplantısında bir araya geldi.
"Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki Değişim" ana teması ile düzenlenen toplantılarda söz konusu bölgedeki değişen düzen ve sınırlar, bölgesel aktörlerin çıkar çatışmaları ve büyük güçlerin yaklaşımlarının etkileri ile demokratik sistem ve ekonomide görülen sorunlar ele alındı. Toplantılarda, Türkiye'ye yakın coğrafyalarda eş zamanlı birden fazla krizin sürdüğü bir ortamda yaşanan mevcut sorunlar değerlendirildi ve bu krizlerden çıkarılan dersler doğrultusunda gelecekte yapılması gerekenler görüşüldü. İki gün boyunca bölgesel ekonomik büyüme yolları ve enerji kaynaklarının geliştirilmesi önündeki sorunlar da masaya yatırıldı.
- "Etrafında fırtınalar koparken Türkiye pek çok anlamda güvenli liman olabildi"
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi, Chatham House Mütevelli Heyeti Üyesi Suzan Sabancı Dinçer, toplantıda yaptığı konuşmada, bu yılki toplantının küresel ekonomide likidite ve düşük faiz dönemin geride bırakılmakta olduğu bir dönemde yapıldığına dikkati çekti. Dinçer, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya, tüm dünyanın gözlerinin üstünde olduğu çok önemli bir bölge. Ülkemizin ekonomik ve siyasi değerinden dolayı da her yıl Chatham House İstanbul'da bu toplantıyı yapıyor. Türkiye'nin önemi böyle bir coğrafyada, etrafında fırtınalar koparken pek çok anlamda güvenli liman olabilmesinden kaynaklanmaktadır. Türkiye'nin siyasi ve stratejik önemi, ekonomik performansıyla doğru orantılıdır.
Türkiye son 10 yılda ekonomik açıdan önemli bir değişim geçirdi, büyüdü, gelişti. Bu başarıdan aldığımız güvenle yeni dönemde de bu ekonomik ivmelenmenin sürmesi, Türkiye'nin stratejik öneminin daha da artmasını sağlayacaktır.
Türkiye'deki güçlü bankacılık sektörü de bu süre içinde kamu yönetiminin başarısına destek olmuştur. Bankacılık sektörü kredileri 2003'ten 2013'e 16 kat arttı. Yıllık ortalama dolar bazında yüzde 26 artışa tekabül etmektedir. Avro bölgesinde ise bu artış aynı dönemde yüzde 3 olmuştur. Türkiye'nin hedeflerine ulaşabilmesi için yerli bankacılık sisteminin karlılık içerisinde büyüyebilmesi ve güçlü öz kaynaklara sahip olabilmesi mutlaka şarttır."
- "Türkiye'nin bir üst lige çıkması için cesur reform günlerine geri dönülmeli"
Türkiye'nin önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerine de değinen Dinçer, ekonomik potansiyeli, genç nüfusu, güçlü bankacılık sistemi ve sıkı maliye politikalarıyla Türkiye'nin bu hedeflere ulaşmak için gereken etkenlere sahip olduğunu dile getirdi.
"Fakat tam olarak bir üst lige çıkması için Başbakanımızın da tabiriyle bir restorasyon yapılmalı, cesur reform günlerine geri dönülmelidir" diyen Dinçer, son 1,5 yılda yoğunlaşan gelişmeler nedeniyle son yıllarda elde edilen başarıların gölgelendiğini ifade etti.
Türkiye'nin yurt dışındaki itibarında zedelenmeler olduğunu anlatan Dinçer, "Artık ülke olarak hep birlikte bu süre içindeki talihsizlikleri hızla onarmaya ve yol almaya başlamalıyız. Sürdürülebilir ekonomik büyüme ve ülkedeki refahın artması için ekonomik ve hukuki reformlar şarttır. Diğer bir önemli unsur da AB üyelik sürecine yeni bir ivme kazandırılması gereğidir. Tarafsız gözlemcilerin de vurguladığı gibi Türkiye'nin AB'ye entegrasyonu daha rekabetçi bir Avrupa için de önem taşımaktadır" görüşünü de paylaştı.
