Selçuk’ta 'Anadolu Mutfağı” Paneli

SÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi 30 Ağustos Salonu’nda gerçekleşen panele Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Musa Özcan, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akif Çukurçayır, Dekan Yardımcıları Yrd. Doç. Dr. Şafak Ünüvar, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sağır, Anadolu Halk Mutfağı Derneği Başkanı Adnan Şahin, İşletmeci Önder Köse, Şef Ömür Akkor, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

“ANADOLU MUTFAĞI’NA SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Panelin açılışında konuşan SÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Musa Özcan, “Anadolu mutfağı denildiğinde akla ilk gelen damak tadıdır. Gerçekleştirilecek olan etkinlikte, panelistler Anadolu Mutfağı’yla yoğurdukları bilgilerini bizlere aktaracaklar. Anadolu mutfağı, doğusundan batısına ve kuzeyinden güneyine gidildikçe her bir mesafesinde farklı lezzetleri içinde barındıran bir coğrafyadır. Bunun kıymetini bilmemiz ve bu mutfağa sahip çıkmamız gerekiyor” dedi.

“YEMEK KÜLTÜRÜ, TURİZM İÇİN OLMAZSA OLMAZ”
Öğrencilerinin Anadolu kültürüne sahip çıkmalarını çok önemsediklerini söyleyen Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akif Çukurçayır, “Bir kentin nefes alabileceği sosyal mekanlara ihtiyacı vardır. Turizm sektöründe kentlerin talep görmesi için temiz bir çevre ve gelişmiş bir ulaşım ağına sahip olmaları gerekmektedir. Bunun yanında çok iyi bir yemek kültürüne de ihtiyaç vardır. Konya, Selçuklu Mutfağı gibi çok önemli bir yeme ve içme kültürüne sahiptir. Bu mutfağın öğrencilere öğretilmesi ve onlar tarafından da gelen turistlere aktarılması gerekmektedir. Yemek kültürü, turizm için olmazsa olmazdır. Selçuklu Mutfağı’nı farklı lezzetleri keşfetmek isteyenlere açmamız gerekiyor” diye konuştu.

Oturum başkanlığını Prof. Dr. Akif Çukurçayır’ın yaptığı panelde, Anadolu Halk Mutfağı Derneği Başkanı Adnan Şahin, İşletmeci Önder Köse, Şef Ömür Akkor Anadolu Mutfağı’yla ilgili düşüncelerini katılımcılarla paylaştı.

“NE KADAR BATI’YA BAKARSAK BAKALIM, DOĞU’YU GÖRECEĞİZ”
Kendi kültürümüze sahip çıkmadığımızı söyleyen konuşmacı Selçuklu Mutfağı kitabının yazarı Şef Ömür Akkor, “Ne kadar Batı’ya bakarsak bakalım, Doğu’yu göreceğiz. Bizler çok büyük bir coğrafya üzerinde yüzyıllar boyunca yaşadık. Araştırmalarımda çok zengin bir kültürel mirasa sahip olduğumuzu gördüm. Ancak bizler övündüğümüz kültürümüze sahip çıkmıyoruz. Bir kahveyi ya da yemeği yapmayı unutursanız, geleneği ve göreneği de unutursunuz. Bunlar birbirine bağlıdır. Bu coğrafyada yaşayanlar 10 bin yıldır aynı şeyi yiyor ve içiyordu ama 1960 yılından sonra bu değişti. Son 50 yıldır yediğimiz şeyler bizim vücudumuza uymadığı ve bizim kültürel kodumuza ait olmadığı için sağlık sorunları yaşıyoruz. Dünya sıralamasında yazılı eserimiz olmadığı için Türk Mutfağı ilk 5’in içerisinde yoktur. Eyleme geçmeliyiz ve kültürümüze sahip çıkmalıyız” şeklinde konuştu.

Etkinliğin ardından panelistlere katılımlarından dolayı plaket takdim edildi.