Yaylada Ramazan
Terör olayları nedeniyle uzun yıllar kullanılmayan, çözüm sürecinin etkisiyle hayvancılığa açılan yaylalarda yaşayan vatandaşlar, serin havada ve doğal hayatın içinde ramazanlarını geçirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Güvenlik nedeniyle uzun yıllar çıkılması yasaklanan yaylalar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 1,5 yıl önce başlatılan çözüm süreciyle bölge halkının hayvancılık için yoğun olarak tercih ettiği mekanlar oldu.
Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği Doğu Anadolu Bölgesi'nde, binlerce metre yükseklikteki yaylalara çıkarak ramazan ayını serin ve güzel havada geçiren vatandaşlar, güvenlik sorununun ortadan kalkmasıyla yaylada kalma sürelerini de uzatıyor.
Van'ın 2200 rakımlı Keşiş Gölü Yaylası'nda çadır kuran köylüler de hem hayvanlarının bakımını yapıyor hem de huzur içinde ramazan aylarını geçirmenin ve ibadetlerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Güne hayvanlarının bakımıyla başlayan vatandaşlar, bir taraftan gündelik işlerle uğraşırken diğer taraftan da iftar hazırlığı yapıyor.
Ramazan ayı süresince tatlı bir telaşın hakim olduğu yaylada iftar saatine kadar günlük işlerini tamamlayan ve kurulan sofralarda ezanın okunmasını bekleyen yaylacılar, obanın en yaşlı kişisi olan Hacı Aziz Bozkurt'un okuduğu ezan ile iftarlarını açıyor.
İftardan sahura kadar çadır ziyaretleri gerçekleştiren köylüler, günün yorgunluğunu çay eşliğindeki sohbetlerle atıyor.
Ailelerine destek olmak için yaylaya giden çocuklar da kuzuların kırpılması, gölde yıkatılması, ekmek pişirilmesi, dağdan gelen koyunların berivanlar tarafından sağılması, sütün mayalanması, otlu peynire dönüştürülmesi, ot biçilmesi ve iftar için yemek yapılması gibi gündelik işleri büyüklerinden öğreniyor.
-Huzurlu ve serin bir yayla hayatı
Bu yıl havaların aşırı sıcak olması nedeniyle şehirde pek fazla kalamayarak sık sık yaylaya gelen vatandaşlar da gece serin havada uyumak, tandır etrafında ısınmak ve buz gibi soğuk suyu tatmak için yayladaki tanıdıklarına misafir oluyor.
AA muhabirine yayla hayatını anlatan Bozyiğit köyünden Reşit Bozkurt, çözüm sürecinin de etkisiyle ramazan ayını bu yıl huzur içinde geçirdiklerini belirterek, gün içinde kırptıkları kuzuları göle getirip yıkadıklarını söyledi.
Köylerinin sıcak olması nedeniyle yaz mevsimini serin yaylada geçirdiklerini vurgulayan Bozkurt, "Ailemizle çok güzel bir ramazan geçiriyoruz. Düşünün ki burada buzdolabına ihtiyacınız yok. Burada böylesine güzel geçen bir hayat var. Uzun zamandır şehit haberleri gelmiyor, annelerin yüreği yanmıyor, ağlamıyor. Herkes çok rahat. Umuyorum ki barış süreci daha da iyiye gidecek" dedi.
78 yaşındaki Hacı Aziz Bozkurt ise Kürtçe yaptığı konuşmada, devletten memnun olduklarını, özellikle son iki yıldır herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını ve çok mutlu olduklarını dile getirdi.
Kuzuları kırpan Sezai Karakoç da yayla hayatının iyi geçtiğini, özellikle serin hava sayesinde oruç tutmakta zorluk çekmediğini ifade etti.
Savacık köyünden her sabah atlarla yaylaya gelerek ot biçtiklerini ve iftara yetişmek için akşam saatlerinde tekrar köye döndüklerini anlatan İsa Dargın ise yaylada mükemmel bir hayat geçirdiklerini bildirdi.
-Tandırda iftar yemeği
Kıl çadırda yayla hayatı süren 59 yaşındaki Perişan Bozkurt da 40 yıldır yaylaya gelip gittiğini, koyun ve inekleri sağdığını ve bunu otlu peynire dönüştürdüğünü belirtti.
Yayla hayatının çok güzel olduğuna ve iftar için hazırladığı yemekleri tandırda pişirdiğine değinen Bozkurt, şöyle konuştu:
"Doğal besinler yiyor, burada doğal hayatı yaşıyoruz. Her şeyi kendimiz yapıyoruz. Ekmek pişiriyor, peynir tutuyor, yemek yapıyoruz. İftardan sonra kadınlar bizim çadırda toplanıyor. Gece geç saatlere kadar çay içip, sohbet ediyoruz. Daha sonra herkes çadırına gider ve sahura hazırlık yapar. Özellikle son iki yıldır çok rahatız. Hiçbir sorun kalmadı. Biz hayatımızdan memnunuz. İki yıldır çok huzurluyuz ve İnşallah her zaman da böyle olur."
