Tahsin Babaş, Suskunluğunu Bozdu

Tahsin Babaş, partisinin il başkanlığından düzenlediği basın toplantısında son günlerde kendisine yönelik yapılan eleştirilere cevap verdi. Kızgın olduğu görülen ve sert bir üslup kullanan Tahsin Babaş, şahsına yönelik yapılan eleştirilerin amacını aşarak hakarete dönüştüğünü açıkladı.

Tahsin Babaş, “Bildiğiniz üzere, Kastamonu Belediyesi’nde Fen İşleri ve KASKİ Müdürü olarak görev yaparken, Mahalli İdareler Seçimleri dolayısıyla bu görevlerimden istifa ederek AK Parti’de siyasi yaşamıma başladım. 29 Kasım 2013 tarihinde Ankara’da yapılan takdim töreninde bizzat Sayın Başbakanımız tarafından AK Parti’nin Kastamonu Belediye Başkan Adayı olarak takdim edildim. Adaylığımın kesinleşmesi sonrası parti teşkilatım ile birlikte seçim çalışmalarına hızlı bir şekilde başladık. Bu süre içerisinde kimseyi kırmadan, incitmeden, boş sözlerle vakit kaybetmeden, sadece yapmayı düşündüğüm hizmetleri ve hayata geçirmeyi planladığım projeleri anlatarak, olgunluk içinde, örnek bir seçim kampanyası yürütmeyi hedefledim. Belediye Başkanlık seçiminin sadece bir “hizmet yarışı” olduğunu, benim de bu hizmet yarışında binbir emekle hazırladığım projelerimle Kastamonu’ya hizmet etmek için yer aldığımı defalarca belirttim. Ancak ne yazık ki seçim yarışının başladığı günden bu yana MHP İl Başkanı ve MHP Belediye Başkan Adayının hakkımızda ortaya attığı asılsız, uydurma ve bazıları da çok çirkin olan iddialarıyla karşı karşıya kaldık. Şimdiye kadar, seviyeyi düşürmemek, kısır çekişme ve kavgalardan uzak durmak adına bu isnat ve iftiraların çoğuna cevap vermedik. Yani sustuk. Ancak suskun kalmak, bazılarınca iddiaları kabul etmek olarak anlaşılıyor. Bazıları, verilecek cevabı olmayanların, çaresizlikten sustuğunu düşünüyor. Oysa ki bizim, hakkımızda siyasi rakiplerimizce ortaya atılan bu iddialara ve isnatlara karşılık söyleyecek pek çok sözümüz var. Hazreti Mevlana; “Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir” demiş. Üstad Necip Fazıl, bir defasında kendisine niçin suskun kaldığını soranlara, “Cevabımın şiddetinden susuyorum” demiştir” dedi.

“TURHAN TOPÇUOĞLU’NUN HATIRASINA ZARAR VERMEMEK İÇİN SUSUYORUM”
Kendisini Turhan Topçuoğlu’na vefasızlıkla suçladıklarını hatırlatan Tahsin Babaş, “Bildiğiniz gibi ben Belediye Başkanımız Sayın Turhan Topçuoğlu’nun emrinde yıllarca görev yaptım. Beni 1999 yılında KASKİ Müdürlüğü’ne getiren de, 2009 yılında KASKİ Müdürlüğü’ne ilave olarak Fen İşleri Müdürlüğüne getiren de Belediye Başkanımız Turhan Topçuoğlu’dur. Peki ben Turhan Topçuoğlu’nun bana gösterdiği güvene karşı bu görevlerimi layıkıyla yerine getirmedim mi? Başkan Topçuoğlu’nun başarılı olması için, Kastamonu halkına hizmet etmek için gecemi gündüzüme katarak çalıştım. “Ortada bir başarı varsa bunda benim de emeğim var” dediğimde, MHP İl Başkanı havalara sıçrıyor. Peki diyelim ki ben yanlış söylüyorum, o zaman şöyle mi dememiz gerekiyor: “Bu başarılarda benim hiç emeğim yok, ama İlhan Engin’in, Hayati Beyin çok emeği var!” Evet, isterseniz böyle söyleyelim, ama buna kimi inandıracaksınız? Ben “Turhan Topçuoğlu benim başkanımdı” dediğimde, “Topçuoğlu’nun patenti bizde. O’nun adını ağzına alma” diyorlar. Oysa Sayın Topçuoğlu varken siz yoktunuz. O bu amansız rahatsızlığa düşmeseydi, sizler sahneye çıkabilir miydiniz? Sizler, varlığınızı Turhan Topçuoğlu’nun geçirmiş olduğu rahatsızlığa borçlusunuz. Şimdi “Efsane Başkan” diyerek, O’nun başarılarından nemalanmaya çalışıyorsunuz. Timsahların avını yerken gözyaşı dökmesi gibi, sizi tanımayan, Turhan Topçuoğlu’nu çok sevdiğinizi sanacak. Ama ben her şeye rağmen, O’na saygımdan dolayı, O’nun hatırasına zarar vermemek için, susuyorum” diye konuştu.

