Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Açıklaması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Şuna bakar mısınız, bir yerden emir geliyor.

Ben de diyorum ki bir yerlerden emir vereceğinize lütfen bu ülke sizin vatanınız değil mi? Gelin ne yapacaksınız vatanınızda yapın. Niye buraya gelmiyorsunuz? Gelin buraya. Yoksa buraya gelince bazı şeyler açığa çıkar endişesini mi taşıyorsunuz?” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Memur-Sen tarafından Ankara ATO Congressium'da düzenlenen 'Medeniyet, İnsan, Demokrasi ve Şehirlerimiz' konulu Büyük Türkiye Buluşması'na katıldı.

Törende konuşan Başbakan Erdoğan, “Biz bu paralel örgütü 12 Eylül'de darbeci paşalara yaptığı yalakalıktan, 28 Şubat'ta sırtımıza sapladığı hançerden ve beceremediniz bırakın manşetlerinden biliyoruz. Bu kadar büyük bir düşkünlüğün bu kadar büyük bir ihanetin içinde olmamışlardı. Aldanmışız. Gerçekten safmışız” dedi.

“ŞAPKASINI ALIP GİDECEK BİR HÜKÜMET YOK, ZATEN BENİM ŞAPKAM DA YOK”
Medyaya, CHP'ye, MHP'ye, işveren örgütlerine ve paralel yapıya seslenen Başbakan Erdoğan, “Geçti o günler. Sabah erken kalkanın darbe yaptığı günler geride kaldı. Manşetlerle hükümet kurma hükümet yıkma günleri geride kaldı. Artık milli iradeye sımsıkı sahip çıkan bir hükümet var. Demokrasiye sandığa namus diyen aziz bir millet var. Demokrasiye sahip çıkan işte Memur-Sen gibi sivil toplum örgütleri var. Artık beşli çeteler devri geride kaldı. Hiç endişeniz olmasın. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Hiç kimse kusura bakmasın bu ülkede artık hükümetleri millet göreve getirir, millet görevden alır. Artık öyle şapkasını alıp gidecek bir hükümet yok. Zaten benim şapkam da yok” diye konuştu.

“HODRİ MEYDAN ELLERİNDE NE VARSA ORTAYA KOYSUNLAR”
Artık iradesini teslim edecek, şantaja boyun eğecek bir milletinde olmadığının altını çizen Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“İşte bir kez de Ankara'nın bu büyük salonundan sesleniyorum. Hodri meydan. Elinizde ne varsa ortaya koyun diyorum. Çirkinleştikleriyle kalacaklar. Şecaat arz ederken, sirkatin söyleyecekler. Attıkları manşetler alınlarının lekesi olarak kalacak. Yayınladıkları yayınlanmasına göz yumdukları o ses kayıtları, hepsini mahcup edecek. Kabataş'ta alçakça ahlaksızca bir saldırıya uğrayan bir başörtülü kadın üzerinden 8 ay sonra yeniden tarihin en iğrenç linç girişimini yapıyorlar. İnsan olan bunu yapmaz. Vicdanı olan bunu yapmaz. Yüreğinde zerre kadar haysiyeti şerefi olan kadın bedeni üzerinden böyle bir tavır içine giremez. 28 Şubat’ta bize bunu yapanlar rezil oldular, milletin vicdanında mahkum oldular. Biz bu numaralara boyun eğmedik, eğmeyiz. Biz bu alçaklığın peşini de bırakmayız, bunun hesabını da sorarız. 28 Şubat'ta attıkları manşetler birer zillet lekesi olarak ortada duruyor. Bugün attıkları manşetleri de birer zillet, birer alçaklık vesikası olarak her fırsatta bunların önüne koyacağız.”

