Hanefi Bostan Açıklaması
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M.
Hanefi Bostan, yeni yurtlar yapılmadan üniversite öğrencilerinin barınma sorununun çözülemeyeceğini söyledi.
Bostan, üniversite öğrencilerinin en büyük sorununun barınma sorunu olduğuna dikkati çekerek, “Özellikle son yıllarda yurt sorunu had safhaya ulaşmıştır. Nitekim Anadolu’ya dağıtılmış olarak yeni üniversiteler açıldıkça, eskiden belli başlı birkaç şehre giden öğrenciler şimdi bütün Türkiye’ye dağılmaktadır ki bunun sonucunda da hem eskiye nispetle daha fazla sayıda hem de son derece dağılmış bir öğrenci yelpazesi ortaya çıkmış bulunmaktadır. Öğrencilerimizin çok az bir kısmı resmî kurumların tahsis ettiği yurt ve burs imkânlarından yararlanabilmektedir. Özellikle kız öğrencilerimiz ve yeni yüksek öğretime başlayan erkek öğrencilerimiz yurt bulamamakta, bir yıl veya iki yıl sonra bulunan yurtlar da öğrencilerin barınabileceği konumda bulunmamaktadır” dedi.
Üniversite öğrenci sayısı sürekli arttığı halde, bu öğrencilerin barınma sorununun çözülmesi için aynı oranda yatırımların yapılmadığını savunan Hanefi Bostan, “Nitekim son 10 yılda üniversite sayısı yüzde 120’ye yakın, öğrenci sayıları da yüzde 100 artarken, devlet yurtlarının yatak kapasitesindeki artış oranı ise yüzde 30 nispetinde kalmıştır. Kredi Yurtlar Kurumuna ait 345 yurtta son yerleştirilenlerle birlikte yaklaşık 300 bin öğrenci kalabilmektedir. Yurt Kur, yaklaşık 4 milyon örgün eğitimde okuyan üniversite öğrencilerinden yüzde 8’ine barınma imkânı sağlayabilmektedir. Geriye kalan öğrenciler ya özel yurtlarda kalmakla ya da ev kiralamakla yüz yüzedir” açıklamasında bulundu.
Hanefi Bostan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Üniversite öğrencilerinin barınma sorununun hat safhaya ulaştığı bir dönemde Başbakan’ın kalkıp bazı özel yurtlarda kalan öğrencilerin bu yurtlardan ayrılması noktasında çağrıda bulunması abesle iştigalden başka bir şey değildir. Sayın Başbakan, öğrenciler bu yurtlardan ayrıldığı takdirde nerede kalacaklardır? Devlet yurtlarında yer var idi ise şimdiye kadar müracaat eden öğrenciler neden yurtlara yerleştirilmedi? Hala yurda girmek için sıra bekleyen öğrencilerin durumu ne olacaktır? Birçok il ve ilçede bırakın devlet yurdunu, özel öğrenci yurdu bulunmazken, bulunanların da pahalı olması, ev kiralarının da tavan yapması birçok öğrencinin kayıt dondurmasına neden olduğundan haberiniz var mı?”
Bugün yükseköğretim öğrencilerinin barınma sorununun çözülmesi için çok sayıda devlet yurduna ihtiyaç bulunduğunun altını çizen Hanefi Bostan, bunun yanında bu yurtlarda görev yapacak yeterli sayıda personelin atamasının da yapılması gerektiğini kaydetti.
Bostan, “Mevcut Devlet Yurtlarında yeterli eleman bulunmadığından büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalınmaktadır. Mevcut memurların yurtlara dağılımı dengeli bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Ankara’da ve bazı illerde 100 öğrenci için on personel nöbet tutarken İstanbul’a yeterli memur ataması yapılmadığından dolayı 1000 öğrenci için dört-beş personel nöbet tutmakla karşı karşıyadır. Haddinden fazla nöbet tutulmasından dolayı personel fiziksel ve ruhsal sıkıntılar yaşamaktadır. Yurtlarda gece nöbeti tutan personel, başta bayanlar olmak üzere, servis bulunmadığından eve gitmede büyük sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunların yanında bazı şımarık öğrencilerin aslı astarı olmayan ve isimsiz olarak ilgili Bakana attığı twetler de yurt müdürlerini töhmet altında bırakarak verimlerinin düşmesine, düzen ve intizamı sağlamalarına engel olmaktadır.”