“BİZİ HIRSIZLIKLA SUÇLAYANLAR, BELEDİYECİLİĞİN VE PROJENİN NE DEMEK OLDUĞUNU BİLMİYORLAR”
MHP Belediye Başkan Adayı Hayati Hamzaoğlu’nun kendisini ‘proje hırsızı’ şeklinde ithamlarda bulunduğuna dikkat çeken Tahsin Babaş, “Bizi hırsızlık gibi ağır bir suçla suçlayanlar, belediyeciliğin ve projenin ne demek olduğunu bilselerdi, herhalde ağızlarını bile açmazlardı.

“Benim hedefim 1 milyon turist getirmek” demek sizce bir proje midir? Meğerse, bu 1 milyon turist tabirinin patenti kendilerindeymiş. Biz de “bilmeden” benzer şeyler söyleyince, bizi “proje hırsızı” ilan ettiler. Öncelikle bu “1 milyon turist” tabiri Kastamonu’da yıllardır kullanılıyor. Bu tabiri ilk kez kullanan da Sayın Hamzaoğlu değil. Ayrıca bizim “1 milyon turist” konusundaki ifadelerimizi çarpıtarak “Bizim ardımızdan kendisi de aynı şeyi söyledi, 1 milyon turist dedi.

Şimdi de 1 milyon turist hayal diyor” ifadelerini kullandılar. Oysa benim söylediğim, alt yapısı hazırlanmadan, nasıl hazırlanacağı belirlenmeden ortaya atılan “1 milyon turist hedefi” bir hayaldir. Siz hayal görmek istiyorsanız, bu sizin bileceğiniz bir şeydir.

Bizi proje hırsızlığı ile suçlayanlar, Turhan Topçuoğlu’nun hazırlattığı, Şehir Parkı gibi başlayıp bitiremediği veya Kuzeykent Kent Parkı, Kasaplar Hali vb. gibi başlayamadığı projeleri dışında hangi projeyi sundular? Olmayan bir projeyi kim nasıl çalabilir ki. “Halk Eğitim Merkezi’nin bulunduğu yeri Kültür Merkezi yapmak” gibi fikirleri proje olarak görüyorlarsa bilemem. Sanırım Hayati Bey, belediyeciliği bilmese de en azından Halk Eğitim Merkezi’nin belediyeye bağlı bir kuruluş olmadığını biliyor olmalıdır.

Kastamonu Belediyesi’nin bugüne kadar kentsel dönüşüm konusunda yaptığı hiçbir çalışma yok. Hatta daha önce belediye başkan yardımcısının, “Kastamonu’da kentsel dönüşüm yapılamaz” şeklinde açıklaması var. Yani belediyenin yaklaşımı bu şekildeydi. Ben de bunları bildiğim için kentsel dönüşüm projelerinin mevcut zihniyetle yapılamayacağını bildiğimden, adaylığım ile birlikte bu projeleri açıkladım. Bunların tamamı bana ait, üzerinde tek tek çalıştığım ve büyük emeklerle meydana getirdiğim projelerdir. Diğer projelerim de aynı şekilde, yaptığım araştırmalar sonucunda üzerinde titizlikle çalışarak ortaya çıkarılmış projelerdir. Proje hırsızlığı iddialarına gelince, projenin ne olduğunu bilmeyenlerin bari şu özdeyişi bilmeleri gerekir: “Kötü söz, kötü ağıza yakışır.” Benim ağzımdan hiçbir zaman kötü söz duymadınız, hiçbir zaman da duymayacaksınız” şeklinde konuştu.

