Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 30 Mart yerel seçimlerinden sonra partisinin grubunda konuştu...
Anayasa Mahkemesi’nin sosyal paylaşım sitesi Twitter hakkındaki kararını bir kez daha eleştiren Başbakan Erdoğan, “Burada hukuk, hak tecelli etmemiştir. Onun da tecelli edeceği gün temenni ederim ki yakındır. Bu kararın düzeltilmesi lazım” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçimlerin ardından partisinin Meclis'teki ilk grup toplantısına katıldı.
Partililere seslenen Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
30 Mart seçimlerini geride bıraktık. AK Parti olarak girdiğimiz 8. seçimi de tartışmasız bir zaferle sonuçlandırdık. 30 Mart seçimlerini, Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesini zafere taşınan herkese sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Her türlü hileden uzak duran, her türlü hileyi de ortaya çıkaran sandık görevlilerine teşekkür ediyorum. Aziz milletimize çok teşekkür ediyorum, her birinden Allah razı olsun. Türkiye’nin zaferini kendi zaferi olarak kabul eden dünyadaki dost ve kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Gerçekten çok zorlu bir seçim sürecinden geçtik. Demokrasimizin en meşakkatli seçimini yaptık. Çok kirli, ahlak dışı, edep dışı kampanyaların yapıldığı bir seçim sürecinden geçtik.
Hedef hükümetimizden, AK Parti’den çok Türkiye’ydi. Her yöntemi kullandılar. Sokak hareketlerini devreye aldılar. İnançları, mezhepleri acımasızca istismar ettiler. İnsanlık dışı her yöntemden medet umdular. Bunları unutmak mümkün değil, asla unutmayacağız. Bu ülkede birileri gidip terör örgütlerini silahlı eylem yapmaları için teşvik ettiler. Türkiye halkı olarak uçak düşürdüğünde saldırganların yanında saf tuttular.
Dışişleri’nin toplantısını dinlediler, kaydettiler, servis ettiler. İnsanların mahrem görüşmeleri üzerinden haftalarca yayın yaptılar. Vefat etmiş annelerinden tutun, millete hakaret ettiler. Seçimde hile yapılacak dediler.
'ASLA UNUTMAYACAĞIZ'
Siyaset tarihi, demokrasi tarihi bu ihaneti, alçaklığı, insanlık dışı saldırıları asla unutmayacak. O atılan manşetleri unutmadık, unutmayacağız. Basın ahlak ilkelerinin ayaklar altına alınarak manşetlerin, satırların, sütunların, köşelerin, vahşilerin elindeki mızrak gibi nasıl kullanıldığını asla unutmayacağız. Bu ülkenin inançlarına, değerlerine, huzuruna, kardeşliğine yapılan haince saldırıları asla unutmayacağız. Muhalefet partilerinin hainlerle yaptığı işbirliğini, hainlere nasıl taşeronluk yaptıklarını asla unutmayacağız.
30 Mart çok ama çok önemlidir. 30 Mart, 27 Mayıs'ta başlayan silahların gölgesinde siyasetin artık son bulduğu tarihtir. 30 Mart, vesayet defterinin dürüldüğü tarihtir. 30 Mart, kibir abidelerinin yıkıldığı tarihtir. 30 Mart bir mürebbiye edasıyla, kibirle, kendini beğenmişlikle parmaklarını millete karşı sallayan, milleti temsil etme küstahlığına girişen imtiyazlı çevrelerin ebediyyen kaybettiği bir tarihtir.
'BALKONDAN ÖZÜR DİLESİNLER'
Bütün hakaretleri yutacak, sineye çekecektik. Bir balkon konuşması yapacak, hiçbir şey olmamış gibi yapmamızı istediler. Biz boynumuzu yere eğmiyoruz, eğmeyeceğiz. Biz bu yapılan ihaneti, alçaklığı sineye çekmedik, çekmeyeceğiz. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Balkon konuşması yapacaksa CHP yapsın, MHP yapsın, BDP yapsın. Çıksınlar balkondan özür dilesinler.
Genel müdüre sormuyorlar sen niçin 73’ü alamadın? Bir diğerine niye 85’i alamadın demiyorlar. Sizin bu kadar aklınız varsa kendinize saklayın da bu ülkede birinci parti olun. Eğer yürekleri yetiyorsa CHP, MHP ve BDP; AK Parti gibi 77 milyonu kucaklayan bir konuşma yapsınlar.
Millet, muhalefetten balkon konuşması bekliyor. CHP genel müdürü derin bir sessizliğin içinde. MHP Genel Başkanı seçim gecesi bir ara göründü. MHP Genel Başkanı AK Parti karşısında 8’inci yenilgisini aldı ama orada oturmaya devam ediyor. CHP genel müdürü 5 yıl içinde 4 kez kaybetti, halen orada oturmaya devam ediyor. Utanmadan, sıkılmadan bize halen diktatör diyorlar. Bizim milletimiz diktatörlere bu kadar sevdalı mı?
