Başbakan Erdoğan: CHP'de kaybetmek yok
Başbakan Erdoğan, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda partililere hitap etti...
Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmasında, yerel seçim sonuçlarını değerlendirirken CHP'ye yüklendi.
'BUNLARDA KAYBETMEK YOK'
Erdoğan, 'Bunlarda kaybetmek yok. Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul'da kaybettti, CHP'ye genel başkan geldi. Şimdi İstanbul'da kaybeden şahış da bir yerlere gelir heralde...' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarının satır başları;
'CHP; sandıktan umudunu kesmiş, tüm umutlarını demokrasi dışına, sokağa ve gerilime bağlamıştır. 30 Mart yerel seçimeleri; diğer tüm seçimlerden farklı bir atmosferde gerçekleşti. '
''ALLAH DÜŞMANIN BİLE ŞEREFLİSİNİ VERSİN''
''Kaybedeceğini anlayan bazı çevreler AK Parti'ye karşı birleşti. Bu işi iftira kampanyalarıyla yürüttüler. Biz de ise plan ve projeler ve bilimsel araştırmalarla yürüdü. Biz işi şansa bırakmak istemedik. Onların hedefi şuydu. AK Parti'yi yüzde 30'un altına nasıl düşürebiliriz. Anadolu'da sıkça edilen bir dua vardır. Allah düşmanın bile şereflisini versin.''
''SAVAŞ HİLEDİR AMA NAMERTLİK DEĞİLDİR''
''Savaşın bile kuralları vardı. Namert olan er meydanından kaçar. O sinsice yaklaşmaya ve arkadan vurmaya çalışır. Savaş hiledir ama namertlik değildir. İşte böyle bir namerlikle karşı karşıya kaldık. Bizim dışımızda hiç bir parti Türkiye için bir vizyon çizmedi.''
''EKONOMİYE İÇERİDEN VE DIŞARIDAN SALDIRDILAR''
Demokrasi dışı yollara tevessül ettiler. Ekonomiye içerden ve dışardan saldırdılar. Gerilimi körükleyerek başarı sağlayabileceklerini sandılar. 30 mart'ta ise yapılan haksızlıkları iğrençlikleri sineye çekmemizi istediler.
''MİLLETE VE DEVLETE SALDIRI DÜZENLENDİ''
Biz hesaplaşma değil, helalleşme yapalım dedik ama olmadı. Millete ve devlete saldırı düzenlendi. Bunun üzerini çizmek bizim haddimiz değil, bunların hesabı sorulacak.
''ASLA UNUTMAYACAĞIZ''
'Yargı mensubu sokağa çıkarak değil, kararlarıyla konuşur. Bunların hadidini bilmesi gerekir. Yargı mensuplarının adil olanlarını kastetmiyorum. Bir yerlerden talimat alarak uygulayan paralel yargı var. Demokrasi tarihinin en alçakça saldırlarının olduğu süreci asla unutmayacağız.'
''CHP, YAPTIĞI İTTİFAKI ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR''
Belli ki Dışişlerindeki gizli toplantı dinlendikten sonra CHP genel müdürüne götürüldü. Bu çok büyük bir suçtur. CHP Pensilvanya örgütüyle yaptığı ittifakı örtmeye çalışıyor.
''KAÇMASI GEREKENLER CHP VE MHP GENEL BAŞKANLARIDIR''
Başbakan bu ülkeden kaçacak dediler. Bu ülkeden kaçması gerekenler CHP ve MHP genel başkanlarıdır. Ancak onlar bunu yapamaz.
'BİNLERCE UYGUR TÜRKÜ'NÜ İDAMDAN KURTARDIK'
Biz şuana kadar binlerce Uygur Türkü'ne vatandaşlık vererek onları idamdan kurtarmış bir ülkeyiz. Uygur Türklerinden ülkemize sığınanları biz bağrımıza bastık. MHP sadece milliyetçilik yapıyor. Uygur Türklerini kuratrmak onları haddi değil. Dünyanın her yerinde kaybeden bunun hesabını verir ancak bizim muhalefette bu yok.'
