'Türkiye'de Lisansüstü Eğitiminin Durumu ve Geleceği' Paneli
İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş, bazı öğretim üyelerinin çalıştığı alanların öneminin azaldığını gördüklerini belirterek, "Dolayısıyla onların 'Başka alanlara geçmesi mümkün müdür, nasıldır?' gibi sorular bizi bekliyor" dedi.
Erdoğmuş, İlmi Etüdler Derneği'nce Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye'de Lisansüstü Eğitiminin Durumu ve Geleceği" Paneli'nde, Türkiye'nin yükseköğretimde altyapıyı oluşturmaya çalıştığını söyledi.
Mesleki motivasyon ve dünya çapında akademisyen yetiştirme gibi konuların çok daha önemli olmaya başlayacağını vurgulayan Erdoğmuş, Türkiye'de akademi açığı olduğunu, var olanların çok fazla akademiyle meşgul olmadığını, bunun da ciddi bir sorun teşkil ettiğini kaydetti.
Prof. Dr. Erdoğmuş, üniversiteleri bekleyen temel konuların başında içsel motivasyonu sağlayan ortamın nasıl oluşturulması gerektiği olacağını vurgulayarak, "İyileşmeler, hijyeni sağlamak adına motivasyon artışı sağlayacaktır ama bunun kalıcı olmadığını düşünüyorum. Motivasyonu artırıcı etkilere daha çok yoğunlaşma ihtiyacı var" diye konuştu.
Türkiye'de uzman ve akademisyen ihtiyacına göre gelecekte program açılması fikrinin doğru olmadığını savunan Erdoğmuş, "Bu, yeni paradigmaya çok uyan bir şey değil. Bu tür çalışmalar yapılmalı, projeksiyonlar oluşturulmalı ama o kadar dinamik bir dünyada yaşıyoruz ki bu dünyanın talep boyutu çok sık ve değişken" ifadesini kullandı.
Erdoğmuş, ülkenin öğretim üyesi ve elemanı ihtiyacı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ama var olan bazı öğretim üyelerinin çalıştığı alanların öneminin azaldığını görmeye başlıyoruz. Dolayısıyla onların 'Başka alanlara geçmesi mümkün müdür, nasıldır?' gibi sorular bizi bekliyor. Dolayısıyla temel meydan okumalardan bir tanesi talep çok değişken, bu değişken talep için doğru bir projeksiyon oluşturabilmek, ona bağlı olarak da akademilerin, bireylerin kendi planlarını oluşturması ihtiyacı gerekiyor."
Kaynak: AA
Mesleki motivasyon ve dünya çapında akademisyen yetiştirme gibi konuların çok daha önemli olmaya başlayacağını vurgulayan Erdoğmuş, Türkiye'de akademi açığı olduğunu, var olanların çok fazla akademiyle meşgul olmadığını, bunun da ciddi bir sorun teşkil ettiğini kaydetti.
Prof. Dr. Erdoğmuş, üniversiteleri bekleyen temel konuların başında içsel motivasyonu sağlayan ortamın nasıl oluşturulması gerektiği olacağını vurgulayarak, "İyileşmeler, hijyeni sağlamak adına motivasyon artışı sağlayacaktır ama bunun kalıcı olmadığını düşünüyorum. Motivasyonu artırıcı etkilere daha çok yoğunlaşma ihtiyacı var" diye konuştu.
Türkiye'de uzman ve akademisyen ihtiyacına göre gelecekte program açılması fikrinin doğru olmadığını savunan Erdoğmuş, "Bu, yeni paradigmaya çok uyan bir şey değil. Bu tür çalışmalar yapılmalı, projeksiyonlar oluşturulmalı ama o kadar dinamik bir dünyada yaşıyoruz ki bu dünyanın talep boyutu çok sık ve değişken" ifadesini kullandı.
Erdoğmuş, ülkenin öğretim üyesi ve elemanı ihtiyacı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ama var olan bazı öğretim üyelerinin çalıştığı alanların öneminin azaldığını görmeye başlıyoruz. Dolayısıyla onların 'Başka alanlara geçmesi mümkün müdür, nasıldır?' gibi sorular bizi bekliyor. Dolayısıyla temel meydan okumalardan bir tanesi talep çok değişken, bu değişken talep için doğru bir projeksiyon oluşturabilmek, ona bağlı olarak da akademilerin, bireylerin kendi planlarını oluşturması ihtiyacı gerekiyor."