Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Şahin'den Gündeme İlişkin Açıklamalar
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili, “Mayısın ortasından itibaren bu konuda istişarelerimizi tamamlamış oluruz.
Bu istişareler ortaya çıktıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızla değerlendirmeler yapılacaktır. Şu anda kamuoyu da muhalefet partileri de biliyorlar AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığına aday göstereceği aday büyük ihtimalle birinci turda seçilecektir" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, TGRT Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Amerika Birleşik Devletleri'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ile yaptığı görüşmeyi değerlendiren Şahin, "Sayın Büyükelçi genel merkezimize 30 Mart seçimleri dolayısıyla partimizin elde ettiği başarıyı tebrik için geldiği ifadesini kullandı. Biraraya gelmişken iki müttefik ülke olarak gerek bölgemizde gerek dünyada olup bitenlerle ilgili bir değerlendirmede bulunduk. Kendisinin daha önce basına yansıyan açıklamaları eleştiriler almıştı. Bir gazeteye vermiş olduğu röportajda bu açıklamaların kendisinin beyanı olmadığını açıklamıştı. Bizim görüşmemizde o konular gündeme gelmedi. Her Nisan ayı geldiğinde Amerika ve Türkiye'de Sözde Ermeni soykırım tasarısı gündeme gelir. Her yıl Nisan ayında böyle bir konunun gündeme gelmesinden duyduğumuz rahatsızlığı dile getirdik. ABD hükümetinin bu tekliflere sıcak bakması ve unların bir işlem görmesi mümkün değildir' diye bir değerlendirmesi oldu" diye konuştu.
Şahin, hükümetin Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iadesi için talepte bulunduğu iddialarına ilişkin, Tabii biz Anayasa ve yasalara göre hareket etmek durumundayız. Uluslararası yasalar var, bizim Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili bir iade talebimiz olmadı. Böyle bir şey söz konusu değil. Böyle bir şey ileride olur mu olmaz mı bilemem. Bu, ancak yargı organlarının yapacağı bir iştir. Böyle bir konuyu görüşmedik biz. O grup, o hareketle ilgili seçim öncesi başlayan ve hala devam eden gelişmeleri değerlendirme imkanı bulduk. Biz, bu hareketi dini bir cemaat olarak gördük ancak son zamanlarda siyasetin içinde olduğunu da tespit ediyoruz anlamına gelen değerlendirmede bulunduk" dedi.
Şahin, paralel yapıya ilişkin olarak, "Sayın Başbakanımızda dün ifade etti.
3-5 güne çözülecek bir konu değil dedi.
Bizim, kendisini cemaat olarak hizmet hareketi olarak ifade eden oluşumla bir meselemiz olmaz. İnsanın yararına, hayır amaçlı hizmette bulunanlara ancak müteşekkir olunur. Hiçbir devlet kendisine ortak anlamı olacak bir yapıyı kabul etmez. Maalesef yargıda da emniyette de bazı kurumlarda da böyle bir yapı oluşmuştur. Türkiye'de faaliyette bulunan birtakım önemli firmalar, Pensilvanya'ya kadar giderek oralara niye gitme ihtiyacı duydular. Bu cemaatin dini olarak tavsiye ettiği birtakım son nasihatlerden yararlanmak için mi yoksa yargıda başlarına bir şey gelirse veya gelmişse bunun çözüleceği tek yerin oradan verilecek talimat olduğunu algıladıkları için mi? Randevular alındı, gidildi. Referans noktası oldu. Dünya görüşü itibarıyla orada ifade edilenlerle örtüşmeyen inanca sahip olanlar oraya giderek irtibat kurma ihtiyacını hissettiler. Bazı yargı organlarında işi çözmenin yolu oradan gelecek işaretle oluyor. Keşke böyle bir yapı olmasaydı" şeklinde konuştu.