“HANGİMİZ, “AFAKİ PROJELERDEN” BAHSEDİYOR”
Ayrıca afaki projeler yapmakla suçlandıklarını açıklayan Tahsin Babaş, şöyle konuştu: “MHP Adayı Hayati Hamzaoğlu, bir ortamda beni “afaki projeler üretmekle” suçlamış ve “Yıldızlar vaat ederek Kastamonu’ya hiçbir şeyin kazandırılamayacağını” belirtmiştir. Aynı aday, “5 tane AVM projesi oluşturup vatandaşın karşısına çıkanlar var” diyerek bizi adres göstermiş ve “5 tane AVM yapmak küçük ve orta ölçekli esnafın yok olması demektir. Afaki projeler ile ortaya çıkmak demek Kastamonu halkının ne istediğini tam olarak bilmemek demektir” demiştir.

Bize bu suçlamaları yönelten Hayati Hamzaoğlu, her defasında Kastamonu’yu “marka şehir” yapacağını ilan etmektedir. Hatta Kastamonu’yu Batı Karadeniz’in “yıldız kenti” yapacağını öne sürmüştür. “Yıldızlar vaat ederek Kastamonu’ya hiçbir şeyin kazandırılamayacağını” söyleyen de yine kendisidir.

Bu söylemlere baktığımızda, hangimizin “afaki projelerden” bahsettiğinin, hangimizin yıldızlar vaat ettiğinin tam olarak anlaşılması gerekiyor. Biz şehrimizi ileri götürmek için hangi projeleri, nerelerde, ne kadar sürede, nasıl uygulayacağımızı, bu projelerimizin maliyetinin ne olduğunu, para kaynaklarını nerelerden bulacağımızı net olarak açıklarken, kendisinin sadece “marka şehir” ya da “yıldız kent” dediği hayallerini nasıl gerçekleştireceğini doğrusu merak ediyoruz.

