Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud Türkiye'de
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türkiye'nin güvenlik, sosyal hizmetler, eğitim, sağlık gibi çeşitli sektörlerde kendi işini kendi yapacak hale gelmesi yönünde Somali'ye yardımda bulunduğuna dikkati çekerek, Türkiye-Somali ilişkilerini "Adama balık verirsen bir gün karnını doyurursun ama balık tutmayı öğretirsen hayat boyu doyurursun" şeklindeki Çin atasözüne benzetti.
Cumhurbaşkanı Mahmud, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında Türkiye-Somali ilişkileri konulu konferansa yaptığı konuşmada, iki ülkenin uzun bir ortak geçmişe sahip olduğunu ve bugün Somali'nin çeşitli yerlerindeki Osmanlı Dönemi'nde inşa edilmiş camilerin ve evlerin bunun bir işareti olduğunu dile getirdi.
Soğuk savaş döneminde, Somali'nin Sovyetler bloğunda yer alması sebebiyle ikili ilişkilerde bir boşluk dönemi yaşandığına işaret eden Mahmud, ilişkilerin 2011'de yeniden tesisi eldiğini belirtti.
Mahmud, özellikle 2011'de Somali'nin güvenlik gerekçesiyle uluslararası kamuoyu tarafından "girilmez bölge" ilan edildiği bir zamanda dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesi ve kabinenin önemli bakanlarıyla Somali'yi ziyaret etmesinin Somali'ye bakışı değiştirdiğini kaydetti.
Türkiye'nin büyükelçiliğini açması sonrasında diğer ülkelerin de büyükelçiliklerini faaliyete geçirdiklerini hatırlatan Mahmud, sürecin insani yardımlarla desteklendiğini de aktardı. "Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesinin desteği ile Mogadişu daha temiz bir şehir. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Başkanlığının (TİKA) ve Türkiye'nin diğer kurumlarının desteği ile yollar daha temiz ve düzgün" ifadesini kullanan Mahmud, bunun başka bir ülke ile başarılmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Devlet desteklerinin yanı sıra Türkiye'den özel şirketlerin de Somali'de faaliyet gösterdiğini belirten Mahmud, Mogadişu'daki uluslararası havalanının özel bir Türk şirketi tarafından işletildiğini ve havalanının gelişerek bambaşka bir yer haline geldiğini söyledi.
Mogadişu Limanı'nın da özel bir Türk şirketi tarafından işletildiğini aktaran Mahmud, bir hafta önce limanı ziyaret ettiğini ve eskiden 10-12 günde yapılan işlerin artık 1-2 günde yapılır hale geldiğini öğrendiğini aktardı. Başka Türk şirketlerinin de Somali'ye yatırım yapmayı düşündüğünü ifade eden Mahmud, bunların öncülük eden faaliyetler olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Mahmud, Türkiye tarafından inşa edilmekte olan hastanenin Somali'deki sağlık hizmetleri açısından önemine de değindi. Hastanenin Afrika burnundaki en modern hastane olacağını dile getiren Mahmud, hastanenin bir süre Türk doktorlar tarafından işletildikten sonra Somalili doktorlara devredileceğini ve hastanede üniversite öğrencilerinin eğitim görüp tecrübe kazanacaklarını söyledi.
-Somali'nin zenginliklere rağmen fakir ülke haline gelmesi-
Türkiye'nin Somali'ye güvenlik, sosyal hizmetler, eğitim, sağlık gibi çeşitli sektörlerde kapasitesini artırılmasına ve yakın gelecekte kendi işini kendi yapacak hale gelmesi yönünde yardımda bulunduğunu ifade eden Mahmud, "Türkiye ile ilişkimiz bir Çin atasözünde denildiği gibi 'adama balık verirsen bir gün karnını doyurursun ama balık tutmayı öğretirsen hayat boyu doyurursun' şeklinde" dedi.
Somali'nin yeraltı kaynakları ve deniz ürünleri açısından oldukça zengin bir ülke olduğuna da dikkati çeken Mahmud, ülkenin stratejik önemi hakkında da "Hint Okyanusu ve Kızıl Deniz'de 3300 kilometre kıyı şeridi ile Afrika'da en uzun kıyıya sahip ülkeyiz. Somali, Asya ve Afrika'yı bağlayan oldukça stratejik bir konuma sahip. Süveyş Kanalı'ndan çıkan bütün uluslararası deniz yolları ve Atlantik okyanusunu bağlayan büyük deniz yolları Somali karasularından geçer" ifadelerini kullandı.Mammud, Somali'nin tüm bu zenginliklere rağmen fakir bir ülke haline gelmesinde ise kötü siyaset ve kötü yönetimin etkili olduğunu kaydetti.
Konuşmasında Somali'nin siyasi tarihi hakkında da bilgi veren Mahmud, darbe dönemi ve ardından gelen iç savaş yüzünden kabilelerin birbiriyle ve devletle savaştığını ve sosyal guruplar arasında ve devlete karşı güvensizlik ortaya çıktığını dile getirdi.
