Adü, Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı Ağırladı
Adnan Menderes Üniversitesi’nin (ADÜ) düzenlediği ve Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın konuşmacı olarak yer aldığı söyleşi programı ADÜ Atatürk Kongre Merkezi Maiandros Salonu’nda gerçekleşti.
Yoğun bir katılımla gerçekleşen söyleşide salonun dolması üzerine ayakta kalan öğrenciler sahne ve sahne önlerindeki boş alanlara oturarak söyleşiyi takip etti.
Söyleşiye; Vali Yardımcıları Hayrettin Çiftçi ve Alper Faruk Güngör, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu, ADÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. A. Seda Saracaloğlu, Prof. Dr. Ali Belge ve Prof. Dr. Mustafa Çetin, İl Emniyet Müdürü Adnan Taşdan, Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken, Fakülte Dekanları, Yüksekokul Müdürleri, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.
Bin kişilik salonu, yaklaşık bin 500 konuğun doldurmasıyla salonda yer kalmaması üzerine Prof. Dr. İlber Ortaylı öğrencileri sahneye çağırarak öğrencileri boş yerlere oturmalarını söyledi.
Sahne ve sahne önlerine oturan öğrenciler söyleşiyi sonuna kadar yoğun yoğun ilgi ile takip etti.
“ÜNİVERSİTELER DÜNYAYA AÇILIM SAĞLAMAYI TEMİN EDER”
Prof. Dr. İlber Ortaylı, ADÜ’ye 3. gelişi olduğunu ver her gelişinde ADÜ’yü daha da gelişmiş gördüğünü ve bu durumdan çok memnun olduğunu belirtti.
Ortaylı öğrencilere seslenerek, “Üniversitenizi sevmeniz, geliştirmeniz lazım. Üniversitenin şehir hayatını etkilemesi gerekir. Ayrıca gelişen Üniversiteler dünyaya açılım sağlamayı temin eder” dedi.
TÜRK MEDENİYETİ ASKERLİK ÜZERİNDE DURUR
Ortaylı, her milletin kendisine göre bir yapısı olduğunu Türk medeniyet ve yaratıcılığının askerlik üzerine kurulu olduğunu ifade etti.
Ordunun en büyük yararının, askerlerin farklı dilleri öğrenebilmesi olduğunu vurgulayan Ortaylı, birçok meslek erbabının, müzisyen ve devlet bilgininin bu ordularda yetiştirildiğini belirtti.
“FARKLI DİLLERİ BİLMEK ÇOK MÜHİMDİR”
Farklı dilleri öğrenmenin gelişim açısından çok büyük önem taşıdığını vurgulayan Ortaylı, “Bir milleti tanımadan, onun yazdıklarını okumadan hiçbir şekilde onu öğrenmeniz mümkün değildir. Bunu da ancak dillerini öğrenerek yapabiliriz. Bu sebepten ötürü farklı dilleri bilmek çok mühimdir ve insanların kimliklerine sahip çıkmaları ve bu kimlikleri korumaları gerekir. Milletler şehirlerinin tarihi ve hikayeleriyle yaşarlar. Dil öğrenmek, coğrafya ve tarih bilmek; bunlara göre etrafımızı değerlendirmek zorundayız. Bunu en iyi yapabileceğiniz, tarihi en doğru öğrenebileceğiniz bir üniversitedesiniz. Bunun kıymetini bilin” şeklinde konuştu.
Yoğun katılımın gözlemlendiği ve bilgi aktarımı şeklinde geçen söyleşi, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.