Sağlık Sen Ebelere Sahip Çıktı

Atçı, “Ebeler haftası” nedeniyle yayınladığı mesajında Sağlık-Sen’in hizmet sendikacılığı yaptığını, insan merkezli olarak çalışmalarının kendilerini diğer sendikalardan ayırdığını kaydetti.

Sendika olarak sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının, gerek maddi, gerek manevi ve özlük haklarının yılmaz savunucusu olduklarını ifade eden Ülker, sağlık alanındaki önemli dinamiklerden biri olan ebelerin sorunlarını da her platformda yüksek sesle dile getirdiklerini belirtti.

Sağlık alanında vatandaş memnuniyetinin 2002 yılına göre büyük oranda arttığını ve yüzde 80’ler seviyesine çıktığını hatırlatan Atçı, bu memnuniyetin aynı oranda sağlık çalışanlarına yansımamasından üzüntü duyduklarını dile getirdi.

Atçı, şöyle konuştu:
“Sağlık-Sen tarafından hazırlanan Sağlıkta Dönüşüm Programı Değerlendirme Raporu’na göre Türkiye’de 2002 yılında bebek ölüm hızı binde 31,5 iken 2011 yılında binde 6,97 (AB ortalaması binde 4,0) olmuştur. Bu da göstermektedir ki yıllar itibariyle Türkiye’de bebek ölüm hızında önemli iyileşmeler söz konusu olmuştur. Bunun yanı sıra Türkiye’de anne ölüm hızı, 2006 yılında 100.000 canlı doğumda 30,93 iken 2011 yılı için 100.000 canlı doğumda 15,92 olarak kaydedilmiştir. Elde edilen başarılarda önemli bir paya sahip ebe ve hemşirelerin sorunlarına yönelik yaptığımız araştırma raporundan çıkan sonuç ise çalışanlardaki tükenmişliği ve çalışma şartlarındaki memnuniyetsizliği ortaya koymaktadır. Çalışma koşullarından memnun olmayan çalışan oranı % 82,47, çalışma koşullarını bir önceki yıldan daha kötü olarak değerlendirenlerin oranı ise % 47,24 olarak gerçekleşmiştir. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir sonuçtur.”
“UZMAN EBELİK KADROSU VERİLMELİ”
Atçı, ebelerin çalıştıkları kurumlarda hemşirelerin çalıştığı birimlerde görevlendirildiklerini, ancak çalıştırıldıkları birimi ilgilendiren eğitim ve sertifika programlarına katılamadıklarını ifade etti.

Vekil ebe hemşirelerin kadro taleplerinin biran önce karşılanması gerektiğini dile getiren Atçı, “Ebelerin de bu eğitim ve sertifika programlarına katılmaları sağlanmalıdır. Ebelerin kendi kadrolarında istihdam edilmesi, uzman ebelik kadrosunun verilmesi gerekmektedir” dedi.

Yapılan araştırmalar sonucu mesleği yüzde 70,11 oranında isteyerek seçen ebelerin iyileştirilmeyen çalışma şartları nedeniyle yüzde 68,06 oranında mesleklerini değiştirmek istedikleri sonucunun çıktığını kaydeden Atçı, “Ebelerimizin yüzde 40,29’u ekonomik sıkıntılar sebebiyle aile içinde ve psikolojik olarak sıkıntılar yaşıyor. Ebelerin yüzde %87,95’i kendilerine, yüzde 81,28’i ise ailelerine yeterince zaman ayıramadıklarını, yüzde 81,2’si sosyal hayatlarının yok olduğu ve bütün bunların yaşam kalitelerini (yaşam kalitelerinden memnun olmayanların oranı % 74,39) ve memnuniyetlerini düşürerek tükenmişliğe yol açtığı görülmektedir. Ebelerin tükenmişlik oranı ise yüzde 25,52 olarak görülüyor” diye konuştu.

Atçı, Sağlık hizmetlerinin etkin yürütümü için yapılan çağdaş sağlık sistemine uygun örgütsel, eğitim ve yasal alanlardaki düzenlemeler gibi sistemin yapısal boyutunda yapılan değişikliklerin yanında birey boyutunda da incelemeler yapılmasının sağlık sisteminin etkin çalışması açısından önemli olduğunu da sözlerine ekledi.