Antalya Altın Portakal Film Festivaline Doğru

Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin tanıtım toplantısı, İstanbul’daki tarihi Yıldız Sarayı’nda yapıldı.

Antalya Altın Portakal Film Festivaline Doğru
Festivalin, bu yıl 10-18 Ekim tarihleri arasında 51’incisi düzenlenecek.

51.Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Komitesi, Genel Sanat Yönetmeni Elif Dağdeviren, Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Başkanı Alin Taşcıyan, Altın Palmiye Ödüllü Kış Uykusu filminin yapımcısı Zeynep Özbatur Atakan, Danışman Hülya Uçansu, İletişim Direktörü Serap Engin, Direktör Nesrin Bencioğlu’dan oluştu.

Yıldız Sarayı’nda düzenlenen toplantıda konuşan festivalin başkanı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 5 yıl aradan sonra bir araya gelmekten onur duyduğunu dile getirdi. Antalya’da 5 sene boyunca sinemasever ve emekçiler, yönetmen ve A’dan Z’ye herkesle en iyi şekilde Altın Portakal’ı yapmaya çalıştıklarını ifade eden Türel, "Altın Portakal Film Festivalini uluslararası platforma taşıdık" dedi.

Yaptığı işin her zaman en iyisini yapmaya çalıştığını kaydeden Türel, şöyle konuştu: "2004-2009 arasında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığım döneminde Altın Portakal’ın Türkiye sinemasının profesyonelleriyle birlikte, uluslararası ölçekte en iyi şekilde gerçekleştirilmesi için çalıştım. Çünkü sinema gibi evrensel bir sanat alanında ve Antalya gibi dünya çapında bir turizm merkezinde yarım asrı aşmış bir festivalin mutlaka uluslararası boyut kazanması gerektiğine inandım. 2006’dan 2009’a, Antalya Altın Portakal Film Festivali, Antalya halkının ve sinemaseverlerin desteği ve büyükşehir belediyemizin gayretiyle Cannes’dan Venedik’e, Sundance’ten Tokyo’ya, New York’a uzanan dünya festivaller zinciri içinde seçkin bir yere sahip oldu."

KÜRESEL BİR FESTİVAL OLACAK
Festivalin önemli yönetmen ve film endüstrisinin temsilcilerini 4 yıl boyunca Antalya’da ağırladığını hatırlatan Türel, şunları söyledi: "Bir kez daha Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali ile buluşmanın ve festivale yeniden dünya festivali statüsünü geri kazandıracak olmanın sevincini yaşıyoruz. Hep birlikte Altın Portakal’ı yeniden dünya sinemasının gündemine alacağız ve küresel bir festival olarak öne çıkaracağız."

ALTIN PORTAKAL YERELDE KALMAMALI
Altın Portakal’ın 100 yıla ulaşan Türk sineması tarihinin önemli bir kısmına tanıklık ettiğine işaret eden Türel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Altın Portakal gibi bir festivali, yerel sınırlar içine hapsedersek, hem Türk sinemasına hem de bunca yıllık festivale haksızlık etmiş oluruz. Sinema ve film endüstrisi bugün küresel iletişimin en güçlü araçlarından biri olmuştur. Artık hiçbir alanda yerel ölçekte kalınması mümkün değildir, sanat ve sinemada ise hiç mümkün değildir. Sanat bir toplumun hem kendisini anlamasını hem de kendisini anlatmasını sağlar. Sinema bunu en etkin şekilde yapan sanat dalıdır. Nuri Bilge Ceylan’ın 'Kış Uykusu', sinemanın bu gücünü gösteren en güzel örneklerden birisi olmuştur. Yılmaz Güney’den 32 yıl sonra Altın Palmiye ödülü bizim için hem gurur hem de sorumluluk kaynağı olmuştur. Çünkü bu kadar usta yönetmenlere sahip, bu kadar güzel filmleri meydana getirmiş Türk sineması artık festivalleriyle de bu düzeye çıkmak zorundadır."
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu yıl sinema desteklerini iki katına çıkardığını belirten Başkan Türel, Antalya Altın Portakal Film Festivali'ni uluslararası arenada çok daha tanınan bir marka haline getirmek için Türk Hava Yolları’nın önemli bir sponsor ve stratejik bir ortak gibi işbirliği içinde çalıştıklarını kaydetti.

