Chp’li Akar’dan Muhaliflere Ağır Eleştiri
CHP İçel İl Başkanı Faruk Mehmet Akar, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifaya çağırıp kurultay isteyen Muharrem İnce, Emine Ülker Tarhan gibi parti içindeki muhaliflerin laçka ve sorumsuzca davrandıklarını öne sürerek, “Sosyal medyada ikilik çıkartanlar, parti sözcüsü açıklama yapmadan basına konuşanlar, ‘biz demiştik’ mantığıyla eleştirenler doğru siyaset yapmıyor” dedi.
CHP İçel İl Başkanı Akar, CHP’de cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından muhalif kanadın talebi üzerine 5-6 Eylül 2014 tarihlerinde yapılacak olağanüstü kurultayla ilgili İHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Seçimlerin ardından genel başkana yapılan eleştirileri değerlendirmek üzere 78 il başkanı olarak bir araya gelip yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimindeki parti politikalarını tartıştıklarını anlatan Akar, seçimlerde başarısızlık olmadığı konusunda fikir birliğine vardıklarını dile getirdi. Akar, “Biz Genel Başkanımızı yapılan politikalarda doğru bulduk, yapılan istifa çağrılarının hakkaniyet ölçülerine sığmadığını değerlendirdik ve Genel Başkanımızın arkasında olmaya karar verdik. Genel başkanımız çok çalışkan bir insan. Türkiye politikalarını ve hükümeti çok yakından takip eden biri. Tüm illerde delegelerimizle de toplantı yapacağız ve tartışılan konuları ele alacağız. İçel’deki toplantıyı bugün gerçekleştireceğiz. Ayrıca, Kurultay öncesinde bölge bölge il başkanları olarak da yeniden toplanıp durum değerlendirmesi yapacağız” diye konuştu.
Eleştiri oklarını muhalif kanada yönelten Akar, parti çalışmalarında yeterli performansı göstermeyenlerin yaptıkları eleştirileri doğru bulmadığının altını çizdi. “Geçmişten bu yana parti içinde demokratiklik adına bir laçkalık var” diyen Akar, şöyle devam etti:
“Bu laçkalık zaman zaman parti eylemdeyken dahi partiyi eleştirme anlamında partinin ayağına çelme takma boyutuna gelmişti. Genel Başkanımız da bunu gördü. Biz 78 il başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmelerinin haklı olduğunun, çalışmalarında bir eksiklik olmadığının farkındaydık. Ancak partiye çağrılan arkadaşların parti çalışmalarında yeterli performansı göstermediklerine bizler de şahit olduk. Kendi bölgemizde de bazı eksiklikler gördük ve bunları rapor halinde genel merkeze bildirdik.”
“SOSYAL MEDYADA İKİLİK ÇIKARTANLAR DOĞRU SİYASET YAPMIYOR”
Parti yönetimindeki bazı isimlerle bazı milletvekillerinin yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde genel merkezle aralarındaki fikir ayrılığı nedeniyle partinin iradi yapısına tabi olmadıklarını ve sessiz kaldıklarını dile getiren Akar, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde de gerekli başarı elde edilmeyince hemen genel başkana eleştiri oklarını yönelttiler. Bizim bildiğimiz siyasette genel başkanın, partinin yetkili organlarının aldığı kararla ilgili çalışma yapılır, başarısızlık geldiği zaman oturulur önce hep beraber toplu olarak bir değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme neticesinde eğer genel bir başarısızlık varsa Genel Merkez, Parti Meclisi’nde tartıştığı konuyu kamuoyuyla paylaşır. Fakat öyle olmadı, parti politikalarını beğenmeyen kişiler, seçim sonrasında ‘biz demiştik, böyle oldu’ mantığıyla yaptılar eleştirilerini. Bu doğru değildi. Şimdi kurultaya gidiyoruz. Tüm tartışmaları kurultayda ele alacağız” ifadelerini kullandı.
En doğru olanın, çalışırken partinin eline, ayağına dolanılmaması, parti eylemdeyken eleştirilmemesi, eylem bittikten sonra yetkili kurullarda konunun tartışılması ve parti adına açıklama yapılması olduğunu vurgulayan Akar, “Parti Meclisi üyesi, grup başkanvekili, milletvekili, belediye başkanı veya il başkanı makamında olup, partisi seçim sürecindeyken genel merkezin aldığı kararların karşısında fikir beyan edip, sosyal medyada ikilik çıkartan kişilerin pek de doğru bir siyaset çalışması yaptığını söyleyemeyiz. Hatalar, eksikler olabilir ama bunlar yetkili kurullarda seçimden sonra tartışılır” şeklinde konuştu.
