Serdar Turgut eşini öldürmek istedi

Günümüz bunalım aydınlarından Serdar Turgut bugünkü köşe yazısında yine depresif ruh halini bir bir ortaya koymayı başardı. Kendini hiçbir zaman halkın içinden biri olarak görmeyen yazarımız anlaşılan büyük bir çıkmaza girdi ve bu çıkmazdan çıkmak için saçma sapan yollar denemeye karar verdi. Halktan birisi olamamasının kendisine artık zarar verdiğini ve bu durumdan kurtulmak için bir an önce halklaşması gerektiğini belirten yazar, halklaşmak için ise en kestirme yolun sevdiği kadını öldürmekten geçtiğini sözlerine ekliyor.

'Artık halka çıkıyorum, onlar gibi yaşayıp onlar gibi düşünmeye başlayacağım. Acaba buna sevdiğim kadını öldürerek başlasam mı? '

Düşüncelerini dile getirmek ve bir yerlere gönderme yapmak için sevdiği kadını öldürebilecek bir zihniyet ve bu zihniyete alkış tutan beyaz Türkler... Halkın içinde yaşayan ama halktan bihaber olan zombiler, yaşamıyorlar ama her şeyden nem kapıyorlar.

'Beyaz Türkler buna halka inmek diyorlar, ben ise halka çıkmak diyeceğim!'

Serdar Turgut kendi halkını nasıl öveceğini ve yücelteceğini o kadar iyi kavramış ki inmek yerine çıkmak deyimini kullanıyor. Halkın bu deyime o kadar çok ihtiyacı vardı ki, şu an tüm halk olarak bir köşe yazarından aldığımız bu övgü ile sevinebiliriz. Yataklarımızda rahatça uyuyup güne daha mutlu uyanabiliriz. Bu nasıl bir mucize ki,halka karışmak için sevdiği kadından vazgeçen birisi halkına övgüler yağdırıyor. Osmanlıca öğrenip reggae şarkılar söylemek istiyor. halkına duyduğu sevgiyi en başarılı olduğu dille ataları içinde dile getiriyor.

'Keşke halka çıkmak için eşimi öldürmeyi seçseydim, şimdi böyle sorunlar yaşamazdım '

Artık dindar ve halka çıkmaya karar vermiş bir aydınımız daha var. Halka çıkmadan önce yerin ne kadar altındaydı, daha halkın seviyesine ulaşabilmek için kaç basamak çıkması gerek bilinmez. Ama bundan böyle Türk Halkı'nın sırtı da yere gelmez...

Serdar Turgut'un 9 Aralık 2014 tarihli köşe yazısı için tıklayın