'MUHALEFET HEZİMET YAŞADI'
Biz hiç bir ilde yüzde 5'in altına düşmedik. Sadece bir ilde yüzde 5'in altındayız. O da Tunceli. Ama muhalefet partileri bir çok ilde yüzde 5'i bile aşamadı. Bu muhalefet için bir hezimettir. 30 Mart seçim sonuçları kaset siyasetinin çöküş tablosudur.
'ONLAR AVUÇLARINI YALADI'
30 Mart seçim sonuçları kaset siyasetinin çöküş tablosudur. CHP zihniyeti kendini imtiyazlı görüyor. Bunlarda ırkçılık var. Bunlar saf milleti hor görür. Bunlara göre halkın seçtiği iktidar diktatördü. Ama bunu darbecilere söyleyemezler. 30 Mart ırkçı zihniyetin tamamen çöktüğü tarihtir. 30 mart seçim dışında başka seçenek arayanalrın avuçlarını yaladığı tarihtir. CHP, MHP ve BDP'li belediyelerin içme suyunu bile biz getirdik. Biz hiç bir zaman tek bir vatandaş oluşturma gibi bie eylem içinde olmadık.
CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN BİR KARARA VARMIŞ DEĞİLİZ
İnşallah tarihimizde ilk kez Cumhurbaşkanı halkın oylarıyla seçilecek. Ağustos ayındaki bu seçimlerin bir siyasi yarış içinde nezaket kuralları içinde geçmesi için elimizden geleni yapacağız. Cumhurbaşkanı adaylığı noktasında henüz bir karara varmış değiliz. İlk istişaremizi milletimize yaptık. Her kesimin görüşlerini alacağız. Cumhurbaşkanımızla da bizzat görüşeceğiz. Halkımız bize ne vazife verirse onu yaparız. Her kesimi kucaklayıcı bir süreçle bu süreci götüreceğiz.'
'BUNLARDA KAYBETMEK YOK'
Erdoğan, 'Bunlarda kaybetmek yok. Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul'da kaybettti, CHP'ye genel başkan geldi. Şimdi İstanbul'da kaybeden şahış da bir yerlere gelir heralde...' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmalarının satır başları;
'CHP; sandıktan umudunu kesmiş, tüm umutlarını demokrasi dışına, sokağa ve gerilime bağlamıştır. 30 Mart yerel seçimeleri; diğer tüm seçimlerden farklı bir atmosferde gerçekleşti. '
''ALLAH DÜŞMANIN BİLE ŞEREFLİSİNİ VERSİN''
''Kaybedeceğini anlayan bazı çevreler AK Parti'ye karşı birleşti. Bu işi iftira kampanyalarıyla yürüttüler. Biz de ise plan ve projeler ve bilimsel araştırmalarla yürüdü. Biz işi şansa bırakmak istemedik. Onların hedefi şuydu. AK Parti'yi yüzde 30'un altına nasıl düşürebiliriz. Anadolu'da sıkça edilen bir dua vardır. Allah düşmanın bile şereflisini versin.''
''SAVAŞ HİLEDİR AMA NAMERTLİK DEĞİLDİR''
''Savaşın bile kuralları vardı. Namert olan er meydanından kaçar. O sinsice yaklaşmaya ve arkadan vurmaya çalışır. Savaş hiledir ama namertlik değildir. İşte böyle bir namerlikle karşı karşıya kaldık. Bizim dışımızda hiç bir parti Türkiye için bir vizyon çizmedi.''
''EKONOMİYE İÇERİDEN VE DIŞARIDAN SALDIRDILAR''
Demokrasi dışı yollara tevessül ettiler. Ekonomiye içerden ve dışardan saldırdılar. Gerilimi körükleyerek başarı sağlayabileceklerini sandılar. 30 mart'ta ise yapılan haksızlıkları iğrençlikleri sineye çekmemizi istediler.
