Unutulan Halk Oyunlarını Yaşatmak İçin Köy Köy Gezdiler
Afyonkarahisar'ın kaybolmaya yüz tutmuş halk oyunları kültürünü yeniden yaşatmak için köy köy gezen öğretim görevlileri, elde ettikleri materyallerden yola çıkarak önce 45 kişilik halk oyunları ekibi ve giyim kuşam atölyesi kurdu ardından da albüm ve belgesel hazırladılar.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Devlet Konservatuvarı öğretim görevlileri Afyonkarahisar'ın kaybolmaya yüz tutmuş halk oyunları kültürünü yeniden canlandırmak için Zafer Kalkınma Ajansı'na (ZEKA) "Afyonkarahisar'da Geleneksel Kültürel Folklorik Değerlerin Ortaya Çıkarılması ve Kültürlerarası Diyalogun Geliştirilmesi" projesi gerçekleştirdi.
AKÜ Devlet Konservatuvarı Türk Halk Oyunları Bölüm Başkanı ve Proje Koordinatörü Öğretim Görevlisi Eyip Koca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afyonkarahisa'da halk oyunları alanında bu güne kadar envanter çalışması yapılmadığını, 2012 yılının sonunda ZEKA'ya Afyonkarahisar'ın envanterini çıkarmak için proje başvurusunda bulunduklarını söyledi.
"Projemizi Afyonkarahisar'ın yok olmaya yüz tutmuş kültürel mirasını ortaya çıkarmak için yazdık. Bunlar halk oyunları, müzikleri ve giyim kuşamdan oluşuyor" diyen Koca, şöyle konuştu:
"Biz 30-40 köyle bunu çözeceğimiz düşünürken binin üzerinde köyün olduğunu öğrendik. Çalışmalarımızda 200 köye gittik. Bunların 60-70 tanesinden envanter çıkardık. Oyunlar, oyun müzikleri, giyim kuşam ürünlerinin hepsini tespit ettik. Proje kapsamında bu derlediğimiz oyunları arşivledik. Oyun müziklerini notaladık. Oyunların hepsini sahneye kurgulamak adına oyunların analizlerini yaptık. Derlediğimiz müziklerin İstanbul'da önemli stüdyolarda albümlerinin çalışmasını yaptık. Albümümüz çıktı. Yaptığımız çekimlerden bir belgesel çalışması yaptık. Bir de bu giyim kuşam ürünlerinin hepsinin aynısını dikmek gerekiyordu. Biz dedik ki bunları satın alırsak çok büyük masraflar olur ve orjinaline uygun olmayabilir."
Bunun için konservatuvar bünyesinde bir giyim kuşam atölyesi kurduklarını anlatan Koca, "Burada köylerden 150-200 yıllık kıyafetler var. Bu kıyafetlerin dışında fotoğrafladığımız kıyafetlerin aynısını burada diktik. Dinar Meslek Yüksekokulu'ndaki öğrencilerimize bu oyunları öğrettik. Daha sonra projenin gerekliliği olarak kültürler arası diyaloğun geliştirilmesi için uluslararası bir festival gerekiyordu. Bizimle birlikte 4 ülkenin katılımıyla Uluslararası Halk Oyunları Festivali düzenliyoruz. İlk gösterimizi Dinar ilçesinde yapacağız" ifadelerini kullandı.
- En büyük destekçisi köylüler oldu
ZEKA'nın desteği, AKÜ Devlet Konservatuvarı ile birlikte Dinar Belediyesi, Dinar Halk Eğitim Merkezi ve Afyon Güzel Yarınlar Derneği'nin projenin ortakları olduğuna değinen Koca, en büyük destekçilerinin köylüler olduğunu, köylülerin düğünlerinde, cenazelerinde kendilerini çağırarak çekim yapmalarına izin verdiklerini kaydetti.
Köylerden kendilerine hediye edilen ürünleri bir müzede sergilemeyi düşündüklerini belirten Koca, "Bir müze çalışması yapıyoruz. Köylerden bize hibe edilen kıyafetleri ve bizim diktiğimiz ürünlerin hepsini bir müzede sergileyeceğiz. Biz bu köylerde yaptığımız çekimlerden ortaya çıkan oyunları sahneye sunacağız. Orada sürprizlerimizde olacak" diye konuştu.
