Başarılı Denizciler Hikayelerini Anlattı
Antarktika'ya ulaşan ilk Türk denizcilerden Osman Atasoy, "Deniz yolculuğumuzda Antarktika'ya gitmek aklımızın ucundan geçmiyordu. Çünkü haddimiz değil diye düşünüyorduk. Fakat daha sonra bir cesaret geldik. Antarktika'ya gitmiş denizcilerle de görüşmüştük. 'Vira bismillah' dedik. Horn Burnu'nu geçip, Antartika'ya doğru yola koyulduk" dedi.
Yelkenli Gemide Eğitim Derneği (YEGED) tarafından başarılı denzicilere ödüllerini vermek üzere düzenlenen toplantı Beşiktaş Deniz Müzesi'nde yapıldı. Toplantıda, Antarktika'ya ulaşan ilk Türk denizcilerden Osman Atasoy ve Sibel Karasu, seyahatleri süresince yaşadıklarını anlattı.
14 metrelik tekneleri "Uzaklar II" ile 2012 yılının Ocak ayının başında Puerto Williams'tan yola çıktıklarını ifade eden Atasoy ve Karasu, Horn Burnu'nu dönerek, 500 mil uzaktaki Antarktika ana karasına Şubat ayının ilk haftasında ulaştıklarını belirtti.
Antarktika'da buzullar arasında ilerleyip, insansız ve ıssız limanlarda demirleyerek 6 hafta geçirdiklerini ifade eden Atasoy, Uzaklar II ekibi olarak, penguenler, balinalar, albatroslarla zenginleşen Antarktika yaşamınının kendilerinde bıraktığı etkileri vurguladı. Fırtınaların savurduğu buz dağlarıyla kaplı dünyanın bu en tehlikeli sularında, Türk yapımı tekneleri, Türk bayrağı ile Antarktika'ya ulaştıklarını belirten Atasoy, boralar ve sağanaklarla dolu zorlu okyanus geçişi yaşadıklarını söyledi.
Deniz ortasında mücadele dolu yaşamlarıyla ilgili bilgi veren Atasoy, Sibel Karasu'nun seyahat sırasında yaralandığını belirtti.
Atasoy şöyle konuştu:
"Deniz yolculuğumuzda Antarktika'ya gitmek aklımızın ucundan geçmiyordu. Çünkü haddimiz değil diye düşünüyorduk. Fakat daha sonra bir cesaret geldik. Antarktika'ya gitmiş denizcilerle de görüşmüştük. 'Vira bismillah' dedik. Horn Burnu'nu geçip, Antarktika'ya doğru yola koyulduk. 'Tanrı'nın terk ettiği deniz' deniyordu. Rüzgar öyle bir uğulduyor, kükrüyor ki, sesinizi duyuramıyorsunuz. O yolda bıçağın keskin tarafları var. Bir tarafı felaket, bir tarafı selamet. Öyle gittik 600 mil denizi. Ne kadar iyi denizci olursanız olun, orada teknemiz de iyiydi ama tekne bir şekilde bir tarafa devrilecekti. Burada, denizcilik bilgisiyle, yetenekleri, gücü, mürettabatı, teknesiyle yapılabileceğin ötesi bir boyuta geçiliyor. Öyle bir şey ki, dua etmekten başka çare kalmıyor. Bildiğim dualar bitti, çocukken öğrenip unuttuğum duaları hatırladım o yolda. Böyle bir şeydi."
- "Antarktika dünya üzerinde uğruna hiç savaşılmamış ve insan kanı dökülmemiş yegane yerdir"
Üstlerinde sürekli ıslak elbiseyle yolculuğa devam ettiklerini belirten Atasoy, "Zorlu bir yolculuktan sonra Antarktika'ya vardık. Orası dünya üzerinde başka bir gezegen gibiydi. Hakikaten dünyanın üzerinde ama dünya üzerinde görmediğimiz bir yer gibi. Hep beyaz ve bir sessizlik var. Bir enerjisi var oranın. Antarktika'da 2 ay kaldık. Antarktika dünya üzerinde uğruna hiç savaşılmamış ve insan kanı dökülmemiş yegane yerdir" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Uluslararası yelkenli eğitim gemileri yarışlarında birincilik kupası kazanan denizci öğrenciler, başarı öykülerini anlattı. YEGED Başkanı Kaptan Ferit Biren tarafından, "Tall Ships" uluslararası yelkenli eğitim gemileri yarışlarında birincilik kupası kazanan denizci öğrencilere teşekkür ve takdir belgeleri verildi.