''MİLLETE VE DEVLETE SALDIRI DÜZENLENDİ''
Biz hesaplaşma değil, helalleşme yapalım dedik ama olmadı. Millete ve devlete saldırı düzenlendi. Bunun üzerini çizmek bizim haddimiz değil, bunların hesabı sorulacak.
''ASLA UNUTMAYACAĞIZ''
'Yargı mensubu sokağa çıkarak değil, kararlarıyla konuşur. Bunların hadidini bilmesi gerekir. Yargı mensuplarının adil olanlarını kastetmiyorum. Bir yerlerden talimat alarak uygulayan paralel yargı var. Demokrasi tarihinin en alçakça saldırlarının olduğu süreci asla unutmayacağız.'
''CHP, YAPTIĞI İTTİFAKI ÖRTMEYE ÇALIŞIYOR''
Belli ki Dışişlerindeki gizli toplantı dinlendikten sonra CHP genel müdürüne götürüldü. Bu çok büyük bir suçtur. CHP Pensilvanya örgütüyle yaptığı ittifakı örtmeye çalışıyor.
''KAÇMASI GEREKENLER CHP VE MHP GENEL BAŞKANLARIDIR''
Başbakan bu ülkeden kaçacak dediler. Bu ülkeden kaçması gerekenler CHP ve MHP genel başkanlarıdır. Ancak onlar bunu yapamaz.
'BİNLERCE UYGUR TÜRKÜ'NÜ İDAMDAN KURTARDIK'
Biz şuana kadar binlerce Uygur Türkü'ne vatandaşlık vererek onları idamdan kurtarmış bir ülkeyiz. Uygur Türklerinden ülkemize sığınanları biz bağrımıza bastık. MHP sadece milliyetçilik yapıyor. Uygur Türklerini kuratrmak onları haddi değil. Dünyanın her yerinde kaybeden bunun hesabını verir ancak bizim muhalefette bu yok.'
'MUHALEFET HEZİMET YAŞADI'
Biz hiç bir ilde yüzde 5'in altına düşmedik. Sadece bir ilde yüzde 5'in altındayız. O da Tunceli. Ama muhalefet partileri bir çok ilde yüzde 5'i bile aşamadı. Bu muhalefet için bir hezimettir. 30 Mart seçim sonuçları kaset siyasetinin çöküş tablosudur.
'ONLAR AVUÇLARINI YALADI'
30 Mart seçim sonuçları kaset siyasetinin çöküş tablosudur. CHP zihniyeti kendini imtiyazlı görüyor. Bunlarda ırkçılık var. Bunlar saf milleti hor görür. Bunlara göre halkın seçtiği iktidar diktatördü. Ama bunu darbecilere söyleyemezler. 30 Mart ırkçı zihniyetin tamamen çöktüğü tarihtir. 30 mart seçim dışında başka seçenek arayanalrın avuçlarını yaladığı tarihtir. CHP, MHP ve BDP'li belediyelerin içme suyunu bile biz getirdik. Biz hiç bir zaman tek bir vatandaş oluşturma gibi bie eylem içinde olmadık.
CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN BİR KARARA VARMIŞ DEĞİLİZ
İnşallah tarihimizde ilk kez Cumhurbaşkanı halkın oylarıyla seçilecek. Ağustos ayındaki bu seçimlerin bir siyasi yarış içinde nezaket kuralları içinde geçmesi için elimizden geleni yapacağız. Cumhurbaşkanı adaylığı noktasında henüz bir karara varmış değiliz. İlk istişaremizi milletimize yaptık. Her kesimin görüşlerini alacağız. Cumhurbaşkanımızla da bizzat görüşeceğiz. Halkımız bize ne vazife verirse onu yaparız. Her kesimi kucaklayıcı bir süreçle bu süreci götüreceğiz.'