Peki, biz Kastamonu’ya yıldızlar mı vaat ediyoruz? Evet, Kastamonu’ya “yıldızlar” getireceğiz. Kastamonu’da turizm sektörünün olmazsa olmazlarından olan 4 veya 5 yıldızlı turistik oteli yapacağız. Kastamonu’ya yapacağımız ve ülkenin ünlü sanatçılarına ithaf edeceğimiz Sanatçılar Konağı ile şehrimize ünlüleri, yıldızları getireceğiz”
“PARK AVM’NİN AÇILIŞI BENİMLE BİRLİKTE HAYATİ BEY YAPTI”
Hayati Hamzaoğlu’nun son günlerde sık sık gündeme getirdiği AVM’ler konusuna da değinen Tahsin Babaş, şunları kaydetti: “Sürekli gündeme getirilen ve esnaflarımıza zarar vereceği öne sürülen AVM projelerimiz hakkında da açıklama yapmakta yarar görüyorum. Siyasi rakiplerimizce “5 Adet AVM” olarak bahsedilen projeler, bizim toplam 23 adet kentsel dönüşüm projemizin 5 adedinin içinde yer alan çeşitli sosyal ve ticari tesislerdir. Daha önce de çok kez söylediğimiz gibi bu kentsel dönüşüm projelerimiz kısa, orta ve uzun vadeli projelerden oluşmaktadır. Bunlar, devlet, halk ve özel teşebbüsün işbirliğiyle yapılacaktır. Esas olan, halkın cebinden para çıkmadan ve halkın rızasıyla yapılmasıdır. Yani burada eğer bir ranttan bahsedilecek olursa, bu rant halka yansıyacak olan bir ranttır. O zaman demek ki bu projeleri halk isteyecek, devlet destekleyecek ve özel sektör de uygulayacaktır. AVM’ler konusuna gelince, özel sektör Kastamonu’da bir potansiyel görürse zaten AVM’ler yapmakta ve hizmete açmaktadır ki bundan sonra da yapımının engellenmesi ne yasal olarak mümkündür, ne de mantıksal olarak. Belediye Başkan adayı arkadaşlarımız neden Kastamonu’nun potansiyelini küçük görmektedir, bunu da anlamak mümkün değildir. Kastamonu’da son 6 ay içinde 3 adet AVM açılarak hizmete girmiştir. (Kebeci AVM, Ev Center, Park AVM). Bunlardan en son açılan Kuzeykent’teki Park AVM’nin açılışında benimle birlikte Hayati Bey de vardı. Ayrıca bugün halkımıza başarıyla hizmet veren Barutçuoğlu AVM’de çok sayıda esnafımız ya kendi dükkanlarında ya da kiraladıkları dükkanlarda ticaretini en güzel şekilde yapıyor. Düşünün, bugün Barutçuoğlu AVM olmasaydı, Kastamonu’daki merkezi yerlerde bulunan ve zaten çok yüksek olan dükkan kiraları kaç lira olurdu? Zaten hukuken mümkün olmayan AVM’leri engellemenin esnaflarımıza hiçbir faydası yok. Şu anda benim bildiğim yapımı devam eden birkaç AVM var.

Esnafımıza yardımcı olmak istiyorsak, şehrimizi her alanda geliştirerek büyüterek yardımcı olabiliriz. Üniversitemizi, sanayimizi, turizmimizi geliştirerek, nüfusumuzu artırarak, şehrimize daha çok yatırım çekerek esnafımıza en büyük yardım ve desteği yapacağız. Otopark ve trafik sorununu çözerek, örnek imar ve şehircilik uygulamaları yaparak, turistik değerleri öne çıkararak, sosyo-kültürel faaliyetlere hız vererek, halkın yaşam kalitesini yükselterek Kastamonu’yu imrenilen bir şehir haline getireceğiz”
“BELİRLİ ÇIKAR GRUPLARI DENİLEN KİMLERDİR?
“Belirli çıkar grupları denilen kimlerdir?” şeklinde soru yönelten Tahsin Babaş, şöyle devam etti: “Yine gerek MHP İl Başkanının, gerek MHP adayının bizimle ilişkili olarak söz ettiği “Belli çıkar çevrelerinin” kimler olduğu, aydınlatılmalıdır. İddia ettikleri gibi ortada bir tezgah varsa, bunu sadece bizim değil, tüm Kastamonu halkının öğrenip bilmeye hakkı vardır. Yok, eğer, bu iddiaları ortaya atanların ellerinde bilgi ve belgeleri yoksa ve bunları açıklamıyorlarsa onları iftira atan “müfteriler” olarak ilan ediyorum”
“İÇME SUYU BULAMAZSAK MUTLU MU OLACAKTLAR”
Kırık Barajı konusuna da atıfta bulunan Tahsin Babaş, “Kastamonu Belediyesi’nde 5 yıl Su Şebeke Şefi, 15 yıl da Su ve Kanalizasyon Müdürü olarak görev yaptım. Ilgaz’dan Gürleyik İçme Suyu İsale Hattını biz yaptık. Karaçomak Barajı Su Alma Yapısını, İçme Suyu Arıtma Tesisini biz yaptık. Gece gündüz çalışıp bu şehri susuz bırakmadık. Son günlerde yaşanan kuraklıkla birlikte barajda su seviyesinin azalması da yine bizi düşündürmeye ve çözüm aramaya iletti. Bu konuda önceden başlattığımız Kırık Barajı projesinin yapımını hızlandırmak amacıyla konuyu geniş çaplı ele alıyoruz. Ak Parti Teşkilatımızla, milletvekillerimizle birlikte Ankara’da çeşitli girişimlerde bulunduk. Biz kendi çağımızda bunları yaparken muhaliflerimiz de eleştirmekten başka bir şey yapmıyor. Bu yazın susuz kalırsak, içme suyu bulamazsak bu muhalefet yapanlar mutlu mu olacak?
Milletvekillerimiz, il başkanımızla, merkez ilçe başkanımızla, teşkilatımızla, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla bizler bir bütünüz. Burada hiçbir ayrım yapılamaz. Ben değil, bizler biz diyoruz. Biz, teşkilat olarak biriz ve birlikte hareket ederiz. Hepimizde, Kastamonu’nun çıkarları için ne gerekiyorsa, nereye birlikte gidilmesi isteniyorsa beraber gideriz. Bir sorun varsa da sorunları, beraber çözeriz. Hatta ve hatta biz, muhaliflerden şunu da beklerdik. Çünkü bu konularda muhalefet olunmaz. Bu konular tüm Kastamonu’yu ilgilendiriyor. Kendileri yarın bir gün bu suya ihtiyaç duymayacaklar mı? Biz şunu beklerdik: ‘hadi arkadaşlar, bizlerde sizinle birlikteyiz’ demelerini beklerdik. Asıl gerçek muhalefet budur” dedi.

