Hsyk 1. Daire Başkanı Okur Açıklaması

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, 12 Ekim'de yapılacak HSYK seçimlerine ilişkin, "Seçimin eşit şartlarda gitmesi gerekiyor ama eşit şartlarda yapılmıyor. Bir yandan devletin imkanları kullanılıyor, bir yandan da insanlar bireysel olarak kendilerini tanıtmaya çalışıyor. Bunu doğru bulmuyorum" dedi.


Bursa Barosunun, Bursa Akademik Odalar Birliği'nde düzenlediği "Nasıl Bir HSYK?" başlıklı panele katılan Okur, etkinlik öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, kurul seçimlerinin Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi.

Seçim sürecinin adil bir şekilde ilerlemediğini öne süren Okur, şöyle devam etti:

"Seçimin eşit şartlarda gitmesi gerekiyor ama eşit şartlarda yapılmıyor. Bir yandan devletin imkanları kullanılıyor, bir yandan da insanlar bireysel olarak kendilerini tanıtmaya çalışıyor. Bunu doğru bulmuyorum. Destekleyebilirler, gönül verebilirler ama bunu yaparken devletin imkanlarını kullanmamalılar. Nitekim dün Facebook'ta paylaşıldı. Yargıda Birlik Platformunun imzaladığı etik sözleşme, resmi postayla adliyelere gönderilmiş. Etik sözleşme imzalıyorsunuz ama etik sözleşme 13 Ekim'den sonra yürürlüğe girecek. Henüz etik sözleşmenin zamanı gelmedi ama resmi postayla gönderiliyor. Bunlar doğru ve şık değil."

Okur, hakim ve savcı maaşlarına zam yapılması kararını olumlu karşıladığını bildirdi.

Bu kamu görevlilerinin özlük haklarının düzeltilmesini 2005 yılından bu yana sürekli dile getirdiklerini anlatan Okur, "Seçim öncesi zamanlaması manidar olsa da özlük haklarının düzeltilmesi güzel fakat zamanlama olarak bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Hele hele yasanın çıkarılmayıp seçimden sonraya bırakılması. Umarım seçimin sonucu ne olursa olsun zam yapılır" diye konuştu.

- Savcı Zekeriya Öz hakkında soruşturma izni verilmesi

HSYK 3. Dairesinin, Bolu Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz hakkında soruşturma izni vermesine değinen Okur, bunun daha önce de gündeme geldiğini ancak gereken 4 oya ulaşılamadığı için bir karar çıkmadığını hatırlattı.

İbrahim Okur, söz konusu oy sayısına ulaşıldığı için soruşturma izni verildiğini söyleyerek, "Elbette insanların ifade özgürlüğü var. İfade özgürlüğüne saygı duyarız. Herkes tweet atabilir, ifadelerini söyleyebilir ama bunun hakaret ve tehdide varmaması gerekir. Zekeriya Öz'ün tweetlerinde biraz dilin ağır olduğu düşüncesiyle arkadaşlarımız böyle bir sonuca vardı. Soruşturma sonucunda bunun suç olup olmadığı değerlendirilecek ve bir karar verilecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bir gazetecinin, "Torba Yasada, kamu görevlilerinin, verdiği kararlardan sorumlu olmayacağına ilişkin maddenin geçmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Okur, bu hususta konuşursa yargıyı etkilemeye çalıştığı yönünde eleştiriler alabileceğini belirtti.

Konunun Anayasa Mahkemesine gideceğini tahmin ettiğini vurgulayan Okur, "Hukuk devletlerinde böyle maddeler olmaz. Hukuk devletleri, mahkeme kararlarına uymak zorunda olan devletlerdir. Bütün kamu görevlileri de mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Bu şekilde belli sürelere yayılması ya da uymayanlara ceza verilmeyeceğine yönelik maddelerin olması hukuk devletinin temel prensiplerine aykırıdır. Bu kararın Anayasa Mahkemesinden dönmesi durumunda yargıya duyulan güven olumsuz etkilenecek ve artık idari yargı işlevsiz hale gelecektir" ifadesini kullandı.

Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Güneş Gürseler'in oturum başkanlığını yaptığı panelde, Okur ile Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkan Yardımcısı Bülent Yücetürk, Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Karadağ ve Demokrat Yargı Derneği Eş Başkanı Orhan Gazi Ertekin, görüşlerini dile getirdi.

Kaynak: AA