“GELİN NE YAPACAKSANIZ VATANINIZDA YAPIN”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden Fetullah Gülen’e de çağrıda bulundu. Bir yerlerden emirler geldiğine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, “Şuna bakar mısınız, bir yerlerden emir geliyor. Ben de diyorum ki bir yerlerden emir vereceğinize lütfen bu ülke sizin vatanınız değil mi? Gelin ne yapacaksanız vatanınızda yapın. Niye buraya gelmiyorsunuz? Gelin buraya. Gelin buraya. Yoksa buraya gelince bazı şeyler açığa çıkar endişesini mi taşıyorsunuz? Gelin buraya. Malum medyanın tamamı Kabataş hadisesi başlığı ile çıkıyor. Köşe yazarları yorumcular söz birliği etmişçesine o konu üzerinde tepiniyor. Yazıklar olsun sizin insanlığınıza, yazıklar olsun sizin ırkçılığınıza, yazıklar olsun sizin ayrımcılığınıza. Biz bunlardan korkmadık ve korkmayacağız. Hiçbir kardeşim de bunlardan korkmasın, çekinmesin. O eğer başörtülü değil de başı açık bir bayan olsaydı acaba ona öyle saldırırlar mıydı? Mesele bu. Kim kimin yanında duruyor, her şey ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

“AVUÇLARINI YALAYACAKLAR”
Başbakan Erdoğan, şu anda internette yeni bir düzenleme yaparak alçakça saldırıların önüne geçeceklerinin belirterek, “Ses kayıtları ile görüntü kayıtları ile şantaj yapmak, milletin esir almak isteyenler bundan sonra avuçlarını yalayacaklar. CHP İnternet düzenlemesine neden itiraz ediyor biliyor musunuz? Ses ve görüntü kayıtları ile işbaşına gelen genel müdür bedel ödüyor bedel. Aynı şekilde MHP'yi de esir almışlar. Yeni internet düzenlemesi ile en başta CHP'yi MHP'yi biz koruma altına alıyoruz. Bu yeni internet düzenlemesi ile çocuklarımız, gençlerimiz, vatandaşlarımız yanında demokrasiyi siyaseti milli iradeyi de tehdit ve şantajdan koruyoruz. Bu tehditlerle bu şantajlarla hiçbir yere varamayacaklar. Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü asla durduramayacaklar. Büyük Türkiye hedefine yeni Türkiye hedefine asla gölge düşüremeyecekler. Şuna bakar mısınız, terör örgütüne akıl veriyorlar. Silahları elinize alın yeniden kan akıtın, yeniden kaos oluşturun. Bu şekilde çağrı yapılıyor. Bir yıldır gençler şehit olmuyor ölüm yor ya bunlar çok rahatsızlar. Çünkü bundan kandan beslenen vampirler. Bir yıldır var olan bahar havasının kalıcı olmasından korkuyorlar. İşte bundan çok rahatsızlar. Çözüm sürecini rabbimin lütfüyle sabote demeyecekler, kardeşliğe hançer vuramayacaklar” dedi.

“TÜRKİYE'DE DEMOKRATİKLEŞMENİN ÖNÜNDEKİ SON ENGEL İŞTE BU ÇETEDİR”
Bu ülkeyi yeniden kana, gözyaşına, kaosa mahkum edemeyeceklerinin altını çizen Başbakan Erdoğan, “Türkiye'de demokratikleşmenin önündeki son engel işte bu çetedir. Bu kaos çetesi, bu kan lobisi, bu paralel yapı temizlendiğinde demokratikleşmenin önündeki tüm engeller kalkacak. Tarihte de haşhaşiler geldi, gitti. Hiç endişeniz olmasın. 77 milyonun kardeşliği daha da pekişecek. 81 vilayet artık bütün mesaimizi bütün enerjimizi kalkınmaya sarf edeceğiz. Sanal sorunlarla yapay gündemlerle vaktimizi heba etmeyecek 2023 hedefleri için daha güçlü şekilde çalışacağız. Kimin ne meselesi varsa siyaset zemininde çözüme kavuşacak. Kürt kardeşimin Türk kardeşimin, Alevi’nin, Sünni’nin bu ülkedeki 36 ayrı etnik unsurun 77 milyonun her meselesini inşallah çok daha hızlı kalıcı adil şekilde çözümle buluşturacağız. 21. yüzyıl Allah'ın izniyle Türkiye yüzyılı olacak ve bunun hiç kimsenin engellemesine müsaade etmeyeceğiz. Genel müdür diyor ki 247 milyar Türk lirası yolsuzluk. Bu adam herhalde hesap kitap da bilmiyor ha. 247 milyar Türk lirası, eski rakamla 247 katrilyon. Herhalde bu salona da sığmaz. Hesap kitap bilmiyor. Yolsuzluk diyor. Şimdi bu adımı atan o malum bir kısım savcılar vardı. Şimdi evet yeni HSYK'nın atadığı savcılar var. Şimdi bu savcılar şu anda daha henüz kararlarını vermediler. Bakın daha karar verilmeden yargılama yapıyor bu genel müdür. İşte bu böyle bir siyasetçi” şeklinde konuştu.

