Beşiktaş'ta 'Sessiz Çığlık' Eylemi
Balyoz Davası hükümlülerinden Orgeneral Bilgin Balanlı'nın kızı Burcu Balanlı, Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz Planı davasına ilişkin kararını 7 ayı aşkın süredir açıklamadığını ifade ederek, Anayasa Mahkemesi'nden kararını bir an önce vermesini istedi.
Balyoz, Ergenekon, Poyrazköy, Askeri Casusluk gibi davalarda yargılananların ailelerinin oluşturduğu "Vardiya Bizde Platformu"nun düzenlediği, "Sessiz Çığlık" eyleminin 88'incisi Beşiktaş'taki Demokrasi Anıtı önünde yapıldı.
Orgeneral Balanlı'nın kızı Burcu Balanlı, Anayasa Mahkemesi'nin, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarına ilişkin, 7 aydan fazla zaman geçmesine karşın halen kararını vermemesine tepki gösterdi. Balanlı, şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesi; bu davaların siyasi olduğunu, yasaya aykırı olarak elde edilen sahte dijital verilerin delil olarak kullanıldığını, yargılama esnasında evrensel hukuk kurallarının hiçbirine uyulmadığını görmüyor mu? 17 Aralık 2013'ten itibaren, başta Başbakan olmak üzere tüm yetkililerin bu davaları kastederek, orduya kumpas kurulduğunu, insanların sahte ihbar mektupları, yasadışı dinlemeler, sahte delilller, tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla mahkum edildiklerini, içeride yatan insanların günahsız olduğunu söylediklerini duymuyor mu? TÜBİTAK'ın 5 No'lu harddisk ile ilgili olarak verdiği raporda diskin verileriyle oynandığını ifade ettiği, 6533 sayılı Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun'un 2 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayımlandığını bilmiyor mu? Elbette görüyor, duyuyor, biliyor ama bizler kararın neden geciktirildiğini bilmiyor ve adaleti sağlama dışında bir düşüncesi olmaması gereken Anayasa Mahkemesi'ni acil olarak göreve çağırıyoruz."
Balanlı, geçen yıl Gezi Parkı odaklı olaylarda hayatlarını kaybedenleri özlemle andıklarını da dile getirdi.
- Avukat Ülgen'in önerileri
Balyoz davasında yargılanan bir kısım sanıkların avukatı Celal Ülgen ise Balyoz ve Askeri Casusluk davaları sanıkları için bir çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi.
Ülgen, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarında suçsuz insanların cezaevinde boş yere yattıklarını öne sürerek, "Yaşama tutunmada artık zorluk çekiyorum. Doğrusu, artık eğlenemiyorum. Doğrusu, artık hayattan tat alamıyorum. Bu kadar uzun süredir herkesin kabul ettiği bir gerçeğe rağmen insanlar, komutanlar hala tutuklu kalıyorsa düşünmek gerekir. Ben bu kumpası kurandan çok bu kumpası 8 aydır görmezden gelen siyasi iktidarın, bu ülkenin aydınlarının, bu ülkenin siyasetçilerinin daha sorumlu olduğunu, daha suçlu olduğunu düşünüyorum" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın "Bir çözüm aradık ama bulamadık. Doğrusu bunu Anayasa Mahkemesi mi halletse" şeklinde açıklamalarda bulunduğunu kaydeden Ülgen, şöyle konuştu:
"TBMM'de istediğiniz kanunu, istediğiniz zaman çıkarıyorsunuz. Yapacağınız iş son derece basit. İşte size bir çözüm: Bir torba kanunda, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarının infazını 1 yıl süreyle erteleyin. Bu süre içinde Meclis'te bir araştırma komisyonu kurun ve yargıya etki eden bu çeteyi tespit edin. Bu tespitten sonra sorumlularına kelepçe vurun ve Silivri'ye gönderin. 1 yıl süre içinde bunlar gerçekleşir. Arkasından yargılamanın iadesinin yolunu açın. Başka yapılacak bir şey yok. Bu kadar basit."
Kaynak: AA
Orgeneral Balanlı'nın kızı Burcu Balanlı, Anayasa Mahkemesi'nin, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarına ilişkin, 7 aydan fazla zaman geçmesine karşın halen kararını vermemesine tepki gösterdi. Balanlı, şunları söyledi:
"Anayasa Mahkemesi; bu davaların siyasi olduğunu, yasaya aykırı olarak elde edilen sahte dijital verilerin delil olarak kullanıldığını, yargılama esnasında evrensel hukuk kurallarının hiçbirine uyulmadığını görmüyor mu? 17 Aralık 2013'ten itibaren, başta Başbakan olmak üzere tüm yetkililerin bu davaları kastederek, orduya kumpas kurulduğunu, insanların sahte ihbar mektupları, yasadışı dinlemeler, sahte delilller, tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla mahkum edildiklerini, içeride yatan insanların günahsız olduğunu söylediklerini duymuyor mu? TÜBİTAK'ın 5 No'lu harddisk ile ilgili olarak verdiği raporda diskin verileriyle oynandığını ifade ettiği, 6533 sayılı Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun'un 2 Mayıs'ta Resmi Gazete'de yayımlandığını bilmiyor mu? Elbette görüyor, duyuyor, biliyor ama bizler kararın neden geciktirildiğini bilmiyor ve adaleti sağlama dışında bir düşüncesi olmaması gereken Anayasa Mahkemesi'ni acil olarak göreve çağırıyoruz."
Balanlı, geçen yıl Gezi Parkı odaklı olaylarda hayatlarını kaybedenleri özlemle andıklarını da dile getirdi.
- Avukat Ülgen'in önerileri
Balyoz davasında yargılanan bir kısım sanıkların avukatı Celal Ülgen ise Balyoz ve Askeri Casusluk davaları sanıkları için bir çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi.
Ülgen, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarında suçsuz insanların cezaevinde boş yere yattıklarını öne sürerek, "Yaşama tutunmada artık zorluk çekiyorum. Doğrusu, artık eğlenemiyorum. Doğrusu, artık hayattan tat alamıyorum. Bu kadar uzun süredir herkesin kabul ettiği bir gerçeğe rağmen insanlar, komutanlar hala tutuklu kalıyorsa düşünmek gerekir. Ben bu kumpası kurandan çok bu kumpası 8 aydır görmezden gelen siyasi iktidarın, bu ülkenin aydınlarının, bu ülkenin siyasetçilerinin daha sorumlu olduğunu, daha suçlu olduğunu düşünüyorum" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın "Bir çözüm aradık ama bulamadık. Doğrusu bunu Anayasa Mahkemesi mi halletse" şeklinde açıklamalarda bulunduğunu kaydeden Ülgen, şöyle konuştu:
"TBMM'de istediğiniz kanunu, istediğiniz zaman çıkarıyorsunuz. Yapacağınız iş son derece basit. İşte size bir çözüm: Bir torba kanunda, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarının infazını 1 yıl süreyle erteleyin. Bu süre içinde Meclis'te bir araştırma komisyonu kurun ve yargıya etki eden bu çeteyi tespit edin. Bu tespitten sonra sorumlularına kelepçe vurun ve Silivri'ye gönderin. 1 yıl süre içinde bunlar gerçekleşir. Arkasından yargılamanın iadesinin yolunu açın. Başka yapılacak bir şey yok. Bu kadar basit."