Türk sinemasının dünyanın en büyük sinemalarından birisi olduğunu vurgulayan Başkan Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir çok filmimiz, bir çok sinema sanatçısı, bir çok yönetmen hak ettikleri halde dünya sinemasında çok tanınmadı. Belki zamanında festivallerimiz dünya ölçeğine çıksaydı, sinema endüstrimiz uluslararası açılımını yapabilseydi, bir çok yönetmenimizi ve yıldızımızı dünya tanımış olurdu. O günlerde belki çeşitli imkansızlıklar sebebiyle yapılamadı ama artık bunu her alanda başarmak zorundayız. Türkiye ister sinema ister başka alanda olsun iç çekişmelerle vakit kaybetmemelidir. İçeride birbirimizle çekişmek yerine her birimizin uluslararası başarısını desteklemek için gayret etmeliyiz. İşte Altın Portakal’ın vizyonu budur ve bu hedefi sizlerin desteğiyle başaracağımıza inanıyorum."

50’İNCİ PORTAKALIN BORÇLARI ÖDENMEMİŞ
Görevi devraldıktan sonra belediyenin birçok alanda borçlarını ödememiş olduğunu öğrendiğini kaydeden Başkan Türel, şunları söyledi: "Ne yazık ki, geçen yılın, yani 50. Altın Portakal’ın ödül borçlarının da ödenmemiş olduğunu üzülerek öğrendim. Gerçekten çok üzüntü duyduğumu söylemek istiyorum. Böyle bir durum Antalya ve Altın Portakal adına utanç verici bir durumdur ve kabul edilemez. Maalesef, halkın portakalı sözleriyle, üç-dört sponsor bile bulamama beceriksizliğiyle, belediyenin personel sayısını ikiye katlayarak hesapsız davranıldığı için böyle olmuş. Neyse burası yeri değil. Ben sadece sinema camiasına belediye ve Altın Portakal adına üzüntülerimi bildirmek istiyorum. Sinemaya, sanatçılara yapılan bu saygısızlığı kısa zamanda telafi edeceğiz ve inşallah artık böyle bir saygısızlık Altın Portakal tarihinde bir daha yaşanmayacak."
Değerli sanat camiasına seslendiğini anlatan Başkan Türel, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’de fazlasıyla peşin hüküm var ve toplum olarak bunun sıkıntılarını çoğu kez hep birlikte yaşıyoruz. Sanat dünyası günlük siyasete kapılmamalı, günlük olayların üzerinde kalmalıdır. Türkiye tarihi her zaman olup bitenlerin görüldüğü gibi, sanıldığı gibi olmadığını gösteren olaylarla doludur. Sanatçılarımız güncelin tuzağına düşmemeli, tam tersine topluma değil, ama güncel olaylara daha yukarıdan bakabilmelidir. Perde kapanmaz sözü sadece tiyatro için değil, bütün sanat dalları için geçerlidir."
Sanatın dilinin evrensel olduğunu anlatan Türel, şunları söyledi: "Zamanlar üstüdür. Siyasetin dili yereldir, günceldir. Sanat siyaset dilini kullanırsa sanat olmaktan çıkar. Bu nedenle bütün sinema camiamızı Altın Portakal’a peşin hüküm olmaksızın sahip çıkmaya çağırıyorum. Biz siyasetçi olarak gelip geçici insanlarız, ama sanat kalıcıdır. Altın Portakal Belediye Başkanının değil, Antalya’nın ve Türkiye sinemasınındır."

ONUR ÖDÜLLERİ
Başkan Türel, Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde onur ödüllerine layık görülen isimleri açıkladı.

Türel, onur ödüllerine layık görülen isimleri, tiyatro oyuncusu ve yönetmen Haldun Dormen, oyuncu Nilüfer Aydan, yazar Tarık Dursun Kakınç şeklinde sıraladı.

İLK FİLMİN GÖSTERİMİNİN YAPILDIĞI YER YILDIZ SARAYI
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Sanat Yönetmeni Elif Dağdeviren, 1896 yılında Lumiere kardeşlerin kaydettiği bir trenin gardan hareketini gösteren dünyanın ilk filmi olarak kabul ettiği filmin, aynı yıl Sultan Abdülhamid’in talimatıyla izleyici ile buluştuğunu hatırlattı. Dağdeviren, bu topraklarda ilk film gösteriminin yapıldığı Yıldız Sarayı'nın, 118 yıl sonra bu kez kapılarını 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin tanıtımı için açtığını dile getirdi.Bir buçuk ay gibi kısa süre içinde festivalin kimliği, vizyonu ile ilgili felsefi bir çalışma yaptıklarını ifade eden Dağdeviren, sözlerini şöyle sürdürdü: "Altın Portakal Film Festivali, ihmal edilmeyecek, azımsanmayacak kadar geçmişe, değere ve duruşa sahip Türkiye’nin en önemli markalarından biridir. Biz altın Portakal’ı olduğundan daha fazla ileriye götürerek ve yenilikler ekleterek, uluslararası alanda marka haline getirmektir. En büyük hayalimiz ve hedefimiz bu. Bir diğer hedefimiz sinema odaklı, gücünü tekrar ortaya koyan herkesi tatmin edecek keyif alınacak bir festival yapmak. Dünya sinemasından saygın yerimizi sağlamlaştırmak ve altını çizmek"