“BU KOMPLO BU PARALEL YAPININ KOMPLOSUYDU”
Elde etmiş olduğu bazı bilgilerin doğru olduğu kanaatine vardığında Yargıtay Başkanlığı'na bildirdiğini anlatan Şahin, "İsimler de verdim. Konu tamamen onlara ait bir konudur. Doğrusu Yargıtay gibi bir yüksek yargı organımızla alakalı olarak böyle bir konuyu gündeme getirmiş olmaktan da hoşnut değilim açıkçası. Ama maalesef böyle bir yapının olmuş olabileceği kanaatindeyim. 17 Aralık ve 25 Şubat sürecinde bazı yargı mensupları maalesef hükümete ve Sayın Başbakanımıza karşı yargı darbesinde bulunduğu kanaatindeyim. O partinin yetkilileri açıkça dediler ki sosyal paylaşım sitesinde öyle bir şey paylaşılacak ki Başbakan istifa etmek durumunda kalacak' dedi.
Bir komplo vardı, bu komplo bu paralel yapının komplosuydu. Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisine de rol verildi.
Bir anamuhalefet partisinin böyle paralel yapıyla hareket ediyor olması kendisi için talihsizliktir" diye konuştu.
Şahin, konuşmasında şunları kaydetti:
"Ben daha Sayın Kılıçdaroğlu ABD seyahatinden itibaren o cenahtan kedisine birçok bilginin aktığını, sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanmadan önce Sayın Kılıçdaroğlu tarafından bilindiğini tahmin ediyorum. Dışişleri Bakanlığı'ndaki ses kayıtlarının yayınlanmasından önce Sayın Kılıçdaroğlu'nun bundan haberdar edildiğini düşünüyorum. Süleyman Şah Türbesi ve çevresindeki 10 dönümlük arazi Türk toprağıdır ve orada bizim bir birliğimiz var. O birliğimize bir terör örgütü saldırıda bulunarak, bayrağımızı indirmeyi, birliğimizin çıkarılması gibi bir haberi kendi internet sitelerinde yayınladılar. Türkiye Cumhuriyeti buna karşın ne yapacaktı. Bu toplantılarda konuşulanlar bir şekilde nasıl tespit edildiyse ediliyor, hem Türkiye'ye hem dünyaya ilan ediliyor 'Vatana ihanettir'. Sayın Kılıçdaroğlu'nun haberdar olduğuna dair kanaatim var. O zaman, ben Sayın Kılıçdaroğlu'na sesleniyor yardımcınız Umut Oran Sayın Başbakanının koltuğunu bırakacağını açıklarken bu bilgiler neydi? Ne için istifa edecekti Sayın Başbakan. Neydi o bilgiler belgeler açıklayın lütfen. Ben CHP yetkililerin aldatıldığını kandırıldığını düşünüyorum. Oyuna geldiler. AK Parti ve Tayyip Erdoğan bu seçimlerden zararlı çıksın diye her türlü yola başvurdular. Milletimiz her şeyin farkındaydı, bu oyunu oylarıyla bozdu."
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ SON AYLARDA BÜYÜK BİR İHANETLE KARŞI KARŞIYA KALMIŞTIR"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin son aylarda büyük bir ihanetle karşı karşıya kaldığını belirten Şahin, "AK Parti hükümeti, Sayın Başbakan demiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşıdır bu operasyon. Bir dış ayağının olduğunu düşünüyorum. Büyükelçiyle ilgili değerlendirme yapmıştık. Dedim ki ABD'de AK Parti iktidarının görevden uzaklaşmasını, Tayyip Erdoğan'ın görev i bırakmasını birtakım yazılar da yazılıyor. Ben bu yapının onlarla işbirliği yaptığı kuşkusuna sahibim çünkü paralel düşüncelere sahip. Sayın Başbakan çıksın balkona her şeyi kucaklasın, olabilir mi? O zaman bu yapı devam etsin, başka yerlerden talimat alarak işlerini görsün. Hangi devlet buna izin verir. Sayın Başbakanımız bu yapının devlet içinden temizlenmesi konusunda kararlıdır. Bu yapıda kim rol almışsa, onların yasal sınırlar içerisinde mücadelesi yapılacak ve sonuca ulaşılacaktır. Beni üzen, diğer siyasi partilerin de buna destek vermesi lazım. MHP ve CHP'yi kastediyorum. 'Bu yapıyla mücadele konusunda hükümet elimize bilgi getirsin biz de yardımcı olalım' demeleri lazım. AK Parti'nin oylarının düşeceğini tahmin ettiler" dedi.
Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yapılması gereken nedir? Madem yargı içinde böyle bir yapılanma var. HSYK Teftiş Kurulu, ciddi miktarda müfettiş görevlendirmeli. Dinlemeler konusunda, kurullara uymadan kararlar alındığı görülüyor. Mutlaka Sayın Bozdağ bunu yapmalıdır, bu dinlemelere ilgili kararları kim vermiş, bütün bunların üzerine devletin denetim elemanları ciddiyetle gitmeli. Kim yasalara aykırı olarak toplu dinlemeler yapmışsa, gerçekten verilmemesi gereken dinleme kararlarını vermişse, devamında tekrar tekrar dinleme kararları alınmışsa bunlarla ilgli kim sorumluysa bunlar ortaya çıkarılmalı ve derhal işlem yapılmalı. Bir iş yaparken gerçek faillerin üzerine gidiyorum derken birtakım mağduriyetler de meydana getirmemeliyiz."
Bilgi ve belgelerin yok edildiği iddialarına ilişkin değerlendirmede bulunan Şahin, "Dinleme kararlarının verildiği dosyalara, onların iletişim başkanlığına gelmesin noktasına kadar herşey didik didik incelenmeli. Şu anda bile vatandaş telefonlarının dinlenmediğinden emin değil. Bugün tüm telefonlarımızı dışarıda bırakarak (İstişare Toplantısı) içeriye girmek durumunda kaldı. Niye tedbirli olma ihtiyacı duyalım. Biz iktidarız, Sayın Başbakan, Bakanlar ortada. Bu sorunun üzerine gidilmeli, hata yapmış olanlar tespit edilip Türkiye bu sorundan kurtulmalıdır" ifadelerine yer verdi.
TWİTTER YETKİLİLERİYLE YAPILAN GÖRÜŞME
Şahin, Twitter yetkililerinin Türkiye'ye gelmesiyle ilgili olarak, "Bizim onlardan en önemli beklentimiz yargı kararlarını uygulamalıdır. Zaten yargı kararları uygulanamadığı için şu noktalara geldik. Aslında, bu tür sosyal paylaşım siteleri, bunların Türkiye'de diğer ülkelerde olduğu gibi temsilcilik açması gerekir. Türkiye'nin kendilerinden beklentileri kendilerine iletildi. Bu firmanın başkanıyla bu konuları değerlendirmesi lazım. Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetini değerlendirmeye alsınlar. Son 1-1,5 ayda özel hayat gizliliği ihlal edildiği için 500 civarında başvuru var. Hakkında onun kişilik haklarını ihlal eden, özel hayatını ihlal eden birtakım bilgiler o sitelerde kalmaya devam mı edecek? Yazılı basının, görüntülü basının uyması gereken kurallara Facebook, Twitter niye uymuyor? Biz yasa çıkarttık, buna her vatandaşın destek vermesi gerekir. 35 milyon internet abonesi var. Biz bu alanla ilgili farklı olumsuz bir kanaate sahip olsak bu adımları niye atalım? Biz insan haklarının yanında, temel hak ve özgürlüklerin yanında yer almalıyız. Biz, hep insanların düşünce özgürlüğüne saygı duyacağız hem de insanların özel hayatının ihlali halinde onun yanında yer alacağız. Birileri bundan rahatsız oluyorsa kendi takdiridir" diye konuştu.
