Terzilik Tarih Oluyor
Kütahya’nın Simav ilçesinde ilerlemiş yaşına rağmen terzilik mesleğini sürdüren ve meslektaşları arasında “Pir“olarak adlandırılan İlyas Aksoy(82), 55 yıldır elinden iğne ve ipliği düşürmüyor.
Son yıllarda hazır giyim sektörünün piyasayı eline geçirmesiyle birlikte bir zamanların gözde meslekleri arasında ilk sıralarda yer alan terziliğin yok olma noktasına geldiğine vurgu yapan Simav’ın en yaşlı terzisi ünvanına sahip 4 çocuk babası İlyas Aksoy, sadık müşterileri sayesinde ayakta durmaya çalıştığını bildirdi.
Simav’da bir zamanlar 50-60 dolayında terzi olduğunu ve siparişleri yetiştirmekte zorlandıkları günleri iyi hatırladığını dile getiren Aksoy, günümüzde bu işi yapanların sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini söyledi.
55 yıldan bu yana elinden iğne ve ipliği düşürmediğine vurgu yapan Bağ-Kur emeklisi Aksoy, mesleğe başladığı dönemde bir terzinin aylık kazancının bir memurun aylık maaşının 3 veya 4 katı kadar olduğunu anlattı.
Teknoloji ile birlikte hazır giyimin sektörü ele geçirmesiyle birlikte terzilere ilginin giderek azaldığını ifade eden Aksoy, böyle giderse mesleğin birkaç yıla varmadan yok olacağını söyledi.
Müşterilerin isteği üzerine takım elbise ve özel pantolon dikmek yerine sökük ve paça tamiri ile ütü yaparak mesleği sürdürmeye çalıştıklarını dile getiren Aksoy, “Simav’da mesleğin en yaşlısı ben kaldım. Benimle birlikte terzilik mesleğine başlayanların çoğu vefat etti. Bir kısmı da Bağ-Kur’dan emekli olduktan sonra mesleği bıraktı. En yaşlı terzi olarak ben kaldım. Ben de mütevazı dükkanımda mesleğimi sürdürmeye ve sadık müşterilerim sayesinde ayakta durmaya çalışıyorum” dedi.
Mesleğe “Sanat altın bileziktir” atasözü ile başladığını ifade eden Aksoy, günümüzde bu sözün artık bir değerinin kalmadığını söyledi.
Simav’da çırak bulamadıkları için mesleğin yakın bir tarihte yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğuna dikkat çeken Aksoy, "Terzilik mesleğine artık ilgi yok. Burada çalışacak ve işi öğrenecek eleman bulamıyoruz. Böyle devam ederse yeni terziler yetişmeyecek. Belki de ben Simav’da bu mesleğin son nesli olabilirim” şeklinde konuştu.
Diktikleri ürünün arkasında eskiyip çürüyene kadar durduklarını ifade eden Aksoy, “Müşterimiz ürünü giydikten belli bir süre sonra yanımıza gelir. Şurası dar geliyor, şurası bol geliyor dediği zaman biz hemen elden geçirir ve onu eski haline getiririz. Yani beyaz eşyada olduğu gibi garanti veririz. Hazır giyim öyle değil. Dar veya bol geldiğinde atılıyor. Ancak ucuz olduğu için müşteri hazır giyimi tercih ediyor” diye konuştu.