PRÖMİYER ŞARTI KALDIRILDI
Dağdeviren, Türkiye sinemasının 100’üncü yılını kutlamak adına, ulusal yönetmelikte ulusal uzun metraj film yarışmasının en önemli koşullarından biri olan prömiyer gösterim şartının bu yıla özel olmak koşuluyla kaldırıldığını söyledi.

Dağdeviren, başvuruların başladığını belirterek şöyle konuştu: "Karar uyarınca diğer ulusal festivallerden en iyi film ödülü kazanmamış olma şartıyla, herhangi bir ulusal ya da uluslar arası festivalde seyirci karşısına çıkmış olsa da, ulusal filmler yönetmelikte sözü geçen maddelere uygun oldukları takdirde ana yarışmada yer alabilecekler. Başvurular 18 Temmuz’da başlamış olup 26 Ağustos’a kadar devam ediyor. Aynı yönetmeliğe göre en önemli değişikliklerden birisi artık ödüllerin sahiplerine açıklanan rakam üzerinden net olarak ödenecek olmasıdır."
Dağdeviren, Altın Portakal film Festivali kapsamında yapılacakları şöyle sıraladı:
"Antalya film formu kurulacak. Açıklanan ödül net şekilde verilecek. Verilen sözler tutulacak. Kısa ve belgesel filmleri daha fazla öne çıkarılacak. Antalya Kültür Merkezi (AKM) sinema salonları yeniden elden geçiriliyor. Filmler sadece AKM’de değil çeşitli sinema salonlarında da gösterimlerle halkla buluşacak. Etkinlikleri şehrin bir ucundan diğer ucuna buluşturulacak. Ortak geçmişten yola çıkarak İspanyol sineması ile buluşacağız. Önemli yapımcı ve oyuncuları Türkiye'ye davet edeceğiz. Gençlere özel bir merkez oluşturacağız. İstanbul Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Uluslararası Antalya Üniversitesi ile işbirliği yaptık. Dijital verilerin toplanması adına da çalışma yapmaya başladık. 51 yılın hafızasını bir araya geliştirmeye çalışıyoruz."

KURUMSALLAŞMA ADIMLARI
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Türel, "Altın Portakal’da kurumsallaşma olacak mı?" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Bizim en büyük amaçlarımızdan biridir. Film market ile Altın Portakal’ın kendi gelirleri ile ayaklarının üzerinde durması ve kurumsallaşmasını sağlamaktı. AKSAV’ın içinde bulunduğu durum en çok beni üzmektedir. Kendi çalışanın maaşlarını ödeyemez duruma getirilmiştir. Bunda bir payım yok. AKSAV’ın bu hale gelmesinin nedeni gereksiz istihdam yüküdür. O yükü almak kaydına farklı bir şekilde organize ediyoruz. Her zaman işçinin emeklinin yanındayız. Gereksiz yükleri almamak adına bu yıl farklı bir şekilde festivali organize ediyoruz. Amacımız attığımız adımların sürdürülebilir olmasıdır. Güçlü sponsor bulursak, Antalya Altın Portakal o azman marka değerini yükseltir ve kendi ayaklarının üzerinde durur."

GEZİ FİLMİ DE YARIŞABİLİR
Türel, "Çekilen güzel bir Gezi filmi festivalde yarışacak mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Yarışmaya kıstas, engel koyamayız. Film festivalimiz herkese açık. Sanatın siyasetin üstünde olduğunu her zaman söylüyorum. Sanat siyasetin üstünde olduğunu unutunca onu hatırlatmak sizlere bize düşüyor, düşecektir. Siyasi filmler olacaktır. Biz filmleri herhangi bir siyasi yapıya sahip diye Altın Portakal’da yarışmaktan men edemeyiz. Kapımız açık. Ödül işi jürinin işi. Türkiye’nin farklılıkları en büyük zenginliğidir. Kapımız herkes açık."
Türel, bütçenin geçen yıllardaki bütçeye yakın bir bütçe olacağını kaydetti.

Kaynak: İHA