Kaynak: AA
Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği Doğu Anadolu Bölgesi'nde, binlerce metre yükseklikteki yaylalara çıkarak ramazan ayını serin ve güzel havada geçiren vatandaşlar, güvenlik sorununun ortadan kalkmasıyla yaylada kalma sürelerini de uzatıyor.
Van'ın 2200 rakımlı Keşiş Gölü Yaylası'nda çadır kuran köylüler de hem hayvanlarının bakımını yapıyor hem de huzur içinde ramazan aylarını geçirmenin ve ibadetlerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Güne hayvanlarının bakımıyla başlayan vatandaşlar, bir taraftan gündelik işlerle uğraşırken diğer taraftan da iftar hazırlığı yapıyor.
Ramazan ayı süresince tatlı bir telaşın hakim olduğu yaylada iftar saatine kadar günlük işlerini tamamlayan ve kurulan sofralarda ezanın okunmasını bekleyen yaylacılar, obanın en yaşlı kişisi olan Hacı Aziz Bozkurt'un okuduğu ezan ile iftarlarını açıyor.
İftardan sahura kadar çadır ziyaretleri gerçekleştiren köylüler, günün yorgunluğunu çay eşliğindeki sohbetlerle atıyor.
Ailelerine destek olmak için yaylaya giden çocuklar da kuzuların kırpılması, gölde yıkatılması, ekmek pişirilmesi, dağdan gelen koyunların berivanlar tarafından sağılması, sütün mayalanması, otlu peynire dönüştürülmesi, ot biçilmesi ve iftar için yemek yapılması gibi gündelik işleri büyüklerinden öğreniyor.
-Huzurlu ve serin bir yayla hayatı
Bu yıl havaların aşırı sıcak olması nedeniyle şehirde pek fazla kalamayarak sık sık yaylaya gelen vatandaşlar da gece serin havada uyumak, tandır etrafında ısınmak ve buz gibi soğuk suyu tatmak için yayladaki tanıdıklarına misafir oluyor.
AA muhabirine yayla hayatını anlatan Bozyiğit köyünden Reşit Bozkurt, çözüm sürecinin de etkisiyle ramazan ayını bu yıl huzur içinde geçirdiklerini belirterek, gün içinde kırptıkları kuzuları göle getirip yıkadıklarını söyledi.
Köylerinin sıcak olması nedeniyle yaz mevsimini serin yaylada geçirdiklerini vurgulayan Bozkurt, "Ailemizle çok güzel bir ramazan geçiriyoruz. Düşünün ki burada buzdolabına ihtiyacınız yok. Burada böylesine güzel geçen bir hayat var. Uzun zamandır şehit haberleri gelmiyor, annelerin yüreği yanmıyor, ağlamıyor. Herkes çok rahat. Umuyorum ki barış süreci daha da iyiye gidecek" dedi.
78 yaşındaki Hacı Aziz Bozkurt ise Kürtçe yaptığı konuşmada, devletten memnun olduklarını, özellikle son iki yıldır herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını ve çok mutlu olduklarını dile getirdi.
Kuzuları kırpan Sezai Karakoç da yayla hayatının iyi geçtiğini, özellikle serin hava sayesinde oruç tutmakta zorluk çekmediğini ifade etti.
Savacık köyünden her sabah atlarla yaylaya gelerek ot biçtiklerini ve iftara yetişmek için akşam saatlerinde tekrar köye döndüklerini anlatan İsa Dargın ise yaylada mükemmel bir hayat geçirdiklerini bildirdi.
-Tandırda iftar yemeği
Kıl çadırda yayla hayatı süren 59 yaşındaki Perişan Bozkurt da 40 yıldır yaylaya gelip gittiğini, koyun ve inekleri sağdığını ve bunu otlu peynire dönüştürdüğünü belirtti.
Yayla hayatının çok güzel olduğuna ve iftar için hazırladığı yemekleri tandırda pişirdiğine değinen Bozkurt, şöyle konuştu:
"Doğal besinler yiyor, burada doğal hayatı yaşıyoruz. Her şeyi kendimiz yapıyoruz. Ekmek pişiriyor, peynir tutuyor, yemek yapıyoruz. İftardan sonra kadınlar bizim çadırda toplanıyor. Gece geç saatlere kadar çay içip, sohbet ediyoruz. Daha sonra herkes çadırına gider ve sahura hazırlık yapar. Özellikle son iki yıldır çok rahatız. Hiçbir sorun kalmadı. Biz hayatımızdan memnunuz. İki yıldır çok huzurluyuz ve İnşallah her zaman da böyle olur."