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, üniversite öğrencilerinin sağlıklı yerlerde barınması ve barınma sorunlarının çözülmesi için hükümet, belediyeler ve üniversiteler başta olmak üzere bütün devlet kurumları, vakıflar, dernekler ve hayırseverlerin harekete geçmekle yükümlü olduklarını vurgulayarak, “Bir seferberlik başlatılarak üniversite öğrencilerinin barınma sorunu bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Başta İstanbul olmak üzere devlet yurtlarının ihtiyaç duyduğu personel alımı bir an önce gerçekleştirilmelidir. Afakî sözlerle üniversite öğrencilerinin yurt sorununun çözülemeyeceğinin artık farkına varmalıyız” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Bostan, üniversite öğrencilerinin en büyük sorununun barınma sorunu olduğuna dikkati çekerek, “Özellikle son yıllarda yurt sorunu had safhaya ulaşmıştır. Nitekim Anadolu’ya dağıtılmış olarak yeni üniversiteler açıldıkça, eskiden belli başlı birkaç şehre giden öğrenciler şimdi bütün Türkiye’ye dağılmaktadır ki bunun sonucunda da hem eskiye nispetle daha fazla sayıda hem de son derece dağılmış bir öğrenci yelpazesi ortaya çıkmış bulunmaktadır. Öğrencilerimizin çok az bir kısmı resmî kurumların tahsis ettiği yurt ve burs imkânlarından yararlanabilmektedir. Özellikle kız öğrencilerimiz ve yeni yüksek öğretime başlayan erkek öğrencilerimiz yurt bulamamakta, bir yıl veya iki yıl sonra bulunan yurtlar da öğrencilerin barınabileceği konumda bulunmamaktadır” dedi.
Üniversite öğrenci sayısı sürekli arttığı halde, bu öğrencilerin barınma sorununun çözülmesi için aynı oranda yatırımların yapılmadığını savunan Hanefi Bostan, “Nitekim son 10 yılda üniversite sayısı yüzde 120’ye yakın, öğrenci sayıları da yüzde 100 artarken, devlet yurtlarının yatak kapasitesindeki artış oranı ise yüzde 30 nispetinde kalmıştır. Kredi Yurtlar Kurumuna ait 345 yurtta son yerleştirilenlerle birlikte yaklaşık 300 bin öğrenci kalabilmektedir. Yurt Kur, yaklaşık 4 milyon örgün eğitimde okuyan üniversite öğrencilerinden yüzde 8’ine barınma imkânı sağlayabilmektedir. Geriye kalan öğrenciler ya özel yurtlarda kalmakla ya da ev kiralamakla yüz yüzedir” açıklamasında bulundu.
Hanefi Bostan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Üniversite öğrencilerinin barınma sorununun hat safhaya ulaştığı bir dönemde Başbakan’ın kalkıp bazı özel yurtlarda kalan öğrencilerin bu yurtlardan ayrılması noktasında çağrıda bulunması abesle iştigalden başka bir şey değildir. Sayın Başbakan, öğrenciler bu yurtlardan ayrıldığı takdirde nerede kalacaklardır? Devlet yurtlarında yer var idi ise şimdiye kadar müracaat eden öğrenciler neden yurtlara yerleştirilmedi? Hala yurda girmek için sıra bekleyen öğrencilerin durumu ne olacaktır? Birçok il ve ilçede bırakın devlet yurdunu, özel öğrenci yurdu bulunmazken, bulunanların da pahalı olması, ev kiralarının da tavan yapması birçok öğrencinin kayıt dondurmasına neden olduğundan haberiniz var mı?”
Bugün yükseköğretim öğrencilerinin barınma sorununun çözülmesi için çok sayıda devlet yurduna ihtiyaç bulunduğunun altını çizen Hanefi Bostan, bunun yanında bu yurtlarda görev yapacak yeterli sayıda personelin atamasının da yapılması gerektiğini kaydetti.
Bostan, “Mevcut Devlet Yurtlarında yeterli eleman bulunmadığından büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalınmaktadır. Mevcut memurların yurtlara dağılımı dengeli bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Ankara’da ve bazı illerde 100 öğrenci için on personel nöbet tutarken İstanbul’a yeterli memur ataması yapılmadığından dolayı 1000 öğrenci için dört-beş personel nöbet tutmakla karşı karşıyadır. Haddinden fazla nöbet tutulmasından dolayı personel fiziksel ve ruhsal sıkıntılar yaşamaktadır. Yurtlarda gece nöbeti tutan personel, başta bayanlar olmak üzere, servis bulunmadığından eve gitmede büyük sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunların yanında bazı şımarık öğrencilerin aslı astarı olmayan ve isimsiz olarak ilgili Bakana attığı twetler de yurt müdürlerini töhmet altında bırakarak verimlerinin düşmesine, düzen ve intizamı sağlamalarına engel olmaktadır.”
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, üniversite öğrencilerinin sağlıklı yerlerde barınması ve barınma sorunlarının çözülmesi için hükümet, belediyeler ve üniversiteler başta olmak üzere bütün devlet kurumları, vakıflar, dernekler ve hayırseverlerin harekete geçmekle yükümlü olduklarını vurgulayarak, “Bir seferberlik başlatılarak üniversite öğrencilerinin barınma sorunu bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Başta İstanbul olmak üzere devlet yurtlarının ihtiyaç duyduğu personel alımı bir an önce gerçekleştirilmelidir. Afakî sözlerle üniversite öğrencilerinin yurt sorununun çözülemeyeceğinin artık farkına varmalıyız” ifadelerini kullandı.