“CHP KENDİ REEL ÇİZGİSİNE DÖNMEK ZORUNDA”
Partinin ilkelerden uzaklaştığını da kabul eden Akar, “CHP kendi reel çizgisine dönmek zorunda. Parti işçinin, köylünün, emeklinin, işsizin, ezilenin partisidir. CHP ezilenin partisi olduğu için de varoşlara bir an önce yüzünü dönmek zorundadır. Popülist politikalarla bir yere gidilmiyor. Sadece siyasetin üst yapısında belli kişileri partiye çağırmakla parti büyümüyor. Bu kurultayda da parti kendi politikalarına biraz daha sıkı sarılacaktır diye düşünüyoruz. Geçmişte siyasi çizgisi farklı yerlerde olan arkadaşları parti içine çağırmakla o çizgide bulunan seçmenler partinin içerisine gelmiyorlar ne yazık ki” dedi.
Olağanüstü Kurultay’da genel başkanlığa aday olan ve Kılıçdaroğlu’nu sert ifadelerle eleştiren Muharrem İnce’nin tutumunu doğru bulmadığını da belirten Akar, şunları söyledi:
“Muharrem İnce, kendi partisinin genel başkanına ‘diktatör’ diyecek kadar ileri gitmiştir. Pek doğru bulmuyoruz. Seçimle ilgili bir eleştirisi varsa o da yöneten grubun içindedir, grup başvekilidir kendisi, grup başkanvekili olarak partinin politikalarına direk olarak kendisi muhataptır. Cumhurbaşkanlığı ve belediye başkanlığı seçimlerinde grup başkanvekilliğinden dolayı parti politikalarında eğer bir yanlışlık görüyorsa orada müdahale etmesi gerekirdi. Bir kenarda durup, bekleyip daha sonra ‘ben demedim mi, böyle olacaktı’ yaklaşımını doğru bulmuyoruz. İnsanlar beğenmedikleri politikalar içerisinde öncelikle yetkili makamdan ayrılırlar ondan sonra genel başkanın irade koymuş olduğu politikayı takip ederler, ellerindeki raporlarla ilgili makamda tartışırlar. Genel başkana meydan okumak şeklinde değil, kurultay aşamasına geldiğinde ellerindeki raporlarla genel merkezi uyardıklarını, politikalarının yanlış olduğunu söylerler. Sayın Muharrem İnce’nin söylemlerini şık bulmuyoruz.”
“BU ARKADAŞLAR LAÇKA DAVRANIYORLAR”
Emine Ülker Tarhan, İsa Gök, Süheyl Batum ve benzeri isimlerin cumhurbaşkanı adayı ile ilgili spekülatif sözler ürettiklerini ileri süren Akar, bunların doğru olmadığını kaydetti.
“Bu arkadaşlarımız partinin milletvekilleri. Parti içi demokrasi de böyle bir olay değil” diyen Akar, “Bu arkadaşlar her ne kadar kendilerini partili görüyorlarsa ben onların en az iki katı daha fazla zamandır bu partinin içindeyim ve parti içi disiplinin de nasıl çalışması gerektiğini o arkadaşlardan çok daha iyi biliyorum. Bu arkadaşlar biraz laçka davranıyorlar. Sorumsuzca davrandılar ve hem CHP tabanını hem de Türkiye’de CHP’ye oy vermeyi düşünen parti üyesi olmayan seçmenlerin kafasını karıştırdılar. Cumhurbaşkanı adayı ile ilgili yaptıkları değerlendirmeler sadece kendilerini bağlar. Ama ne yazık ki, CHP’nin üzerinde taşıdıkları etiketi de bir tarafta unuttular ve CHP’yi eleştirdiler. Yani CHP’nin evinde otururken dışarı çıkmış bir kişi gibi davrandılar, dışarıdan CHP’yi eleştirdiler. Emine Ülker Tarhan da ileride bir politika söylemi geliştirecekse bunu ulu orta değil, partinin içindeki kurullarda yapması gerekirdi. Daha seçimin ertesi günü kalkıp da TBMM’de toplantı düzenleyip ‘Bu adayla seçime gidilmemeliydi. CHP yanlış yapmıştır. CHP iyi yönetilmiyor’ demesi çok hakkaniyetli yaklaşım değil. Önce kendi bulundukları makamın ne olduğunu ve parti içinde tartışmanın makamının neresi olduğunu bilecekler. O arkadaşlarımız hem CHP’nin milletvekili sıfatını taşıyorlar hem de sürekli CHP’deki her konuyu kamuoyuyla paylaşıyorlar. O zaman parti olmaya gerek yok, herkes bildiğini konuşsun. Milletvekillerimiz parti içinde alınan her kararı daha parti sözcümüz tarafından söylenmeden hemen basınla paylaşıyorlar, popülist politika yapıyorlar” diye konuştu.
Milletvekili adayları belirlenirken bundan sonra daha iyi düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Akar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Milletvekili adayları belirlenirken parti disiplinine uygun, parti politikalarımızı hayata geçirecek düzeyde arkadaşlar değerlendirilmeli. Herkes partinin sözcüsü değil, herkes parti adına konuşamaz. Milletvekili ikide bir genel başkanını, partisini refüze edeci konuşmalar yapamaz.”