Adalet Bakanı Bozdağ Açıklaması

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, son üç yıl içinde adaylığa kabul edilen 2 bin 879 kişiden 3 kişinin hakimlik ve savcılık mesleğine kabul edilmediğini belirterek, hakim adaylarının özel hayatları nedeniyle mesleğe kabul edilmediği yönündeki iddiaların hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

Bozdağ, CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek'in, "Ankara Adliyesi'nde hakimlik stajı yapan Didem Yaylalı'nın intiharı" ile ilgili yazılı soru önergesini yanıtladı.
Bekir Bozdağ, Devlet Memurları Kanunu'nun "Adaylık devresi içinde göreve son verme" kenar başlıklı 56. maddesinde, "Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla, adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin, disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir. İlişkileri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığı'na bildirilir" denildiğini anımsattı.
Didem Yaylalı'nın 5 Mayıs 2010 tarihinde Ankara Adliyesi'nde hakim adayı olarak göreve başladığını, son eğitim dönemi stajını yaparken mazeretsiz olarak görevine gelmemesi ve usulsüz belge sunarak görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunduğu gerekçeleri ile hakkında disiplin soruşturması yapıldığını aktaran Bozdağ, bunun üzerine Türkiye Adalet Akademisi tarafından "aylıktan kesme cezası" verildiğini belirtti.

Bozdağ, Yaylalı'nın disiplin cezasına itiraz etmesi üzerine, Bakanlık Disiplin Kurulu Başkanlığı'nın disiplin cezasının yerinde olduğu gerekçesiyle talebinin reddine karar verdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bunun üzerine hakim adayı, disiplin cezasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle idare mahkemesinde iptal davası açtı. İdare mahkemesi de '... davacı tarafından usulüne uygun olarak düzenlenmemiş, hukuken geçerliliği olmayan bir belge davalı idareye sunularak yanlış ve yanıltıcı bir beyanda bulunulmak suretiyle, hukuken kabul edilebilir bir mazereti bulunmaksızın derslere katılmadığı anlaşıldığından, bu fiiller nedeniyle davacıya verilen dava konusu disiplin cezasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır' gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 3. Dairesi, adayın özlük dosyasını incelerek, Barolar Yargı Etiği ilkelerinde yer alan koşulları taşımadığı gerekçesiyle mesleğe kabul edilmemesine karar verdi; kararın yeniden incelenmesinin talep edilmesi üzerine bu talebi de reddetti. Adı geçenin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu'na yapmış olduğu itiraz üzerine, Genel Kurul, 3. Dairenin vermiş olduğu kararı yerinde görerek, bu adayın mesleğe kabul edilmemesine karar verdi ve bu karar kesinleşti.
Son üç yıl içinde adaylığa kabul edilen 2 bin 879 kişiden 3 kişinin hakimlik ve savcılık mesleğine kabul edilmemesine karar verildi.

Hakim adaylarının özel hayatları nedeniyle mesleğe kabul edilmediği yönündeki iddialar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır."
Kaynak: AA