Çiftçiler Biyolojik Mücadeleye Geri Dönüyor
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nedim Uygun, aşırı ve bilinçsiz kimyasal kullanımının zararlarının ortaya çıkmasıyla çiftçilerin biyolojik mücadele yöntemine geri dönmeye başladığını bildirdi.
ÇÜ'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Prof. Dr. Uygun, kullanım kolaylığı ve mücadeleden kısa sürede sonuç alma bakımından kimyasal ilaçlamanın daha çok tercih edildiğini belirtti.
Kimyasalların kullanıldığı bu yöntemin zararlarının ilerleyen yıllarda ortaya çıkacağını vurgulayan Uygun, aşırı ve bilinçsiz kimyasal ilaç kullanımının hava, su ve toprak kirliliğine de neden olduğunu bildirdi.
Kimyasal kullanımı sonucu zararlılarla birlikte yararlı canlıların da yok olduğuna dikkati çeken Uygun, ''Kimyasalların sık kullanımı, zararlı böceklerin bu ilaca karşı bağışıklık kazanmasına yol açtı. Tarım, ilaçsız olmaz ancak yanlış kullanım birçok sıkıntıya yol açıyor. Biyolojik mücadele yönteminin kullanımı, kimyasalların verdiği zararlar görüldükten sonra artmaya başladı.
Biz de Türkiye'de biyolojik mücadelenin yaygınlaşmasını, gelişmesini, özellikle desteklenmesini istiyoruz'' ifadeleri kullandı.
- Biyolojik mücadele Osmanlı döneminde de kullanılıyordu
Uygun, kültür bitkilerinde birçok hastalığa ve verim kaybına neden olan zararı önlemek amacıyla çok sayıda mücadele tekniği geliştirildiğine işaret etti.
Bunların kültürel önlemler, biyoteknik ve kimyasal yöntemler, biyolojik mücadele yöntemi ve tüm bu yöntemlerin ortaklaşa kullanıldığı bütünleşmiş yöntemle mücadele olduğunu belirten Uygun, şuları kaydetti:
''Zararlılarla mücadele yöntemlerinden biri olan biyolojik mücadele, kültür bitkilerine zarar veren canlılarla mücadele etmek için zararlılarla beslenen yararlı canlıları kullanma yöntemidir. Bu yöntemin en önemli özelliği, canlılara, doğaya ve insanlara zarar vermeden yapılmasıdır. Biyolojik mücadele, Osmanlı döneminde de kullanılıyordu. Bu mücadele yöntemi Adana'da ilk olarak Seyhan Araştırma Enstitüsü'ne getirildi ve turunçgil zararlısı olan 'torbalık koşnili' üzerinde denenerek çok başarılı sonuç alındı. Günümüzde hala 'torbalık koşnili' zararlısı için kimyasal ilaçlara gerek duyulmuyor. Seyhan'da kullanılan bu yöntem, daha sonra Türkiye'ye yayıldı.''
- Doğayı ve insan sağlığını koruyor
Piyasaya sürülen kimyasal bir ilacın, çiftçiler tarafından kolayca kullanılmasının bu ilacı cazip kıldığını vurgulayan Uygun, "Kimyasalların zararları, ilerleyen yıllarda ortaya çıktı. Aşırı ve bilinçsiz kimyasal ilaç kullanımı hava, su ve toprak kirliliğine neden oldu. Biyolojik mücadelede çevreye zarar verilmiyor, çevre dengesi bozulmuyor, insan sağlığını tehdit eden hiçbir unsur içermiyor ve daha önemlisi bu mücadele yönteminde yararlı canlılara zarar verilmiyor. Bu nedenle çiftçiler biyolojik mücadeleye geri dönüyor'' dedi.
Kaynak: AA
Kimyasalların kullanıldığı bu yöntemin zararlarının ilerleyen yıllarda ortaya çıkacağını vurgulayan Uygun, aşırı ve bilinçsiz kimyasal ilaç kullanımının hava, su ve toprak kirliliğine de neden olduğunu bildirdi.
Kimyasal kullanımı sonucu zararlılarla birlikte yararlı canlıların da yok olduğuna dikkati çeken Uygun, ''Kimyasalların sık kullanımı, zararlı böceklerin bu ilaca karşı bağışıklık kazanmasına yol açtı. Tarım, ilaçsız olmaz ancak yanlış kullanım birçok sıkıntıya yol açıyor. Biyolojik mücadele yönteminin kullanımı, kimyasalların verdiği zararlar görüldükten sonra artmaya başladı.
Biz de Türkiye'de biyolojik mücadelenin yaygınlaşmasını, gelişmesini, özellikle desteklenmesini istiyoruz'' ifadeleri kullandı.
- Biyolojik mücadele Osmanlı döneminde de kullanılıyordu
Uygun, kültür bitkilerinde birçok hastalığa ve verim kaybına neden olan zararı önlemek amacıyla çok sayıda mücadele tekniği geliştirildiğine işaret etti.
Bunların kültürel önlemler, biyoteknik ve kimyasal yöntemler, biyolojik mücadele yöntemi ve tüm bu yöntemlerin ortaklaşa kullanıldığı bütünleşmiş yöntemle mücadele olduğunu belirten Uygun, şuları kaydetti:
''Zararlılarla mücadele yöntemlerinden biri olan biyolojik mücadele, kültür bitkilerine zarar veren canlılarla mücadele etmek için zararlılarla beslenen yararlı canlıları kullanma yöntemidir. Bu yöntemin en önemli özelliği, canlılara, doğaya ve insanlara zarar vermeden yapılmasıdır. Biyolojik mücadele, Osmanlı döneminde de kullanılıyordu. Bu mücadele yöntemi Adana'da ilk olarak Seyhan Araştırma Enstitüsü'ne getirildi ve turunçgil zararlısı olan 'torbalık koşnili' üzerinde denenerek çok başarılı sonuç alındı. Günümüzde hala 'torbalık koşnili' zararlısı için kimyasal ilaçlara gerek duyulmuyor. Seyhan'da kullanılan bu yöntem, daha sonra Türkiye'ye yayıldı.''
- Doğayı ve insan sağlığını koruyor
Piyasaya sürülen kimyasal bir ilacın, çiftçiler tarafından kolayca kullanılmasının bu ilacı cazip kıldığını vurgulayan Uygun, "Kimyasalların zararları, ilerleyen yıllarda ortaya çıktı. Aşırı ve bilinçsiz kimyasal ilaç kullanımı hava, su ve toprak kirliliğine neden oldu. Biyolojik mücadelede çevreye zarar verilmiyor, çevre dengesi bozulmuyor, insan sağlığını tehdit eden hiçbir unsur içermiyor ve daha önemlisi bu mücadele yönteminde yararlı canlılara zarar verilmiyor. Bu nedenle çiftçiler biyolojik mücadeleye geri dönüyor'' dedi.