Koca, daha önce bu kadar geniş kapsamlı bir projenin yapılmadığını, projelerin sürdürülebilirliliğinin önemli olduğunu Giyim Kuşam Atölyesi'nin proje bittikten sonra da üniversiteye ve konservatuvara hizmet etmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
AKÜ Devlet Konservatuvarı Türk Halk Oyunları Bölüm Başkanı ve Proje Koordinatörü Öğretim Görevlisi Eyip Koca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afyonkarahisa'da halk oyunları alanında bu güne kadar envanter çalışması yapılmadığını, 2012 yılının sonunda ZEKA'ya Afyonkarahisar'ın envanterini çıkarmak için proje başvurusunda bulunduklarını söyledi.
"Projemizi Afyonkarahisar'ın yok olmaya yüz tutmuş kültürel mirasını ortaya çıkarmak için yazdık. Bunlar halk oyunları, müzikleri ve giyim kuşamdan oluşuyor" diyen Koca, şöyle konuştu:
"Biz 30-40 köyle bunu çözeceğimiz düşünürken binin üzerinde köyün olduğunu öğrendik. Çalışmalarımızda 200 köye gittik. Bunların 60-70 tanesinden envanter çıkardık. Oyunlar, oyun müzikleri, giyim kuşam ürünlerinin hepsini tespit ettik. Proje kapsamında bu derlediğimiz oyunları arşivledik. Oyun müziklerini notaladık. Oyunların hepsini sahneye kurgulamak adına oyunların analizlerini yaptık. Derlediğimiz müziklerin İstanbul'da önemli stüdyolarda albümlerinin çalışmasını yaptık. Albümümüz çıktı. Yaptığımız çekimlerden bir belgesel çalışması yaptık. Bir de bu giyim kuşam ürünlerinin hepsinin aynısını dikmek gerekiyordu. Biz dedik ki bunları satın alırsak çok büyük masraflar olur ve orjinaline uygun olmayabilir."
Bunun için konservatuvar bünyesinde bir giyim kuşam atölyesi kurduklarını anlatan Koca, "Burada köylerden 150-200 yıllık kıyafetler var. Bu kıyafetlerin dışında fotoğrafladığımız kıyafetlerin aynısını burada diktik. Dinar Meslek Yüksekokulu'ndaki öğrencilerimize bu oyunları öğrettik. Daha sonra projenin gerekliliği olarak kültürler arası diyaloğun geliştirilmesi için uluslararası bir festival gerekiyordu. Bizimle birlikte 4 ülkenin katılımıyla Uluslararası Halk Oyunları Festivali düzenliyoruz. İlk gösterimizi Dinar ilçesinde yapacağız" ifadelerini kullandı.
- En büyük destekçisi köylüler oldu
ZEKA'nın desteği, AKÜ Devlet Konservatuvarı ile birlikte Dinar Belediyesi, Dinar Halk Eğitim Merkezi ve Afyon Güzel Yarınlar Derneği'nin projenin ortakları olduğuna değinen Koca, en büyük destekçilerinin köylüler olduğunu, köylülerin düğünlerinde, cenazelerinde kendilerini çağırarak çekim yapmalarına izin verdiklerini kaydetti.
Köylerden kendilerine hediye edilen ürünleri bir müzede sergilemeyi düşündüklerini belirten Koca, "Bir müze çalışması yapıyoruz. Köylerden bize hibe edilen kıyafetleri ve bizim diktiğimiz ürünlerin hepsini bir müzede sergileyeceğiz. Biz bu köylerde yaptığımız çekimlerden ortaya çıkan oyunları sahneye sunacağız. Orada sürprizlerimizde olacak" diye konuştu.
Koca, daha önce bu kadar geniş kapsamlı bir projenin yapılmadığını, projelerin sürdürülebilirliliğinin önemli olduğunu Giyim Kuşam Atölyesi'nin proje bittikten sonra da üniversiteye ve konservatuvara hizmet etmeye devam edeceğini sözlerine ekledi.