Ak Parti’li İçten’den 13. Yıl Mesajı

AK Parti’nin kuruluşunun 13. yıldönümü olduğunu belirten İçten, 1453 İstanbul’un fethi, Diyarbakır’ın fethi İslam tarihi için ne demekse siyaset ve demokrasi tarihi için de AK Parti’nin kuruluşunun o anlama geldiğini söyledi.

İçten, “Nasıl ki 26 Ağustos 1071’de Sultan Alparslan, Malazgirt savaşını kazanarak liderliğini perçinlemiş ve yeni bir dönemi başlattıysa, 14 Ağustos 2001 tarihinde ise yepyeni bir lider doğmuş ve zaferden zafere koşacak olan demokrasi tarihine damgasını vurmuştur. Dünya siyaset arenası yepyeni bir lider ve partinin doğuşuna tanıklık etmiştir. AK Parti’nin doğuşuyla birlikte Mısır ve Suriye başta olmak üzere dünyadaki ezilen tüm Müslümanların, mazlumların da bir sahibi olmuştur. Bu nedenle AK Parti’nin doğumu sadece ülkemiz için değil tüm dünya siyaseti için de farklı bir ışık yaymıştır. Şimdi ise hedefimizde her zaman söylediğimiz 2023 vizyonumuz vardır. 14.Ağustos 2001 tarihinde kurulan Ak Partimiz, tek başına iş başına sloganı ile girdiği, 3 Kasım 2002 seçimlerinde büyük bir başarı elde ederek, milletin teveccühünü kazanmış ve tek başına iş başına gelmiştir. Bu güne kadar geçtiğimiz 13 yıl içinde, memur maaşlarını deprem yardımlarıyla ödeyen, borç batağında bir Türkiye’den; Bütün sorunlarıyla yüzleşmiş, vesayetçi kurumlar tarihe karışmış ve askeri darbeler dönemi kapanarak ülkemiz, dünyanın gıpta ile izlediği, Avrupa'nın kıskandığı güçlü ekonomik yapıya kavuşmuştur” dedi.

14 Ağustos 2001 yılından itibaren ötekileştirmenin, demokratikleşmenin önündeki tüm engellerin kalktığını anlatan İçten, “Yepyeni bir Türkiye’nin temeli atılmıştır. Daha sonrasındaki gelişmelerle birlikte temelini attığımız bu binanın kabasını bitirmiş ve her seçimde daha da güçlenerek hamd olsun şimdi artık sıra binanın içini dekore etmeye gelmiştir. Bu da gelinen son noktada Cumhurbaşkanlığı seçiminin millet iradesiyle gerçekleşmesiydi ve o da gerçekleşti. Artık milletimizin iradesi Çankaya’ya çıkmıştır. Artık ülkemiz Ortadoğu’da hem söz sahibi hem de çok ciddi bir güç olmuştur. Hedeflerimiz doğrultusunda ise 2023 vizyonumuzla beraber göreceksiniz ki Türkiye, en önemli ve büyük küresel güçlerden biri olacaktır. Zaten bütün İslam dünyasının yüzünü Birleşmiş Milletlere değil de Türkiye’ye dönmeleri de bunun en önemli kanıtıdır. Türkiye’nin öncülüğünü yapacağı bu yeni oluşumlar, din, dil, ırk, mezhep gözetmeksizin, insanları ötelemeden farklı bir vizyonun gücünü temel alacaktır. Bu, kesindir. Çünkü yeni Türkiye, mazlumlardan yana olan, zalimlerin korkulu rüyası ve hakkın, adaletin temsilcisi konumuna yükselmiştir. AK Parti’nin kurulması ve icraatlarıyla artık bugün gelinen nokta böyle bir geleceğin ilk adımı olmuştur. Borç batağında çırpınan, ekonomik açıdan egemen güçlere köle edilen, hak ve hukukun olmadığı, demokrasinin adeta mumla arandığı bir ülkeden bugün ekonomik standartlarını yükseltmiş, sanayileşmiş, tarım ülkesi olmuş, ulaşımda, sağlıkta ve bilişimde bambaşka bir ülke haline geldik” diye konuştu.

13 yıl önce bu yola çıktıklarında hayallerinin olduğunu belirten İçten, “Hayallerimizi gerçekleştirdik. Neydi bu hayallerimiz? Daha demokratik bir ülkeydi. Özgürlüklerin sonuna kadar yaşandığı, hak ve hukuka saygı gösterilen bir ülkeydi. İnsanların ötelenmediği, başörtüsünün rahatça takılabildiği bir ülkeydi. Dindar, inançlı, muhafazakar ve demokrat bir gençlik hayalimiz vardı. Şükürler olsun ki artık bunların hepsi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Ekonomik bakımdan özgür, dünya coğrafyasında ezilmiş mazlumların koruyucusu olmak gibi kimsesizlerin kimsesi olmak gibi hayallerimiz vardı. Bugün hamd olsun ki artık IMF’ye borç verir hale geldik ve hangi coğrafyada olursa olsun, Suriye’den Mısır’a, Filistin’den Nyanmar’a, neredeyse her coğrafyada yardım elimizi uzatan, masumları şevkatle saran bir ülke olduk. Artık AK Parti, doğayı ve çevreyi korumanın, İnsan hak ve özgürlüklerine sahip çıkmanın teminatı ve karanlıkta ezilen mazlumların ışığı olmuştur. Tüm bunların da gerçekleşmesini sağlayan insan; Partimizin kurucusu ve genel başkanı, Cumhurun seçtiği ilk Cumhurbaşkanımız, özgürlük mücadelesi sembolü ve asrın lideri Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Dünya siyaset tarihinde hiçbir parti ve lider 13 yıllık bir süreçte, girdiği her seçimde oyunu arttırarak, bu kadar teveccüh görüp zafer kazanmamıştır. Vesayete karşı verilen savaşta bu kadar çabalamamıştır. Zaten geriye dönüp baktığımızda diyebileceğimiz en önemli şey demokrasinin ve milli iradenin, vesayete karşı kazandığı ve her seçimde daha da perçinlenen 9-0’lık üstünlüktür. Hele son yerel seçimlerden, bugünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar ki 5 ay içinde oyumuzu yüzde 7 arttırmamızın sanıyorum dünya siyaset tarihinde başka bir örneği yoktur. Bu devrimler de yapacağımız her yenilikler de ülkemiz adına ileri demokrasinin yüz akı olmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.