Rüzgar Estikçe Turist Geliyor
Çeşme'nin rüzgarıyla meşhur beldesi Alaçatı, rüzgar sporları konusunda dünyanın önde gelen merkezleri arasına girmeyi başardı.
Turistik tesislerin doluluk sorunu yaşamadığı beldede rüzgar sporlarının yıllık 15 milyon doların üzerinde getiri sağladığı tahmin ediliyor.
Butik otelleri, taş evleri, özgün mimarisi ve eğlence kültürüyle tanınan Alaçatı, yılın 300 günü esen rüzgarı ve rüzgar sporları için uygun coğrafi oluşumuyla turizmdeki iddiasını artırıyor.
Türkiye Yelken Federasyonu'nun eski yönetim kurulu üyelerinden ve bölgede ilk sörf okulunu kuran yatırımcılardan Engin Kalafatoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada Alaçatı'nın bugün çok tanınan bir turizm markası olmasında rüzgar sporlarının büyük payının bulunduğunu söyledi.
Geçmişte önemli bir turistik destinasyon olan Çeşme içinde Alaçatı'nın rüzgar sörfünde dünyanın en iyileri arasında yer almasıyla bir anda çekim merkezi haline geldiğini ve bugün bağlı bulunduğu ilçenin önüne geçen bir marka değerine kavuştuğunu anlatan Kalafatoğlu, şöyle konuştu:
"Bugün artık dünyanın önde gelen rüzgar sörfçüleri de kabul ediyor ki Alaçatı, dünyada rüzgar sörfü eğitimi konusunda 1 numaralı bölgedir. Alaçatı'nın dünyanın değişik yerlerindeki benzer bölgelere göre çok ciddi doğal avantajları var. En başta yılın 300 günü, sürekli esen rüzgarı var. Buradaki rüzgar sörfçü tabiriyle 'it-bırak' yapmayan istikrarlı, hızla akan bir yapıdadır. Koyun üç tarafının kapalı olması ve kıyıdan 500 metre açığa kadar olan bölümde derinliğin 1-1,5 metre devam etmesi benzerine az rastlanır bir özellik. Bu nedenle sörfe yeni başlayanlar, bir anda açığa sürüklenmek veya düşerek yaralanmak gibi bir çok riske karşı kendilerini güvende hissediyor."
- "Her yıl 10 bin kişi sörf eğitimi alıyor"
Alaçatı Koyu'nun sörf eğitimin yanında slalom kategorisinde de en önemli merkezler arasında yer aldığını, dünya şampiyonasına her yıl ev sahipliği yapan beldenin dünya çapında tanıtımının yapıldığını kaydeden Kalafatoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıllar süren sabırlı bir çalışmanın sonucunda Alaçatı, rüzgar sporları sayesinde bir turizm markası oldu. Avrupa ülkeleri, ABD ve son yıllarda Rusya'dan çok sayıda sörfçüyü ağırlıyoruz. Beldedeki sörf okullarında her yıl yaklaşık 10 bin kişi sörf eğitimi alıyor. Yaptığımız hesaplara göre en düşük hesapla rüzgar sörfünün Alaçatı'ya 10-15 milyon doların üzerinde getiri sağlıyor. Spor için gelenler aynı zamanda konaklıyor, lokantalara gidiyor ve geziyor. Bu nedenle beldedeki turizm tesisleri doluluk sorunu yaşamıyor. Bir çok tesis istikrarlı olarak her yıl doluluk oranları yükseltiyor. Deniz turizmi denilince akla kruvaziyer gemilerle Ege kıyılarına gelen turistlerden bahsediliyor. Ancak rüzgar sporları için bu kıyılara gelen insanların bıraktığı döviz miktarı da göz ardı edilmemelidir"
Alaçatı Koyu çevresindeki yapılaşma nedeniyle rüzgar kalitesinin düştüğü iddiaları nedeniyle bir süre önce turizmde düşüş yaşadıklarını ancak geçen yıldan bu yana rakamların tekrar artışa geçtiğini ifade eden Kalafatoğlu, son dönemde rüzgar sörfünün yanı sıra uçurtma sörfü için beldeye çok sayıda turistin geldiğini söyledi.