“AÇIKLADIĞI PROJELERİN FİKİR BABASI ZATEN BENİM”
MHP’nın Adayı Hayati Hamzaoğlu’nun ‘yalancıdan idareci olmaz’ dediğine işaret eden Tahsin Babaş, “Bu söylemler yakışıksız söylemlerdir. Ben, bugüne kadar 25 yıllık belediyecilik hayatımda 20 yılını yöneticilikle geçirdim. Kastamonu halkı, beni yaptığım çalışmalarla, hizmetimle, çalışkanlığımla, dürüstlüğümle kabul etti. İdareciliğimi kabul etti. Bu konu kimsenin tekelinde değildir. Bu konunu kararını Sayın Kastamonu halkı verecektir. İnanıyorum ki zamanı gelince de çok güzel verecektir. Çünkü geçmişte izimiz var, gelecekte de yüzümüz olacak. Geçmişte hiçbir yalan konuşmadık, gelecekte de söylemeyiz. Yaptığımız icraatlarımız var. Bütün yapılan işlerin icraatların şimdiye kadar bir yerinde mutlaka bulundum. Şimdiye kadar yapılan bütün projelerde yer aldım. Çünkü ben, belediyenin yürütmesinde bulunan birisiydim. Hem KASKİ hem de Fen İşleri Müdürlüğü görevinde bulundum. Bu icraatların beni içerisinde bulundum. Sayın Hayati Hamzaoğlu’na şunu sormak istiyorum: “Kendi aklının ürettiği hangi proje vardır” Geçmiş yıllarda bizlerin ürettiği projelerle çıkıp konuşmayalım. Bu projelerde benimde emeğim var. Bugün ki şehir parkı projesine ne kadar emek harcamış. Ben, bu proje için günlerce ter döktüm. Bugün harikalar diyarı deniliyor. Bu projenin fikir babası zaten benim. Uygulama haline getirdiğimiz bir projedir. Ben etik olmadığı için bu projelerin hiçbirini kitapçığıma almadım. Bu projelerin bazılarını, aday adaylığı sürecimde kitapçığıma aldım. Daha sonra etik olmayacağını düşündüğümüz için kitapçığımdan çıkarttım. Ben dürüstlüğümden belediyenin projesi diye kitapçığıma almadım.

Hazırladığımız her projemin peşindeyim. Hiç olmazsa Kastamonu için ürettiğim bir proje var. Kastamonu için hayallerim var. Hayalleri olan konuşsun. Benim projelerimin üzerinden siyaset yapılmasın. Sayın Hamzaoğlu, ‘hazırladığı ilk kitapçıkta kültür turizmine yönelik proje yok’ diyor. Kitapçıklara iyi bakarsa görür kültürel turizm için hazırlanan projeleri. Ayrıca hali hazırda bulunan belediyenin şuan ki projeleri de belediye başkanı seçildiğim taktirde hayata geçireceğim. Çünkü benim, bu projelerde büyük emeklerim var. Zaten uygulama projeleri de hazırlanmış yani her şeyi tamam olan projeler. Doğal olarak yapılacaktır” diye konuştu.