"Somali'yi yeni baştan inşa ediyoruz. 12 yıllık geçiş hükümetlerinden sonra 2012'de geçiş dönemi sona erdi. 1990'dan beri ilk defa Somali hükümeti, başkentten çevreye doğru gidiyor, çevre ve merkez arasında devlet ilişkisi tesis ediyor" diyen Mahmud, ülkeyi "acil durum ülkesi" konumundan önce "iyileşen ülke" ardından da "gelişen ülke" haline getirmek istediklerini ve bu konuda çalıştıklarını söyledi.
Kaynak: AA
Soğuk savaş döneminde, Somali'nin Sovyetler bloğunda yer alması sebebiyle ikili ilişkilerde bir boşluk dönemi yaşandığına işaret eden Mahmud, ilişkilerin 2011'de yeniden tesisi eldiğini belirtti.
Mahmud, özellikle 2011'de Somali'nin güvenlik gerekçesiyle uluslararası kamuoyu tarafından "girilmez bölge" ilan edildiği bir zamanda dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesi ve kabinenin önemli bakanlarıyla Somali'yi ziyaret etmesinin Somali'ye bakışı değiştirdiğini kaydetti.
Türkiye'nin büyükelçiliğini açması sonrasında diğer ülkelerin de büyükelçiliklerini faaliyete geçirdiklerini hatırlatan Mahmud, sürecin insani yardımlarla desteklendiğini de aktardı. "Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesinin desteği ile Mogadişu daha temiz bir şehir. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Başkanlığının (TİKA) ve Türkiye'nin diğer kurumlarının desteği ile yollar daha temiz ve düzgün" ifadesini kullanan Mahmud, bunun başka bir ülke ile başarılmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Devlet desteklerinin yanı sıra Türkiye'den özel şirketlerin de Somali'de faaliyet gösterdiğini belirten Mahmud, Mogadişu'daki uluslararası havalanının özel bir Türk şirketi tarafından işletildiğini ve havalanının gelişerek bambaşka bir yer haline geldiğini söyledi.
Mogadişu Limanı'nın da özel bir Türk şirketi tarafından işletildiğini aktaran Mahmud, bir hafta önce limanı ziyaret ettiğini ve eskiden 10-12 günde yapılan işlerin artık 1-2 günde yapılır hale geldiğini öğrendiğini aktardı. Başka Türk şirketlerinin de Somali'ye yatırım yapmayı düşündüğünü ifade eden Mahmud, bunların öncülük eden faaliyetler olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Mahmud, Türkiye tarafından inşa edilmekte olan hastanenin Somali'deki sağlık hizmetleri açısından önemine de değindi. Hastanenin Afrika burnundaki en modern hastane olacağını dile getiren Mahmud, hastanenin bir süre Türk doktorlar tarafından işletildikten sonra Somalili doktorlara devredileceğini ve hastanede üniversite öğrencilerinin eğitim görüp tecrübe kazanacaklarını söyledi.
-Somali'nin zenginliklere rağmen fakir ülke haline gelmesi-
Türkiye'nin Somali'ye güvenlik, sosyal hizmetler, eğitim, sağlık gibi çeşitli sektörlerde kapasitesini artırılmasına ve yakın gelecekte kendi işini kendi yapacak hale gelmesi yönünde yardımda bulunduğunu ifade eden Mahmud, "Türkiye ile ilişkimiz bir Çin atasözünde denildiği gibi 'adama balık verirsen bir gün karnını doyurursun ama balık tutmayı öğretirsen hayat boyu doyurursun' şeklinde" dedi.
Somali'nin yeraltı kaynakları ve deniz ürünleri açısından oldukça zengin bir ülke olduğuna da dikkati çeken Mahmud, ülkenin stratejik önemi hakkında da "Hint Okyanusu ve Kızıl Deniz'de 3300 kilometre kıyı şeridi ile Afrika'da en uzun kıyıya sahip ülkeyiz. Somali, Asya ve Afrika'yı bağlayan oldukça stratejik bir konuma sahip. Süveyş Kanalı'ndan çıkan bütün uluslararası deniz yolları ve Atlantik okyanusunu bağlayan büyük deniz yolları Somali karasularından geçer" ifadelerini kullandı.Mammud, Somali'nin tüm bu zenginliklere rağmen fakir bir ülke haline gelmesinde ise kötü siyaset ve kötü yönetimin etkili olduğunu kaydetti.
Konuşmasında Somali'nin siyasi tarihi hakkında da bilgi veren Mahmud, darbe dönemi ve ardından gelen iç savaş yüzünden kabilelerin birbiriyle ve devletle savaştığını ve sosyal guruplar arasında ve devlete karşı güvensizlik ortaya çıktığını dile getirdi.
"Somali'yi yeni baştan inşa ediyoruz. 12 yıllık geçiş hükümetlerinden sonra 2012'de geçiş dönemi sona erdi. 1990'dan beri ilk defa Somali hükümeti, başkentten çevreye doğru gidiyor, çevre ve merkez arasında devlet ilişkisi tesis ediyor" diyen Mahmud, ülkeyi "acil durum ülkesi" konumundan önce "iyileşen ülke" ardından da "gelişen ülke" haline getirmek istediklerini ve bu konuda çalıştıklarını söyledi.