“BİZ, HER İŞİMİZİ İSTİŞARE İLE YAPARIZ”
AK Parti İstişare Toplantısı'nı değerlendiren Şahin, "Bu toplantı aslında 30 Mart seçimlerinin değerlendirmesi amaçlıydı. Ama aynı zamanda ilk turu 10 Ağustos'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda milletvekili arkadaşlarımızın ne düşündüğünü tespit amaçlıydı. 3 dönem kuralıyla ilgili, acaba milletvekili arkadaşlarımız bu konuda ne düşünüyor? Kendilerinden düşünceleri alındı. Herkes özgürce bu konudaki düşüncelerini ifade etsin diye hatta isim bile yazmadılar. Partimizin yetkili organlarınca değerlendirilecek. İsim yazılmadı, çünkü isim yazılınca bazı arkadaşlarımız gerçek düşüncelerini sakınırlar diye böyle bir yol izlemeye karar verdik. AK Parti'nin adayı kim olacak çalışmaları milletvekilleriyle sınırlı kalmayacak. Önümüzdeki hafta kadın kolları, gençlik kollarıyla çalışma yapılacak. Genişletilmiş İl Başkanları'nda da yapılacak. Büyük Kongrede bu arkadaşlarımızla biraraya geleceğiz. Onların da düşüncelerini alacağız. Sokakta vatandaşımızın düşüncelerini alarak. Çok geniş bir istişare mekanizması ortaya koymak ve buradan çıkacak sonuca göre karar almak durumundayız. Biz, her işimizi istişare ile yaparız. Bunda hayır vardır, en isabetli kararı böyle çıkarırız diye düşünüyoruz. Daha önce de böyle yaptık" dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Şahin, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili, "Başbakanımız, istişareler sonucunda kimin ismi de karar kılınmışsa Cumhurbaşkanı adayımız kardeşimiz Abdullah Gül'dür diye ilan etti. Mayıs başında 22. yapacağımız milletvekili arkadaşlarımızla yapacağımız bir değerlendirme istişare toplantımız var. Burada da bu konuları görüşeceğiz. Mayısın ortasından itibaren bu konuda istişarelerimizi tamamlamış oluruz. Bu istişareler ortaya çıktıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızla değerlendirmeler yapacaktır. Şu anda kamuoyu da muhalefet partileri de biliyorlar Cumhurbaşkanlığına aday göstereceği aday büyük ihtimalle birinci turda seçilecektir. 'O nedenle şu anda hangi siyasi partinin adayı seçilir' konusu konuşulmuyor. Biz, Sayın Başbakanımızın aday olması halinde, istişareler sonucunda kendi isminin çıkması halinde onun bu görevi başarıyla yerine getireceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
"BEDELLİ ASKERLİK KONUSUNDA BİR HAZIRLIK YOK"
Şahin, bedelli askerlikle ilgili yeni bir çalışmanın olup olmadığına ilişkin, "Hükümetimizin, Milli Savunma Bakanlığımızın bir hazırlığı yok. AK Parti hükümetleri olarak 2 kez bedelli askerlik çıkarttık. Bir çıkarıyorsunuz, tekrar çıkarma talepleri geliyor. Biz, askerliği kısalttık ve dolayısıyla ben her Türk gencinin askerlik yapmasını arzu ederim" dedi
Kaynak: İHA
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, TGRT Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Amerika Birleşik Devletleri'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ile yaptığı görüşmeyi değerlendiren Şahin, "Sayın Büyükelçi genel merkezimize 30 Mart seçimleri dolayısıyla partimizin elde ettiği başarıyı tebrik için geldiği ifadesini kullandı. Biraraya gelmişken iki müttefik ülke olarak gerek bölgemizde gerek dünyada olup bitenlerle ilgili bir değerlendirmede bulunduk. Kendisinin daha önce basına yansıyan açıklamaları eleştiriler almıştı. Bir gazeteye vermiş olduğu röportajda bu açıklamaların kendisinin beyanı olmadığını açıklamıştı. Bizim görüşmemizde o konular gündeme gelmedi. Her Nisan ayı geldiğinde Amerika ve Türkiye'de Sözde Ermeni soykırım tasarısı gündeme gelir. Her yıl Nisan ayında böyle bir konunun gündeme gelmesinden duyduğumuz rahatsızlığı dile getirdik. ABD hükümetinin bu tekliflere sıcak bakması ve unların bir işlem görmesi mümkün değildir' diye bir değerlendirmesi oldu" diye konuştu.
Şahin, hükümetin Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iadesi için talepte bulunduğu iddialarına ilişkin, Tabii biz Anayasa ve yasalara göre hareket etmek durumundayız. Uluslararası yasalar var, bizim Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili bir iade talebimiz olmadı. Böyle bir şey söz konusu değil. Böyle bir şey ileride olur mu olmaz mı bilemem. Bu, ancak yargı organlarının yapacağı bir iştir. Böyle bir konuyu görüşmedik biz. O grup, o hareketle ilgili seçim öncesi başlayan ve hala devam eden gelişmeleri değerlendirme imkanı bulduk. Biz, bu hareketi dini bir cemaat olarak gördük ancak son zamanlarda siyasetin içinde olduğunu da tespit ediyoruz anlamına gelen değerlendirmede bulunduk" dedi.