Kaynak: AA
Uluslararası siyaset, ekonomi, medya ve iş dünyasının temsilcileri, Akbank'ın ev sahipliğinde, İngiltere Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House'un, dün ve bugün Sakıp Sabancı Müzesi The Seed'de gerçekleştirilen toplantısında bir araya geldi.
"Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki Değişim" ana teması ile düzenlenen toplantılarda söz konusu bölgedeki değişen düzen ve sınırlar, bölgesel aktörlerin çıkar çatışmaları ve büyük güçlerin yaklaşımlarının etkileri ile demokratik sistem ve ekonomide görülen sorunlar ele alındı. Toplantılarda, Türkiye'ye yakın coğrafyalarda eş zamanlı birden fazla krizin sürdüğü bir ortamda yaşanan mevcut sorunlar değerlendirildi ve bu krizlerden çıkarılan dersler doğrultusunda gelecekte yapılması gerekenler görüşüldü. İki gün boyunca bölgesel ekonomik büyüme yolları ve enerji kaynaklarının geliştirilmesi önündeki sorunlar da masaya yatırıldı.
- "Etrafında fırtınalar koparken Türkiye pek çok anlamda güvenli liman olabildi"
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi, Chatham House Mütevelli Heyeti Üyesi Suzan Sabancı Dinçer, toplantıda yaptığı konuşmada, bu yılki toplantının küresel ekonomide likidite ve düşük faiz dönemin geride bırakılmakta olduğu bir dönemde yapıldığına dikkati çekti. Dinçer, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya, tüm dünyanın gözlerinin üstünde olduğu çok önemli bir bölge. Ülkemizin ekonomik ve siyasi değerinden dolayı da her yıl Chatham House İstanbul'da bu toplantıyı yapıyor. Türkiye'nin önemi böyle bir coğrafyada, etrafında fırtınalar koparken pek çok anlamda güvenli liman olabilmesinden kaynaklanmaktadır. Türkiye'nin siyasi ve stratejik önemi, ekonomik performansıyla doğru orantılıdır.
Türkiye son 10 yılda ekonomik açıdan önemli bir değişim geçirdi, büyüdü, gelişti. Bu başarıdan aldığımız güvenle yeni dönemde de bu ekonomik ivmelenmenin sürmesi, Türkiye'nin stratejik öneminin daha da artmasını sağlayacaktır.
Türkiye'deki güçlü bankacılık sektörü de bu süre içinde kamu yönetiminin başarısına destek olmuştur. Bankacılık sektörü kredileri 2003'ten 2013'e 16 kat arttı. Yıllık ortalama dolar bazında yüzde 26 artışa tekabül etmektedir. Avro bölgesinde ise bu artış aynı dönemde yüzde 3 olmuştur. Türkiye'nin hedeflerine ulaşabilmesi için yerli bankacılık sisteminin karlılık içerisinde büyüyebilmesi ve güçlü öz kaynaklara sahip olabilmesi mutlaka şarttır."
- "Türkiye'nin bir üst lige çıkması için cesur reform günlerine geri dönülmeli"
Türkiye'nin önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerine de değinen Dinçer, ekonomik potansiyeli, genç nüfusu, güçlü bankacılık sistemi ve sıkı maliye politikalarıyla Türkiye'nin bu hedeflere ulaşmak için gereken etkenlere sahip olduğunu dile getirdi.
"Fakat tam olarak bir üst lige çıkması için Başbakanımızın da tabiriyle bir restorasyon yapılmalı, cesur reform günlerine geri dönülmelidir" diyen Dinçer, son 1,5 yılda yoğunlaşan gelişmeler nedeniyle son yıllarda elde edilen başarıların gölgelendiğini ifade etti.
Türkiye'nin yurt dışındaki itibarında zedelenmeler olduğunu anlatan Dinçer, "Artık ülke olarak hep birlikte bu süre içindeki talihsizlikleri hızla onarmaya ve yol almaya başlamalıyız. Sürdürülebilir ekonomik büyüme ve ülkedeki refahın artması için ekonomik ve hukuki reformlar şarttır. Diğer bir önemli unsur da AB üyelik sürecine yeni bir ivme kazandırılması gereğidir. Tarafsız gözlemcilerin de vurguladığı gibi Türkiye'nin AB'ye entegrasyonu daha rekabetçi bir Avrupa için de önem taşımaktadır" görüşünü de paylaştı.