Kaynak: AA
Butik otelleri, taş evleri, özgün mimarisi ve eğlence kültürüyle tanınan Alaçatı, yılın 300 günü esen rüzgarı ve rüzgar sporları için uygun coğrafi oluşumuyla turizmdeki iddiasını artırıyor.
Türkiye Yelken Federasyonu'nun eski yönetim kurulu üyelerinden ve bölgede ilk sörf okulunu kuran yatırımcılardan Engin Kalafatoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada Alaçatı'nın bugün çok tanınan bir turizm markası olmasında rüzgar sporlarının büyük payının bulunduğunu söyledi.
Geçmişte önemli bir turistik destinasyon olan Çeşme içinde Alaçatı'nın rüzgar sörfünde dünyanın en iyileri arasında yer almasıyla bir anda çekim merkezi haline geldiğini ve bugün bağlı bulunduğu ilçenin önüne geçen bir marka değerine kavuştuğunu anlatan Kalafatoğlu, şöyle konuştu:
"Bugün artık dünyanın önde gelen rüzgar sörfçüleri de kabul ediyor ki Alaçatı, dünyada rüzgar sörfü eğitimi konusunda 1 numaralı bölgedir. Alaçatı'nın dünyanın değişik yerlerindeki benzer bölgelere göre çok ciddi doğal avantajları var. En başta yılın 300 günü, sürekli esen rüzgarı var. Buradaki rüzgar sörfçü tabiriyle 'it-bırak' yapmayan istikrarlı, hızla akan bir yapıdadır. Koyun üç tarafının kapalı olması ve kıyıdan 500 metre açığa kadar olan bölümde derinliğin 1-1,5 metre devam etmesi benzerine az rastlanır bir özellik. Bu nedenle sörfe yeni başlayanlar, bir anda açığa sürüklenmek veya düşerek yaralanmak gibi bir çok riske karşı kendilerini güvende hissediyor."
- "Her yıl 10 bin kişi sörf eğitimi alıyor"
Alaçatı Koyu'nun sörf eğitimin yanında slalom kategorisinde de en önemli merkezler arasında yer aldığını, dünya şampiyonasına her yıl ev sahipliği yapan beldenin dünya çapında tanıtımının yapıldığını kaydeden Kalafatoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıllar süren sabırlı bir çalışmanın sonucunda Alaçatı, rüzgar sporları sayesinde bir turizm markası oldu. Avrupa ülkeleri, ABD ve son yıllarda Rusya'dan çok sayıda sörfçüyü ağırlıyoruz. Beldedeki sörf okullarında her yıl yaklaşık 10 bin kişi sörf eğitimi alıyor. Yaptığımız hesaplara göre en düşük hesapla rüzgar sörfünün Alaçatı'ya 10-15 milyon doların üzerinde getiri sağlıyor. Spor için gelenler aynı zamanda konaklıyor, lokantalara gidiyor ve geziyor. Bu nedenle beldedeki turizm tesisleri doluluk sorunu yaşamıyor. Bir çok tesis istikrarlı olarak her yıl doluluk oranları yükseltiyor. Deniz turizmi denilince akla kruvaziyer gemilerle Ege kıyılarına gelen turistlerden bahsediliyor. Ancak rüzgar sporları için bu kıyılara gelen insanların bıraktığı döviz miktarı da göz ardı edilmemelidir"
Alaçatı Koyu çevresindeki yapılaşma nedeniyle rüzgar kalitesinin düştüğü iddiaları nedeniyle bir süre önce turizmde düşüş yaşadıklarını ancak geçen yıldan bu yana rakamların tekrar artışa geçtiğini ifade eden Kalafatoğlu, son dönemde rüzgar sörfünün yanı sıra uçurtma sörfü için beldeye çok sayıda turistin geldiğini söyledi.