Şahin, paralel yapıya ilişkin olarak, "Sayın Başbakanımızda dün ifade etti.
3-5 güne çözülecek bir konu değil dedi.
Bizim, kendisini cemaat olarak hizmet hareketi olarak ifade eden oluşumla bir meselemiz olmaz. İnsanın yararına, hayır amaçlı hizmette bulunanlara ancak müteşekkir olunur. Hiçbir devlet kendisine ortak anlamı olacak bir yapıyı kabul etmez. Maalesef yargıda da emniyette de bazı kurumlarda da böyle bir yapı oluşmuştur. Türkiye'de faaliyette bulunan birtakım önemli firmalar, Pensilvanya'ya kadar giderek oralara niye gitme ihtiyacı duydular. Bu cemaatin dini olarak tavsiye ettiği birtakım son nasihatlerden yararlanmak için mi yoksa yargıda başlarına bir şey gelirse veya gelmişse bunun çözüleceği tek yerin oradan verilecek talimat olduğunu algıladıkları için mi? Randevular alındı, gidildi. Referans noktası oldu. Dünya görüşü itibarıyla orada ifade edilenlerle örtüşmeyen inanca sahip olanlar oraya giderek irtibat kurma ihtiyacını hissettiler. Bazı yargı organlarında işi çözmenin yolu oradan gelecek işaretle oluyor. Keşke böyle bir yapı olmasaydı" şeklinde konuştu.
“BU KOMPLO BU PARALEL YAPININ KOMPLOSUYDU”
Elde etmiş olduğu bazı bilgilerin doğru olduğu kanaatine vardığında Yargıtay Başkanlığı'na bildirdiğini anlatan Şahin, "İsimler de verdim. Konu tamamen onlara ait bir konudur. Doğrusu Yargıtay gibi bir yüksek yargı organımızla alakalı olarak böyle bir konuyu gündeme getirmiş olmaktan da hoşnut değilim açıkçası. Ama maalesef böyle bir yapının olmuş olabileceği kanaatindeyim. 17 Aralık ve 25 Şubat sürecinde bazı yargı mensupları maalesef hükümete ve Sayın Başbakanımıza karşı yargı darbesinde bulunduğu kanaatindeyim. O partinin yetkilileri açıkça dediler ki sosyal paylaşım sitesinde öyle bir şey paylaşılacak ki Başbakan istifa etmek durumunda kalacak' dedi.
Bir komplo vardı, bu komplo bu paralel yapının komplosuydu. Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisine de rol verildi.
Bir anamuhalefet partisinin böyle paralel yapıyla hareket ediyor olması kendisi için talihsizliktir" diye konuştu.
Şahin, konuşmasında şunları kaydetti:
"Ben daha Sayın Kılıçdaroğlu ABD seyahatinden itibaren o cenahtan kedisine birçok bilginin aktığını, sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanmadan önce Sayın Kılıçdaroğlu tarafından bilindiğini tahmin ediyorum. Dışişleri Bakanlığı'ndaki ses kayıtlarının yayınlanmasından önce Sayın Kılıçdaroğlu'nun bundan haberdar edildiğini düşünüyorum. Süleyman Şah Türbesi ve çevresindeki 10 dönümlük arazi Türk toprağıdır ve orada bizim bir birliğimiz var. O birliğimize bir terör örgütü saldırıda bulunarak, bayrağımızı indirmeyi, birliğimizin çıkarılması gibi bir haberi kendi internet sitelerinde yayınladılar. Türkiye Cumhuriyeti buna karşın ne yapacaktı. Bu toplantılarda konuşulanlar bir şekilde nasıl tespit edildiyse ediliyor, hem Türkiye'ye hem dünyaya ilan ediliyor 'Vatana ihanettir'. Sayın Kılıçdaroğlu'nun haberdar olduğuna dair kanaatim var. O zaman, ben Sayın Kılıçdaroğlu'na sesleniyor yardımcınız Umut Oran Sayın Başbakanının koltuğunu bırakacağını açıklarken bu bilgiler neydi? Ne için istifa edecekti Sayın Başbakan. Neydi o bilgiler belgeler açıklayın lütfen. Ben CHP yetkililerin aldatıldığını kandırıldığını düşünüyorum. Oyuna geldiler. AK Parti ve Tayyip Erdoğan bu seçimlerden zararlı çıksın diye her türlü yola başvurdular. Milletimiz her şeyin farkındaydı, bu oyunu oylarıyla bozdu."
