Tuskon Açıklaması
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), İsrail'in Gazze'ye saldırılarına tepki gösterdi, Emniyetteki "paralel yapı" operasyonunu eleştirdi.
TUSKON'dan yapılan yazılı açıklamada, ramazan ayının manevi atmosferinden bayramın neşesine kavuşulan şu günlerde Gazze'de yaşanan zulüm ve vicdanları kanatan saldırıların yürekler yaktığı belirtildi. Kalıcı bir barış ile yıllardır devam eden acıların sona ermesi dileğinde bulunulan açıklamada, "Bu acı ile gönüllerimizin daraldığı bugünlerde, diğer yandan da her biri çok uzun yıllar ülkemize hizmet etmiş ve çok önemli soruşturmalarda görev almış olan devlet görevlilerine sahur vaktinde, kelepçe takarak gözaltına alma uygulamalarını endişe ile takip ediyor, bu uygulamaların kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Her bir suç şüphesi ve iddiasının ancak hukuka uygun şekilde bireysel hak ve özgürlüklere azami dikkat edilerek soruşturulması ve gerçeklerin açığa çıkarılması gerektiği dile getirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Varsa suç ve suçlular, kanuni yollarla toplanan delillerle uygun hukuki süreçlerle yargılanmalıdırlar. Oysa bir haftadır devam eden soruşturmada kanun önünde eşitlik, hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı açısından çok kötü bir imtihan verdiğimizi düşünüyoruz. Daha önce HSYK kanunu ve son 8 ayda başta ihdas edilen Sulh Ceza hakimleri olmak üzere hukukun işleyişi ile alakalı yapılan kanuni düzenlemelere dair yaptığımız açıklamalarda da ele aldığımız üzere bundan sonra da siyasetin gölgesinde kanunsuzluklarla dolu hukuk süreçleri yaşanmasından endişe ediyoruz."
Bir ülkenin yönetiminde ekonomik olarak en değerli ve en belirleyici göstergelerin o ülkede kanun önünde eşitlik ilkesi ile hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı olduğuna dikkati çeken açıklamada, şu görüşlere de yer verildi:
"Bu durumda ülkeye yatırım yapanlar kendilerini ve yatırımlarını güvende hissederler. Hukukun işlemediği ve hukuk dışı uygulamaların siyasiler tarafından devlet güçleri kullanılarak yapılabildiği ülkeler ise doğal olarak yatırımcı tarafından yüksek riskli olarak görülür ve ancak yüksek faizli ve kısa vadeli, düşük miktarlı olarak yatırım yapılır.
Ülkeler yatırımcı çekmek için hukuk karşısında eşitlik ve hukukun üstünlüğü konularında yoğun bir çalışma içerisindeyken ülkemizde '3. dünya ülkeleri'nde görmeye alıştığımız türden, siyasilerin arzu ve emirlerine göre dizayn edilmiş mahkemeler ve bu mahkemelerin ne ulusal ne de uluslararası hukuka uymayan kararları ülkemizin geleceği adına bizi derin bir endişeye sevk etmektedir. Yüce Mevla'dan ülkemizde gerçek adaletin hakim olmasını niyaz ediyor, ülkemizin içinden geçtiği şu çalkantılı günlerin bir an önce sona ermesini diliyoruz."
Kaynak: AA
Her bir suç şüphesi ve iddiasının ancak hukuka uygun şekilde bireysel hak ve özgürlüklere azami dikkat edilerek soruşturulması ve gerçeklerin açığa çıkarılması gerektiği dile getirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Varsa suç ve suçlular, kanuni yollarla toplanan delillerle uygun hukuki süreçlerle yargılanmalıdırlar. Oysa bir haftadır devam eden soruşturmada kanun önünde eşitlik, hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı açısından çok kötü bir imtihan verdiğimizi düşünüyoruz. Daha önce HSYK kanunu ve son 8 ayda başta ihdas edilen Sulh Ceza hakimleri olmak üzere hukukun işleyişi ile alakalı yapılan kanuni düzenlemelere dair yaptığımız açıklamalarda da ele aldığımız üzere bundan sonra da siyasetin gölgesinde kanunsuzluklarla dolu hukuk süreçleri yaşanmasından endişe ediyoruz."
Bir ülkenin yönetiminde ekonomik olarak en değerli ve en belirleyici göstergelerin o ülkede kanun önünde eşitlik ilkesi ile hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı olduğuna dikkati çeken açıklamada, şu görüşlere de yer verildi:
"Bu durumda ülkeye yatırım yapanlar kendilerini ve yatırımlarını güvende hissederler. Hukukun işlemediği ve hukuk dışı uygulamaların siyasiler tarafından devlet güçleri kullanılarak yapılabildiği ülkeler ise doğal olarak yatırımcı tarafından yüksek riskli olarak görülür ve ancak yüksek faizli ve kısa vadeli, düşük miktarlı olarak yatırım yapılır.
Ülkeler yatırımcı çekmek için hukuk karşısında eşitlik ve hukukun üstünlüğü konularında yoğun bir çalışma içerisindeyken ülkemizde '3. dünya ülkeleri'nde görmeye alıştığımız türden, siyasilerin arzu ve emirlerine göre dizayn edilmiş mahkemeler ve bu mahkemelerin ne ulusal ne de uluslararası hukuka uymayan kararları ülkemizin geleceği adına bizi derin bir endişeye sevk etmektedir. Yüce Mevla'dan ülkemizde gerçek adaletin hakim olmasını niyaz ediyor, ülkemizin içinden geçtiği şu çalkantılı günlerin bir an önce sona ermesini diliyoruz."