“HİÇ KİMSE BENİM PROJELERİMLE UĞRAŞMASIN”
Hiç kimsenin kendisinin hazırladığı projelerle uğraşmamasını isteyen Tahsin Babaş, “Ben proje diyorum başka bir şey söylemiyorum ki. Bu projelerde Kastamonu için düşüncelerim, hayallerim var. Bunları projelerime yansıtmışım. Eğer sizlerin varsa daha iyi çözüm yolları yada projeleriniz çıkıp sizde sunun. Ben, bugün Batı ve Doğu Bulvarı diyorum, çıkıp bunu eleştiriyorlar. Buyurun kardeşim, eğer sizin trafikle ilgili çözüm getiren projeniz varsa Kastamonu halkı önünde bunları tartışalım. Kastamonu halkı hangi projeyi isterse buna karar versin.

Ben, 30 yıllık master planı hazırladım diyorum. 5 tane AVM projesi diyip duruyorlar. Eski KASKİ Müdürlüğünün olduğu yerde zaten imarda bu var. İmarda ticaret alanı veya otel diyor. Şuan ki belediyenin mevcut imar planında bu var. Sen şimdi, burayı imar planına koyacaksın ondan sonra çıkıp buraya AVM mi yapılır diyeceksiniz. Bu olacak iş midir, çelişkidir bu. Hem çıkıp diyeceksin ki, ben 20 yıllık Turhan Topçuoğlu’nun misyonunu ve vizyonunu yansıtıyorum. Onu iyi olarak görüyorum, bundan sonrada devam ettirmek istiyorum diyeceksin hem de çıkıp Kastamonu’da çarpık yapılaşma var diyeceksin. Bunu söyleyen Sayın Hayati Hamzaoğlu’dur. O zaman bu çelişki nereden doğuyor” ifadelerini kullandı.

“HAMZAOĞLU’NUN AÇIKLAMALARINA KARGALAR BİLE GÜLER”
Hayati Hamzaoğlu’nun önceki gün, ‘40 bin TL’ye evinizi alıp ta, 120 bin TL’ye sizi borçlandıracak’ şeklindeki açıklamasına ‘buna kargalarda güler’ şeklinde cevap veren Tahsin Babaş; şöyle devam etti: “Böyle bir şey yok. Buna kimseyi inandıramazsınız. Biz, halkla beraber halkın yararına olacak şekilde halkın cebinden para çıkmadan halkımızın karına bir sistemle kentsel dönüşüm yapmayı planlıyoruz. Evini 40 bin TL’ye alıp ta 120 bin TL’ye borçlandırarak kimseye daire vereceğiz demiyorum. Zaten burada Sayın Hayati Hamzaoğlu’nun kentsel dönüşümden anlamadığı ortaya çıkıyor. Biz, ‘Parsel bazında bir kentsel dönüşüm avantaj getirmez. Kentsel dönüşümü ada bazında yani 5 hektarlık bir alanda yapılması gerekiyor’ diyoruz. Buna göre projeler hazırlıyoruz. Ama arkadaşlar hala parsel bazındaki yapılacak kentsel dönüşümden bahsediyorlar. Buda ne kadar bu işi bilmediklerini bir kez daha gösteriyor.

Ben, Hayati Hamzaoğlu’na şunu soruyorum. Kentsel dönüşüm olmadan ne Kasaplar Hali yapılabilir, ne Bakırcılar Çarşısı yapılabilir, ne Cumhuriyet Meydanı ile Nasrullah Meydanının arasında kalan adada kat düşürülerek yeni bir mimari getirebilir. Bunların yapılabilmesi için kentsel dönüşüm yapmak zorundasınız”