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ SON AYLARDA BÜYÜK BİR İHANETLE KARŞI KARŞIYA KALMIŞTIR"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin son aylarda büyük bir ihanetle karşı karşıya kaldığını belirten Şahin, "AK Parti hükümeti, Sayın Başbakan demiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşıdır bu operasyon. Bir dış ayağının olduğunu düşünüyorum. Büyükelçiyle ilgili değerlendirme yapmıştık. Dedim ki ABD'de AK Parti iktidarının görevden uzaklaşmasını, Tayyip Erdoğan'ın görev i bırakmasını birtakım yazılar da yazılıyor. Ben bu yapının onlarla işbirliği yaptığı kuşkusuna sahibim çünkü paralel düşüncelere sahip. Sayın Başbakan çıksın balkona her şeyi kucaklasın, olabilir mi? O zaman bu yapı devam etsin, başka yerlerden talimat alarak işlerini görsün. Hangi devlet buna izin verir. Sayın Başbakanımız bu yapının devlet içinden temizlenmesi konusunda kararlıdır. Bu yapıda kim rol almışsa, onların yasal sınırlar içerisinde mücadelesi yapılacak ve sonuca ulaşılacaktır. Beni üzen, diğer siyasi partilerin de buna destek vermesi lazım. MHP ve CHP'yi kastediyorum. 'Bu yapıyla mücadele konusunda hükümet elimize bilgi getirsin biz de yardımcı olalım' demeleri lazım. AK Parti'nin oylarının düşeceğini tahmin ettiler" dedi.
Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yapılması gereken nedir? Madem yargı içinde böyle bir yapılanma var. HSYK Teftiş Kurulu, ciddi miktarda müfettiş görevlendirmeli. Dinlemeler konusunda, kurullara uymadan kararlar alındığı görülüyor. Mutlaka Sayın Bozdağ bunu yapmalıdır, bu dinlemelere ilgili kararları kim vermiş, bütün bunların üzerine devletin denetim elemanları ciddiyetle gitmeli. Kim yasalara aykırı olarak toplu dinlemeler yapmışsa, gerçekten verilmemesi gereken dinleme kararlarını vermişse, devamında tekrar tekrar dinleme kararları alınmışsa bunlarla ilgli kim sorumluysa bunlar ortaya çıkarılmalı ve derhal işlem yapılmalı. Bir iş yaparken gerçek faillerin üzerine gidiyorum derken birtakım mağduriyetler de meydana getirmemeliyiz."
Bilgi ve belgelerin yok edildiği iddialarına ilişkin değerlendirmede bulunan Şahin, "Dinleme kararlarının verildiği dosyalara, onların iletişim başkanlığına gelmesin noktasına kadar herşey didik didik incelenmeli. Şu anda bile vatandaş telefonlarının dinlenmediğinden emin değil. Bugün tüm telefonlarımızı dışarıda bırakarak (İstişare Toplantısı) içeriye girmek durumunda kaldı. Niye tedbirli olma ihtiyacı duyalım. Biz iktidarız, Sayın Başbakan, Bakanlar ortada. Bu sorunun üzerine gidilmeli, hata yapmış olanlar tespit edilip Türkiye bu sorundan kurtulmalıdır" ifadelerine yer verdi.