Biz bu ülkede demokrasiyi ve siyaseti çoğaltmaya devam edeceğiz. Sandıkta verilen mesajı okumaya çalışacağız.
Gezi olaylarının 17 ve 25 Aralık darbe girişiminin içi yüzünü millet gördü. Bütün tahrik ve kirli kampanyalara rağmen milletimiz sokağa çıkmadı. Oyuna gelmedi, tuzağa düşmedi.
Milletimiz bize paralel yapıyla mücadele talimatını verdi. Vatana ihaneti, ajanlık tescillenen yapı için talimat verdi. Şahsıma aileme yapılanları asla sinemeye çekmeyeceğiz. Kendi paralel yargıları önünde değil, milletin yargıları önünde hesap verecekler.
'ELİNİZDEKİ BİLGİLERİ PAYLAŞIN'
Buradan halkımıza bir kez daha çağrı yapıyorum; paralel yapının kayıtsız para toplamasına ve insanların samimi duygularını istismar etmesine artık müsamaha göstermeyelim. Elinizdeki bilgileri de lütfen bizlerle paylaşın. Unutmayan namussuzlar kadar namuslular cesur olmadıkça başarıyı elde edemeyiz.
'GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYIZ'
Yolsuzluklar konusunda hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağımızı tekrar ilan etmek istiyorum. Biz yola çıkarken ne dedik Üç Y ile mücadele dedik. Yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk. Biz bu mücadeleyi bugüne kadar başarıyla verdik. Süreç içerisinde varsa, onların da üzerine gideriz. AK Parti yolsuzluklarla mücadele etme kararlığıyla işbaşına gelmiş, 12 yıl boyunca da bunu başarıyla sürdürmüştür.
'ALİM DEĞİL, ÖRGÜT YÖNETİCİSİ'
Paralel yapı içindeki kardeşlerimin ciddi bir aldatılmışlık duygusu içinde olduklarını biliyorum. Onlara şunu da tekrar hatırlatmak istiyorum: Bu yapı çok ciddi itikadi sorunları ihtiva eden bir yapıdır. Örgüt liderinin bir alim değil, bir gönül insanı, bir hoca değil; bir holding patronu, bir örgüt yöneticisi olduğu açıkça görülmüştür.
Tabandaki kardeşlerimizin hayalkırıklığı yaşadığını biliyorum. Sadece onlar değil, bizler de ihanete uğradık. Hz. Yusuf’un hissiyatı neyse biz de oyuz. Sırtımızdan hançerlendik.
Samimi her iddiayı ciddiye alırız. Yetimin hakkını asla yedirmeyiz. Her iftiraya da boyun eğecek değiliz.
Muhalefetin yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış mantığıyla adım attığını görüyoruz. Millet senin yalanlarını inanmadı, İstanbul’da tarihi Osmanlı tokadını yediniz. Her seferinde millet size adalet tokadını atmaya devam edecek.
YEREL SEÇİM SONUÇLARI
2014 yerel seçimlerinde oy oranımız yüzde 45.5 oldu. Seçim sonuçlarını hazmedemeyenler, oy oranını genel seçimle karşılaştırmak gibi bir kurnazlığa giriyorlar. Elma armutla kıyaslanmaz. AK Parti oy oranını 2009 seçimine göre 7 puan artırmıştır. AK Parti CHP ve MHP’nin oy oranında daha fazla oy almıştır. AK Parti rakiplerine açık ara fark atmıştır. 823 belediyeyi AK Parti adayları kazanmıştır. Belediyelerin yüzde 59’unu AK Parti almıştır.
Neyi konuşuyorsunuz? Siz nasıl köşe yazarısınız, nasıl değerlendirme yapıyorsunuz. İki kere ikinin dört ettiğini anlayın. AK Parti, 81 vilayetin 48’inde birinci partidir. 29’uncu ikinci parti, sadece 4’ünde üçüncü parti olmuştur. Yedi coğrafi bölgenin 6’sında AK Parti birinci oldu. Ege’de 1500 oy farkıyla ikinci olduk.
TEŞEKKÜR MİTİNGİ
Ses kısıklığı nedeniyle gidemediğim Konya ve Kayseri'ye hafta sonu giderek teşekkür mitingi yapacağım.
AK Parti'nin oylarında yedi ilde küçük düşüşler yaşandı. AK Parti'nin oyları hiçbir ilde yüzde 10'un altına düşmedi. Sadece bir ilde, Tunceli'de yüzde 20'nin altında olmuştur.
