Dezavantajlı Kişilere Hibe Programı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Nurcan Önder, "Türkiye'de işsizlik yüzde 9-10 civarında ama genç üniversite mezunu işsiz bunun neredeyse iki katı" dedi.
Önder, Şehitkamil Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Dezavantajlı Kişilerin Sosyal Entegrasyonu ile İstihdam Edilebilirliklerinin Geliştirilmesi Hibe Programı" tanıtım toplantısında, dezavantajlı grupların istihdamına önem verdiklerini söyledi.
Hazırlanan programın yoğun şekilde sürdürüldüğünü hatırlatan Önder, bu imkandan faydalanmak isteyenlere de her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.
"Dezavantajlılar" denildiğinde genelde kadın, engelli ve mevsimlik işçilerin anlaşıldığını vurgulayan Önder, şöyle konuştu:
"Bu kesimler bütünün büyük bir parçası olmakla beraber bu kavram daha geniş şekilde de anlaşılabilir. Ülkemizde genç üniversite mezunu işsizler var. Türkiye'de işsizlik yüzde 9-10 civarında ama genç üniversite mezunu işsizlik bunun neredeyse iki katı. Bunlar da dezavantajlı bir grup. İllaki proje hazırlarken toplumun daha fakir, engelli veya belli çizgilerle ayıracağımız bir kesimin olması şart değil. Her kesim içinde ortak noktalarda buluşabilen ve bu ortak noktalar nedeniyle dezavantajlı olabilen kişilerin hepsi bizim kapsamımızda."
Önder, Suriye'den gelen misafirlere yönelik de bu tür projelerin hazırlanabileceğine dikkati çekti.
Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin bu tür projelere ihtiyacı olduğunu vurgulayan Önder, "Onların bu projeler kapsamında çalışabilmelerine ilişkin yasal düzenlememiz tamamlanmak üzere" diye konuştu.
- Üstün zekalı çocuklar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanı Murat Aksoy ise projenin, 30 milyon avro bütçesi olduğunu söyledi.
"Dezavantajlı kişi" kavramının çok geniş olduğunu bundan dolayı teklif sınırlaması getirmediklerini anımsatan Aksoy, "Örneğin üstün zekalı çocuklarımız da dezavantajlıdır. Üstün zekalı çocuklarımızla ilgili de bir proje hazırlanabilir. Çünkü bu çocuklarımızın üstün zekalı olduğunun farkına varamayabiliriz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından katılımcılara, söz konusu hibe programı için proje hazırlama koşulları, proje hazırlarken dikkat edilmesi gereken hususlar ve kabul edilme şartları konusunda sunum yapıldı.
Kaynak: AA
Hazırlanan programın yoğun şekilde sürdürüldüğünü hatırlatan Önder, bu imkandan faydalanmak isteyenlere de her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtti.
"Dezavantajlılar" denildiğinde genelde kadın, engelli ve mevsimlik işçilerin anlaşıldığını vurgulayan Önder, şöyle konuştu:
"Bu kesimler bütünün büyük bir parçası olmakla beraber bu kavram daha geniş şekilde de anlaşılabilir. Ülkemizde genç üniversite mezunu işsizler var. Türkiye'de işsizlik yüzde 9-10 civarında ama genç üniversite mezunu işsizlik bunun neredeyse iki katı. Bunlar da dezavantajlı bir grup. İllaki proje hazırlarken toplumun daha fakir, engelli veya belli çizgilerle ayıracağımız bir kesimin olması şart değil. Her kesim içinde ortak noktalarda buluşabilen ve bu ortak noktalar nedeniyle dezavantajlı olabilen kişilerin hepsi bizim kapsamımızda."
Önder, Suriye'den gelen misafirlere yönelik de bu tür projelerin hazırlanabileceğine dikkati çekti.
Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin bu tür projelere ihtiyacı olduğunu vurgulayan Önder, "Onların bu projeler kapsamında çalışabilmelerine ilişkin yasal düzenlememiz tamamlanmak üzere" diye konuştu.
- Üstün zekalı çocuklar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanı Murat Aksoy ise projenin, 30 milyon avro bütçesi olduğunu söyledi.
"Dezavantajlı kişi" kavramının çok geniş olduğunu bundan dolayı teklif sınırlaması getirmediklerini anımsatan Aksoy, "Örneğin üstün zekalı çocuklarımız da dezavantajlıdır. Üstün zekalı çocuklarımızla ilgili de bir proje hazırlanabilir. Çünkü bu çocuklarımızın üstün zekalı olduğunun farkına varamayabiliriz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından katılımcılara, söz konusu hibe programı için proje hazırlama koşulları, proje hazırlarken dikkat edilmesi gereken hususlar ve kabul edilme şartları konusunda sunum yapıldı.