TWİTTER YETKİLİLERİYLE YAPILAN GÖRÜŞME
Şahin, Twitter yetkililerinin Türkiye'ye gelmesiyle ilgili olarak, "Bizim onlardan en önemli beklentimiz yargı kararlarını uygulamalıdır. Zaten yargı kararları uygulanamadığı için şu noktalara geldik. Aslında, bu tür sosyal paylaşım siteleri, bunların Türkiye'de diğer ülkelerde olduğu gibi temsilcilik açması gerekir. Türkiye'nin kendilerinden beklentileri kendilerine iletildi. Bu firmanın başkanıyla bu konuları değerlendirmesi lazım. Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetini değerlendirmeye alsınlar. Son 1-1,5 ayda özel hayat gizliliği ihlal edildiği için 500 civarında başvuru var. Hakkında onun kişilik haklarını ihlal eden, özel hayatını ihlal eden birtakım bilgiler o sitelerde kalmaya devam mı edecek? Yazılı basının, görüntülü basının uyması gereken kurallara Facebook, Twitter niye uymuyor? Biz yasa çıkarttık, buna her vatandaşın destek vermesi gerekir. 35 milyon internet abonesi var. Biz bu alanla ilgili farklı olumsuz bir kanaate sahip olsak bu adımları niye atalım? Biz insan haklarının yanında, temel hak ve özgürlüklerin yanında yer almalıyız. Biz, hep insanların düşünce özgürlüğüne saygı duyacağız hem de insanların özel hayatının ihlali halinde onun yanında yer alacağız. Birileri bundan rahatsız oluyorsa kendi takdiridir" diye konuştu.
“BİZ, HER İŞİMİZİ İSTİŞARE İLE YAPARIZ”
AK Parti İstişare Toplantısı'nı değerlendiren Şahin, "Bu toplantı aslında 30 Mart seçimlerinin değerlendirmesi amaçlıydı. Ama aynı zamanda ilk turu 10 Ağustos'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda milletvekili arkadaşlarımızın ne düşündüğünü tespit amaçlıydı. 3 dönem kuralıyla ilgili, acaba milletvekili arkadaşlarımız bu konuda ne düşünüyor? Kendilerinden düşünceleri alındı. Herkes özgürce bu konudaki düşüncelerini ifade etsin diye hatta isim bile yazmadılar. Partimizin yetkili organlarınca değerlendirilecek. İsim yazılmadı, çünkü isim yazılınca bazı arkadaşlarımız gerçek düşüncelerini sakınırlar diye böyle bir yol izlemeye karar verdik. AK Parti'nin adayı kim olacak çalışmaları milletvekilleriyle sınırlı kalmayacak. Önümüzdeki hafta kadın kolları, gençlik kollarıyla çalışma yapılacak. Genişletilmiş İl Başkanları'nda da yapılacak. Büyük Kongrede bu arkadaşlarımızla biraraya geleceğiz. Onların da düşüncelerini alacağız. Sokakta vatandaşımızın düşüncelerini alarak. Çok geniş bir istişare mekanizması ortaya koymak ve buradan çıkacak sonuca göre karar almak durumundayız. Biz, her işimizi istişare ile yaparız. Bunda hayır vardır, en isabetli kararı böyle çıkarırız diye düşünüyoruz. Daha önce de böyle yaptık" dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Şahin, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili, "Başbakanımız, istişareler sonucunda kimin ismi de karar kılınmışsa Cumhurbaşkanı adayımız kardeşimiz Abdullah Gül'dür diye ilan etti. Mayıs başında 22. yapacağımız milletvekili arkadaşlarımızla yapacağımız bir değerlendirme istişare toplantımız var. Burada da bu konuları görüşeceğiz. Mayısın ortasından itibaren bu konuda istişarelerimizi tamamlamış oluruz. Bu istişareler ortaya çıktıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızla değerlendirmeler yapacaktır. Şu anda kamuoyu da muhalefet partileri de biliyorlar Cumhurbaşkanlığına aday göstereceği aday büyük ihtimalle birinci turda seçilecektir. 'O nedenle şu anda hangi siyasi partinin adayı seçilir' konusu konuşulmuyor. Biz, Sayın Başbakanımızın aday olması halinde, istişareler sonucunda kendi isminin çıkması halinde onun bu görevi başarıyla yerine getireceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
"BEDELLİ ASKERLİK KONUSUNDA BİR HAZIRLIK YOK"
Şahin, bedelli askerlikle ilgili yeni bir çalışmanın olup olmadığına ilişkin, "Hükümetimizin, Milli Savunma Bakanlığımızın bir hazırlığı yok. AK Parti hükümetleri olarak 2 kez bedelli askerlik çıkarttık. Bir çıkarıyorsunuz, tekrar çıkarma talepleri geliyor. Biz, askerliği kısalttık ve dolayısıyla ben her Türk gencinin askerlik yapmasını arzu ederim" dedi