Şanlıurfa'da Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Bağdat'tan, Şam'dan niye dumanlar yükseliyor? Çünkü İslam dünyasında insan, alim yetiştirme düzenimiz, bilgi üreten mekanizmalarımız hakikaten çökmüştür" dedi.
Görmez, Kutlu Doğum Haftası kapsamında Harran Üniversitesi (HRÜ) Osmanbey Yerleşkesi'nde düzenlenen "Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet" konferansında "insan, din ve bilgi" ilişkisini anlatmaya çalışacağını söyledi.
Samimiyet olmadan bilginin insanı doğru yere götüremeyeceğini, bilginin niceliğinden çok niteliği üzerinde durulması gerektiğini ifade eden Görmez, bilginin yerini alan enformasyonun zaman zaman cehalete yol açtığını kaydetti.
Bilgiye internet üzerinden rahatlıkla ulaşılabileceğini ve bunun kirliliğe neden olduğunu vurgulayan Görmez, şunları anlattı:
"Bilişim cehaleti aslında insanların sahip olabileceği en kötü cehalettir. Cehaletin bilgisini tahsil etmek kadar kötü bir şey yoktur, yahut öğretilmiş cehalet kadar kötüsü yoktur. Bugün dünyada özellikle bilginin niteliği, ahlaki boyutları üzerinde durmamız gerekiyor. İslam'a baktığımız zaman birkaç yerde kırılmalarımız vardır. Bunlardan birincisi, Kur'an'ın üzerinde durduğu bilgi ile sonradan bizlerin atfettiği arasında ciddi farklar ortaya çıkmıştır. Kur'an-ı Kerim'de aslında 'bilgi' denildiği zaman sadece dini, İslami veya gayri dini bilgiye rastlamanız mümkün değildir. Kur'an'da kainat ayetleriyle, kitabın ayetleri birbirinden ayrılmaz. Varlık ayetleri en az kitabın ayetleri kadar önemlidir. Bunlar birbirinden ayrı düşünüldüğünde zaten din-bilim, akıl-vahiy çatışmaları orada başlar."
- "Üniversitede farklı fakültelerde musluklar akar"
Modern zamanlarda bilginin birbirinden ayrılmasının başka felaketleri de beraberinde getirdiğine dikkati çeken Görmez, her üniversite bünyesinde ilahiyat fakültesi bulunmasının, nicelik ve nitelik açısından diğer birimlere bilgi aktarmasının önemli olduğunu ifade etti.
Üniversitelerin, ortak bilgi havuzuna benzediğini aktaran Görmez, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Üniversitede farklı fakültelerde musluklar akar. Bir tarafta fizik, matematik akar, bir tarafta coğrafya, tarih ama bir musluktan da ilahiyat bilgisinin akması gerekiyor. Bu bilgileri birbirinden ayırdığımız zaman birinden inançsızlık doğabiliyor, diğerinden taassup çıkabiliyor. Onun için bu bilgileri birlikte değerlendirmek gerekiyor. Şu anda İslam dünyasının yaşadığı en büyük sorunlardan bir tanesi, hikmetsiz hüküm bilgisine sahip olmaktır. Bağdat'tan, Şam'dan niye dumanlar yükseliyor? Çünkü İslam dünyasında insan, alim yetiştirme düzenimiz, bilgi üreten mekanizmalarımız hakikaten çökmüştür. Pakistan'daki 30 bin kişilik medreselerde fizik, matematik, mantık, felsefe yok. Bunlar olmadan okuduğumuz şeyler, umumi İslamiye olmaz. Bizden istenen sadece bilgiye sahip olmak değil, bilgiyle hayat arasında doğru ilişki kurmaktır. Onun için İmam Hatip Lisesi, önemli ve örnek modeldir."
Konuşmanın ardından HRÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu, Görmez'e çeşitli hediyeler takdim etti.
Görmez ve beraberindekiler, daha sonra üniversite öğrencilerinin hazırladığı "Kutsal Emanetler" fotoğraf sergisini açtı.
Samimiyet olmadan bilginin insanı doğru yere götüremeyeceğini, bilginin niceliğinden çok niteliği üzerinde durulması gerektiğini ifade eden Görmez, bilginin yerini alan enformasyonun zaman zaman cehalete yol açtığını kaydetti.
Bilgiye internet üzerinden rahatlıkla ulaşılabileceğini ve bunun kirliliğe neden olduğunu vurgulayan Görmez, şunları anlattı:
"Bilişim cehaleti aslında insanların sahip olabileceği en kötü cehalettir. Cehaletin bilgisini tahsil etmek kadar kötü bir şey yoktur, yahut öğretilmiş cehalet kadar kötüsü yoktur. Bugün dünyada özellikle bilginin niteliği, ahlaki boyutları üzerinde durmamız gerekiyor. İslam'a baktığımız zaman birkaç yerde kırılmalarımız vardır. Bunlardan birincisi, Kur'an'ın üzerinde durduğu bilgi ile sonradan bizlerin atfettiği arasında ciddi farklar ortaya çıkmıştır. Kur'an-ı Kerim'de aslında 'bilgi' denildiği zaman sadece dini, İslami veya gayri dini bilgiye rastlamanız mümkün değildir. Kur'an'da kainat ayetleriyle, kitabın ayetleri birbirinden ayrılmaz. Varlık ayetleri en az kitabın ayetleri kadar önemlidir. Bunlar birbirinden ayrı düşünüldüğünde zaten din-bilim, akıl-vahiy çatışmaları orada başlar."
- "Üniversitede farklı fakültelerde musluklar akar"
Modern zamanlarda bilginin birbirinden ayrılmasının başka felaketleri de beraberinde getirdiğine dikkati çeken Görmez, her üniversite bünyesinde ilahiyat fakültesi bulunmasının, nicelik ve nitelik açısından diğer birimlere bilgi aktarmasının önemli olduğunu ifade etti.
Üniversitelerin, ortak bilgi havuzuna benzediğini aktaran Görmez, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Üniversitede farklı fakültelerde musluklar akar. Bir tarafta fizik, matematik akar, bir tarafta coğrafya, tarih ama bir musluktan da ilahiyat bilgisinin akması gerekiyor. Bu bilgileri birbirinden ayırdığımız zaman birinden inançsızlık doğabiliyor, diğerinden taassup çıkabiliyor. Onun için bu bilgileri birlikte değerlendirmek gerekiyor. Şu anda İslam dünyasının yaşadığı en büyük sorunlardan bir tanesi, hikmetsiz hüküm bilgisine sahip olmaktır. Bağdat'tan, Şam'dan niye dumanlar yükseliyor? Çünkü İslam dünyasında insan, alim yetiştirme düzenimiz, bilgi üreten mekanizmalarımız hakikaten çökmüştür. Pakistan'daki 30 bin kişilik medreselerde fizik, matematik, mantık, felsefe yok. Bunlar olmadan okuduğumuz şeyler, umumi İslamiye olmaz. Bizden istenen sadece bilgiye sahip olmak değil, bilgiyle hayat arasında doğru ilişki kurmaktır. Onun için İmam Hatip Lisesi, önemli ve örnek modeldir."
Konuşmanın ardından HRÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu, Görmez'e çeşitli hediyeler takdim etti.
Görmez ve beraberindekiler, daha sonra üniversite öğrencilerinin hazırladığı "Kutsal Emanetler" fotoğraf sergisini açtı.