“ŞUANDA 800 MİLYAR DOLARIN ÜSTÜNE ÇIKTIK”
Başbakan Erdoğan, “Ben diyorum ki, bu ülkede 230 milyar dolarla çıktığımız yolda, milli gelirimiz o kadardı, şu anda 800 milyar doların üstüne çıktık. Değerli kardeşlerim 22 bankanın, devlet bankasının battığı bir Türkiye. Hükümette DSP vardı, MHP vardı ANAP vardı. 22 banka battı. Vakıf, Ziraat, Halk. Bunlar da hep görev zararı yazıyordu. Şimdi bu bankaların hepsi Avrupa bankalarıyla karda yarışıyor ve diyor ki siz bu bankaları iflas ettirdiniz. Halk Bankasına her türlü saldırıyı yaptılar. Raporlar geliyor, Halk Bankasında en ufak yolsuzluk yok. Yahu senin vicdanın yok mu? Nasıl bunları söylüyorsun? Bir devletin bankasına nasıl bu şekilde yaklaşım koyarak, onun dünyadaki kredibilitesiyle oynuyorsun? İnanın bunların bu ülkede devlete millete karşı yaptıklarını geçmişte kimse yapmadı” dedi.

“CHP ZİHNİYETİ ‘İSTEMEZÜK’ DİYOR”
Cumhuriyet tarihinde 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını dile getiren Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz 11 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptık. Şurada biliyorsunuz Marmaray'ı inşa ettik. Geçenlerde Yenikapı-Şişhane metro hattının açılışına gittik, Rabbime hamd ettim. Temeli zamanımda atılmıştı, fakat bitirmek şimdiki belediye başkanımız Kadir Bey'e nasip oldu ve Haliç'in üzerinde gerçekten güzel bir estetikle köprü yapıldı. Bu köprüden hem metro geçecek, hem de seyir kulesinden İstanbul seyredilecek. Böyle bir şey yapıldı. E şimdi biz Boğaz'a 3. köprüyü yapıyoruz. Bu CHP zihniyeti 'istemezük' diyor. Kuleler bitmek üzere... İstesen de istemesen de o 3. köprü de bitecek inşallah. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi? Eğitimde yaptıklarımız ortada, sağlıkta yaptıklarımız ortada. Bakın şimdi şehir hastanelerine başladık engellediler. Üç sene dört sene önce şehir hastanelerimiz bitecekti. Ama maalesef bir kısım yargı bunun önünü kesti. Ülkeye bir şehir hastanesi kazandırıyoruz, devletin kasasından bir kuruş çıkmayacak. Yapacaklar, 25 yıl süreyle o hastaneyi işleteceğiz. Kira vereceğiz kira. Aynı şekilde 3. köprüyü 2.5 milyar dolara yapıyorlar ve 15 yıl sonra devlete bırakacak. Üçüncü havalimanı 42 milyar dolara mal olacak. 5 ayrı firma yapıyor, bizim cebimizden bir Allah kuruşu çıkmıyor. Yapacaklar, 20 sene sonra devlete teslim edecekler. Buna nasıl yolsuzluk dersin? ve bu insanları kalkıp maalesef iftiralarla zan altına sokuyorlar. Tüm saldırılara tüm sabotaj girişimlerine rağmen Mali disiplinden taviz vermedik ve bu ülkede haram nedir, helal nedir bunu tefrik ederek ayırt ederek hizmete devam ettik. Yere sağlam bastık, tedbirimizi aldık. Dalgalanmalara karşı Türkiye ekonomisini koruduk. Bütün dünyadaki ülkeler büyük bir kısmı küçülürken hamdolsun biz en zor anda bile büyüme kaydettik.”
Kaynak: İHA