Siz milletini nasıl kucaklıyorsunuz da bu durumdasınız. El öptürmekten yanına kimse yanaşamıyor ki... AK Parti girdiği 8. seçimde de bir Türkiye partisi olduğunu gösterdi.
'YENİLGİYİ HAZMETMEK GEREKİR'
10 gündür CHP'nin MHP'li Ankara adayı tahrik edici açıklamalar yaparak, insanları sokağa dökerek hezimeti gölgelemeye çalışıyor. Eski alışkanlıklar var ya onlar devam ediyor. Yenilgiyi hazmetmek gerekir. Başarısızlığı kabullenmek gerekir. Çok bağırmakla, 'hile var' diye iftira atmakla, yalan söylemekle seçim kazanılmaz. Hele hele Pensilvanya'nın medyasına, ajanslarına sırtını dayayıp, insanları sokağa dökmekle seçim hiç kazanılmaz.
'MESAJI İYİ OKUYACAĞIZ'
Ankara'da iitiraz ettiler, bazı sandıklar yeniden sayıldı. AK Parti'nin oyları daha da arttı. 77 milyonu kucaklamaya, bir ve beraber görmeye devam edeceğiz. Sandıktan başarıyla çıkmış olmamıza rağmen, yüzde 45.5 oy olmamıza rağmen biz sandıkta verilen mesajı iyi okumanın, iyi analiz etmenin gayreti içinde olacağız.
30 Mart’ta kazanan Türkiye, 77 milyon olmuştur. Ahlakdışı, iftira ve çamur siyaseti yenilmiştir. Büyük Türkiye kazanmıştı. İstiklal ve istikbal mücadelesi zafer elde etmiştir.
Twitter, YouTube, Facebook’un Türkiye’ye yönelik saldırılarda araç olarak kullanıldığını herkes gördü. Biz özgürlükleri kısıtlayacak bir davranışın içinde olmadık, olmayacağız. Kimsenin özgürlük maskesi altında ırkçılık yapmasına, hakaret emesine göz yummayız.
'KİMSE UMUTSUZ OLMASIN'
77 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının her birine samimiyetle sesleniyorum; biz ayrıştırı olmadık, olmayacağız, Biz nefretin, kutuplaşmanın dilini asla kullanmadık, bundan sonra da kullanmayacağız. Türkiye'yi bir olarak, beraber olarak kuçaklamaya devam edeceğiz. Demokrasiyi, özgürlükleri, milli iradeyi, siyaseti en güçlü şekilde savunacak, Türkiye ve kardeşliği daha da büyüteceğiz. Hiç kimse umutsuz, hüzün ve yeis içinde olmasın.
'TWITTER KARARININ DÜZELTİLMESİ LAZIM'
Bireysel başvuruyu getiren iktidar biziz. Adı üzerinde, bireysel başvuru. Ama eğer siz kalkar bireysel başvuru değil de bütüncül bir anlam taşıyan, bütüncül bir yasa veya bir orada uygulamayı getirme kararını alacak olursanız, tarih sizi affetmez.
Siz bununla sadece uluslararası ticari şirketlere, Twitter'a, Youtube'a, Facebook'a hizmet etmiş olursunuz. Bu yaklaşım yanlış bir yaklaşım.
Bu aceleci yaklaşım yanlış bir yaklaşım. Azerbaycan’a giderken söyledim; saygı duymak zorunda değilim, saygı duymuyorum.
Burada hukuk, hak tecelli etmemiştir. Onun da tecelli edeceği gün temenni ederim ki yakındır. Bu kararın düzeltilmesi lazım.
'CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
CHP lideri 'Biz sivil Cumhurbaşkanı istiyoruz' diyor. Şu anda siyasi partilerin, milletvekillerinin teklifiyle Cumhurbaşkanı adayı olunabiliyor. Bunun kim olacağı noktasında kararı sen veremezsin, sen kendi adayını belirlersin veya aday olacaksan seni aday yaparlar, eğer yavru muhalefetin başındaki aday olacaksa o aday olur. Çıkarsınız meydana millet de kimi takdir ederse onu seçer.
Yavru muhalefetin başındaki zat garip garip şeyler söylüyor. İki kişi kendi arasında oturacakmış konuşacakmış, şöyle olacakmış böyle olacakmış. Bundan daha doğal ne var. Benim cumhurbaşkanımızla konuşmak suretiyle bu konuyu istişare etmemden daha doğal ne olabilir. Bundan niye rahtsız oluyorsun. Nihayetinde kararı verecek olan millet. Millet nasıl karar verirse herkes ona uymak zorunda. Sen de uyacaksın.
Cumhurbaşkanının davetlerine katılmadınız, sonra davetlere katıldınız. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi gerilime izin vermeyeceğiz."