Demokrat Eğitimciler Sendikasından Açıklama

Fırat, binlerce idarecinin emeklerinin boşa gittiğini savunarak, "MEB Yönetici Görevlendirme Yönetmeliğine göre Türkiye genelinde binlerce okul müdürü değerlendirildi ve binlercesi müdürlük vasfını kaybetti ya da gerekli 75 puan barajını aşarak başarılı bulundu. Ancak bu durum vicdanlarda kesinlikle aklanmadı. Bu süreç sonunda müdürlüğünü kaybedenler haksızlığa uğradıklarını düşünürken, 75 puan barajını aşanlar da göğsünü gere gere hakkımla bu başarıya kavuştum diyemedi. Çünkü objektif değerlendirme ölçütlerinden ziyade öznel yorumlarla süreç devam etmiştir. Hal böyle olunca barajı aşanlar dahi sevinememiş ve eğitim camiasına burukluk hakim olmuştur. Yönetici kadrosuna sahip olmak için sınava girip kazanan, akademik eğitim yapan ve merkezdeki okullarını bırakıp ücra yerlerdeki okullarda idareciliğe başlayan binlerce idarecimizin de emekleri boşa gitmiştir. Çünkü o yöneticilerin kadro garantileri de ortadan kalkmıştır."
Yazılı sınav yapılarak okul müdürlerinin kadrolu atanması gerektiğini dile getiren Fırat, şunları söyledi: "Biz DES olarak yönetici atamalarında yazılı sınavın muhakkak olması gerektiğini düşünüyoruz. Her rotasyon döneminde yapılacak yazılı barajını aşamayan, yani kendini yenilemeyen müdürlerin görevine devam edemeyeceği, yazılı sınav barajını aştıktan sonra, şu an olduğu gibi öğrenci, veli, öğretmen, şube müdürleri ve milli eğitim müdürlerinin değerlendireceği bir çalışma yapılmasını öneriyoruz. Ayrıca, mevcut yönetmelikle dört yıllığına görevlendirme ile çalışacak olan okul müdürlerinin güvencesi olmayacağından rahat çalışamayacağını düşünüyoruz. Bazı okullarımızın nüfusu bir ilçenin nüfusundan daha büyük. Bu okulları, yarınından emin olmayan yöneticilerin yönetmesi sağlıklı olmayacaktır. Onun için okul müdürlerine kadro güvencesi verilmeli, bu kadrosunu da disiplin suçları hariç, ancak sınavı aşamadığı takdirde kaybetmesi gerekir ki, kimseyi suçlamadan kaderine razı olabilsin. Ya da bu işe devam edecekse kendini yenilemek için çaba sarf etsin."
Fırat, eğitim çalışanlarının vicdanlarının rahatlatılmasını beklediklerini ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı: "Öğrenci, veli, şube müdürü ve milli eğitim müdürü okul müdürlerini nasıl değerlendiriyorsa, şube müdürleri ve milli eğitim müdürlerini de veli, öğretmen, okul müdürü ve bakanlık değerlendirmeye tabi tutmalıdır. Böylelikle okul müdürlerin de olduğu gibi şube ve milli eğitim müdürlerinde de otokontrol sağlanacaktır. Bakanlığımızdan bu konulara dikkat ederek ve sendika temsilcileriyle ortak çalışarak yeni bir yönetmelik hazırlamasını eğitim çalışanlarının vicdanlarını rahatlatmasını bekliyoruz."