Kaynak: AA
14 metrelik tekneleri "Uzaklar II" ile 2012 yılının Ocak ayının başında Puerto Williams'tan yola çıktıklarını ifade eden Atasoy ve Karasu, Horn Burnu'nu dönerek, 500 mil uzaktaki Antarktika ana karasına Şubat ayının ilk haftasında ulaştıklarını belirtti.
Antarktika'da buzullar arasında ilerleyip, insansız ve ıssız limanlarda demirleyerek 6 hafta geçirdiklerini ifade eden Atasoy, Uzaklar II ekibi olarak, penguenler, balinalar, albatroslarla zenginleşen Antarktika yaşamınının kendilerinde bıraktığı etkileri vurguladı. Fırtınaların savurduğu buz dağlarıyla kaplı dünyanın bu en tehlikeli sularında, Türk yapımı tekneleri, Türk bayrağı ile Antarktika'ya ulaştıklarını belirten Atasoy, boralar ve sağanaklarla dolu zorlu okyanus geçişi yaşadıklarını söyledi.
Deniz ortasında mücadele dolu yaşamlarıyla ilgili bilgi veren Atasoy, Sibel Karasu'nun seyahat sırasında yaralandığını belirtti.
Atasoy şöyle konuştu:
"Deniz yolculuğumuzda Antarktika'ya gitmek aklımızın ucundan geçmiyordu. Çünkü haddimiz değil diye düşünüyorduk. Fakat daha sonra bir cesaret geldik. Antarktika'ya gitmiş denizcilerle de görüşmüştük. 'Vira bismillah' dedik. Horn Burnu'nu geçip, Antarktika'ya doğru yola koyulduk. 'Tanrı'nın terk ettiği deniz' deniyordu. Rüzgar öyle bir uğulduyor, kükrüyor ki, sesinizi duyuramıyorsunuz. O yolda bıçağın keskin tarafları var. Bir tarafı felaket, bir tarafı selamet. Öyle gittik 600 mil denizi. Ne kadar iyi denizci olursanız olun, orada teknemiz de iyiydi ama tekne bir şekilde bir tarafa devrilecekti. Burada, denizcilik bilgisiyle, yetenekleri, gücü, mürettabatı, teknesiyle yapılabileceğin ötesi bir boyuta geçiliyor. Öyle bir şey ki, dua etmekten başka çare kalmıyor. Bildiğim dualar bitti, çocukken öğrenip unuttuğum duaları hatırladım o yolda. Böyle bir şeydi."
- "Antarktika dünya üzerinde uğruna hiç savaşılmamış ve insan kanı dökülmemiş yegane yerdir"
Üstlerinde sürekli ıslak elbiseyle yolculuğa devam ettiklerini belirten Atasoy, "Zorlu bir yolculuktan sonra Antarktika'ya vardık. Orası dünya üzerinde başka bir gezegen gibiydi. Hakikaten dünyanın üzerinde ama dünya üzerinde görmediğimiz bir yer gibi. Hep beyaz ve bir sessizlik var. Bir enerjisi var oranın. Antarktika'da 2 ay kaldık. Antarktika dünya üzerinde uğruna hiç savaşılmamış ve insan kanı dökülmemiş yegane yerdir" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Uluslararası yelkenli eğitim gemileri yarışlarında birincilik kupası kazanan denizci öğrenciler, başarı öykülerini anlattı. YEGED Başkanı Kaptan Ferit Biren tarafından, "Tall Ships" uluslararası yelkenli eğitim gemileri yarışlarında birincilik kupası kazanan denizci öğrencilere teşekkür ve takdir belgeleri verildi.