Sumbas'ta 100 Hektarlık ''bal Ormanı''Kurulacak
Manisa'nın Soma ilçesinde özel bir işletmeye ait maden ocağında yaşanan faciada hayatını kaybedenlerden 2 çocuk babası İsmail Yıldırım (38), memleketi Çorum'da toprağa verildi.
Yıldırım'ın cenazesi dün gece saatlerine kara yolu ile Laçin ilçesine getirilerek Laçin Devlet Hastanesi morguna konuldu. Sabah saatlerinde yakınları tarafından hastane morgundan alınan Yıldırım'ın cenazesi, ilçe merkezindeki baba evinin önüne getirildi.
Burada helallik alınmasının ardından cenaze, Ulu Cami'ye götürüldü. Öğle namazı beklenmeden kılınan cenaze namazının ardından Yıldırım'ın cenazesi, ilçe mezarlığındaki aile kabristanında toprağa verildi.
Cenazeye, Yıldırımın ailesi ve yakınları, Vali Sabri Başköy, Laçin Kaymakamı Mehmet Erhan, Soma'daki maden ocaklarında çalışan yaklaşık 100 işçi ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Evden çıkamayan anne Gürcü Yıldırım, ağıt yakarak, "8 çocuğum var. İsmail bunlardan altıncısıydı. Acım çok büyük" dedi.
Yıldırım'ın 9 yaşındaki kızı Büşra ile 4 yaşındaki kızı Tuğba'nın ise babaannelerinin yanında yaşananları anlamaya çalıştığı gözlendi. Yakınlarının yardımıyla ayakta durabilen Yıldırım'ın eşi Nebile Yıldırım (34) ise "Söyleyecek hiçbir şey yok. Ne söylesem artık geri gelmeyecek" diyerek ağladı.
Yıldırım'ın ağabeyi Ali Yıldırım, kendisinin de kardeşi İsmail ve Nizamettin gibi maden ocaklarında çalıştığını ifade ederek, acı olayı duyduktan sonra şok yaşadığını söyledi.
Kardeşinin 4 yıldır Soma'daki maden ocağında çalıştığını vurgulayan Yıldırım, büyük bir acı yaşadıklarını belirtti.
- "Haberi televizyondan duydum"
Soma'da bir başka ocakta gece vardiyasında çalışan Yıldırım'ın kardeşi Nizamettin Yıldırım da "Ağabeylerim gibi ben de maden ocağında çalışıyorum. Soma'da farklı bir ocakta çalışıyordum. O gün ben de Soma'daydım. Haberi televizyonlarda duydum. Ağabeyimin en büyük hayali emekli olmaktı. 5-6 yılı kalmıştı, sonra emekli olacaktı" diye konuştu.
- "Tokat attım, su serptim ama hiçbiri uyanmadı"
Soma'daki maden faciasından sağ kurtulan işçilerden Esat Çevik ise yaşanan bir patlama sonrası yoğun dumana maruz kaldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Patlama oldu. Sonra duman geldi. Maskeleri taktık, beklemeye başladık. Birkaç saat dayandık. Birçok arkadaşım orada cansız yatıyordu. Aklıma ilk dua etmek geldi. Çevremdekilerle yerde yatanları uyandırmaya çalışıyorduk. Tokat attım, su serptim ama hiçbiri uyanmadı. Hiç kalkan olmadı. Hatta İsmail'in yanından geçtim, o da cansız yatıyordu."
Kaynak: AA
Burada helallik alınmasının ardından cenaze, Ulu Cami'ye götürüldü. Öğle namazı beklenmeden kılınan cenaze namazının ardından Yıldırım'ın cenazesi, ilçe mezarlığındaki aile kabristanında toprağa verildi.
Cenazeye, Yıldırımın ailesi ve yakınları, Vali Sabri Başköy, Laçin Kaymakamı Mehmet Erhan, Soma'daki maden ocaklarında çalışan yaklaşık 100 işçi ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Evden çıkamayan anne Gürcü Yıldırım, ağıt yakarak, "8 çocuğum var. İsmail bunlardan altıncısıydı. Acım çok büyük" dedi.
Yıldırım'ın 9 yaşındaki kızı Büşra ile 4 yaşındaki kızı Tuğba'nın ise babaannelerinin yanında yaşananları anlamaya çalıştığı gözlendi. Yakınlarının yardımıyla ayakta durabilen Yıldırım'ın eşi Nebile Yıldırım (34) ise "Söyleyecek hiçbir şey yok. Ne söylesem artık geri gelmeyecek" diyerek ağladı.
Yıldırım'ın ağabeyi Ali Yıldırım, kendisinin de kardeşi İsmail ve Nizamettin gibi maden ocaklarında çalıştığını ifade ederek, acı olayı duyduktan sonra şok yaşadığını söyledi.
Kardeşinin 4 yıldır Soma'daki maden ocağında çalıştığını vurgulayan Yıldırım, büyük bir acı yaşadıklarını belirtti.
- "Haberi televizyondan duydum"
Soma'da bir başka ocakta gece vardiyasında çalışan Yıldırım'ın kardeşi Nizamettin Yıldırım da "Ağabeylerim gibi ben de maden ocağında çalışıyorum. Soma'da farklı bir ocakta çalışıyordum. O gün ben de Soma'daydım. Haberi televizyonlarda duydum. Ağabeyimin en büyük hayali emekli olmaktı. 5-6 yılı kalmıştı, sonra emekli olacaktı" diye konuştu.
- "Tokat attım, su serptim ama hiçbiri uyanmadı"
Soma'daki maden faciasından sağ kurtulan işçilerden Esat Çevik ise yaşanan bir patlama sonrası yoğun dumana maruz kaldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Patlama oldu. Sonra duman geldi. Maskeleri taktık, beklemeye başladık. Birkaç saat dayandık. Birçok arkadaşım orada cansız yatıyordu. Aklıma ilk dua etmek geldi. Çevremdekilerle yerde yatanları uyandırmaya çalışıyorduk. Tokat attım, su serptim ama hiçbiri uyanmadı. Hiç kalkan olmadı. Hatta İsmail'in yanından geçtim, o da cansız yatıyordu."